Kıbrıs’ta Rumların Türkleri katletmek üzere 21 Aralık 1963’te başlattıkları saldırı ve vahşet, Hristiyanların Noel Bayramına rastladığından KANLI NOEL olarak anılmaktadır. Geçen hafta Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) İl Başkanlığı olarak KANLI NOEL’i 53’üncü yılında çeşitli etkinliklerle andık. Bu etkinliklere KKTC’den TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Yılmaz BORA ile Yönetim Kurulu üyelerinden Yılmaz HAKVERDİ, Ertan ALP ve İsmet EVCİL de katıldılar. 

21 Aralık 1963 günü Lefkoşa’da Rum polisinin iki Türk gencini katletmeleri Kanlı Noel’in başlangıcı olmuştu. Ardından Rum polislerinin Lefkoşa Türk Lisesi’ne açtığı yaylım ateşi ile de iki öğrenci yaralanmış ve ayrıca pusuya düşürülen iki soydaşımız daha katledilmişti. 

Bu vahşet; Rumların Türk halkını yok etmek ve Adayı Yunanistan’a bağlamak (ENOSİS) için hazırladıkları planın uygulanmasının işaret fişeği idi. Olaylar süratle bütün Lefkoşa’ya sıçramıştı. Ertesi gün iki Türk daha katledilerek Türk mahallerine baskınlar başladı. 

Aslında Rumların, bir hafta önce gece yarısından sonra Türk mahallerinde köşe başlarını tutarak tatbikat yaptıkları Halkın Sesi gazetesinde “Kaymaklı, Çağlayan, Ortaköy, Köşklüçiftlik ve TC Büyükelçiliği civarını Rumlar kordon altına aldı” şeklinde haber olarak da yayınlamıştı. Bu tatbikatlarda Rumların, içinde silahlı şahısların olduğu sahte plakalı araçlar kullandıkları da tespit edilmişti. 

Lefkoşa’da tespit edilen bu hareketliliğin Mağusa’da da görülmesi adeta kanlı olayların habercisi idi. Zira Rumların; Türkleri Cumhuriyetin meclislerinden, bakanlar kurulundan ve diğer kurum ve kuruluşlarından atmak için başlattıkları anayasa değişiklik teklifleri Türkiye tarafından reddedilmiş ve ortam gerilmişti. 

21 Aralık günü Rumların saldırıları ile Lefkoşa ayağa kalkmış, önce Çağlayan, Küçük Kaymaklı ve Yenişehir’de başlayan çatışmalar bütün Lefkoşa’ya yayılmış, mücahit kardeşlerimiz de sokaklarını mahallerini savunmaya başlamıştı. Aralarında Yunan askerlerinin de bulunduğu silahlı Rum eşkıyası silahlı, silahsız kadın çocuk demeden saldırıyordu. 

24 Aralık günü Türk Alayında görevli Tabip Bnb. Nihat İLHAN’ın evine de saldırıp, banyo küvetine gizlenen Mürüvvet Hanım’la ikisi 7 ve 4 yaşında, diğeri de 9 aylık olan Murat, Kutsi ve Hakan adındaki üç çocuğunu kurşunladılar, şehit ettiler. Aynı gün Küçük Kaymaklı mücahitleri de silah ve cephaneleri yetersiz olduğundan, Küçük Kaymaklı’yı terk etmek zorunda kalmışlardı. 

Aralarında hastanelerde Rum doktor ve hemşireler tarafından kanları alınarak katledilenler dahil şehit sayısı 80’e ulaşmış, çatışmalar da bütün Ada sathına yayıldığından Türkler, savunmasız bölgelerden güvenli bölgelere göçe başlamışlardı. 

Kısa sürede 103 köy boşaltılmış Ada’nın %32’sine sahip soydaşlarımız Ada’nın %3’üne tekabül eden dar bir bölgede açık hava hapishanesi misali yaşama mahkum edilmişlerdi. Tabii Kıbrıs Cumhuriyetinde görevli bütün Türkler işlerinden atılmış, Türk Cemaati’nin dünya ile irtibatı da kesilmişti. 

Saldırıların durmaması üzerine Türk Hava Kuvvetlerinin 25 Aralık’ta Lefkoşa üzerindeki ihtar uçuşu etkili oldu ve çatışmalar durdu. O gün Lefkoşa’da, Türk ve Rumların bulunduğu hatlar İngilizler tarafından haritaya yeşil renkli bir kalemle işaretlendiğinden temas hattı “Yeşil Hat” olarak isimlendirildi. 

Ateşkes de uzun sürmedi. Çatışmalar, Rumların ambargo ve saldırıları devam etti. Barikatlarda veya kontrol noktalarında Türkleri çeşitli bahanelerle tevkif ve esir alıyorlardı. Bilahare nereye gömüldükleri bile belli olmayan kayıplar listesine alınan bu insanlar katlediliyordu. 

Mart 1964’te Ada’ya Barış Gücü gelmeden şehit sayısı 209’a, yaralı sayısı 1200’e, kayıp sayısı da 500’e ulaşmıştı. 

Türkiye’nin garantör olarak müdahale teşebbüsleri de başta ABD, İngiltere, Rusya ve bütün dünya tarafından önlendi. 

Artık Kıbrıs Cumhuriyeti yıkılmış soydaşlarımız da bulundukları bölgelerde Rumlara direniyorlardı. Damarlarında taşıdıkları kanın asaletine yakışır bir şekilde Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar dimdik ayakta kaldılar. 

KANLI NOEL’in 53’ncü yılında kahraman şehitlerimizi büyük bir saygı ile anıyorum. Mekanları cennet olsun.