Rumların Kıbrıs’ta Türkleri katlederek Ada’yı Yunanistan’a bağlamak için başlattıkları katliamın üzerinden tam 51 yıl geçti. 21 Aralık 1963’te başlayan ancak 25 Aralık günü Türk Hava Kuvvetleri’nin Lefkoşa üzerinde yaptığı ihtar uçuşu üzerine durdurulabilen bu katliam, bu soykırım; Noel kutlamalarına rastladığı için Kanlı Noel olarak anılagelmiştir.
Bilahare Rumların tekrar başlattığı bütün Ada sathına yayılarak devam eden katliamın en kanlı, en gaddar ve vahşi örneklerinden biri de Rum eşkiyaların Leşkoşa Kumsal Baskını’dır.
Kumsal, Lefkoşa’da bir semtin adıdır ve Türk Alayında görevli Tabip Bnb.Nihat İlhan, eşi ve üç çocuğu ile bu semtte oturmaktadır. 21 Aralık Rum taarruzlarından beri görev başında olan Bnb.İlhan’ın çocuklarının biri yedi, diğeri dört yaşında, en küçüğü de dokuz aylık bir bebektir.
Bnb.İlhan’ın ailesini, o günlerde hiç yalnız bırakmayan ev sahipleri ve komşuları, 24 Aralık’ta da bir arada kendilerini daha güvenli hissettiklerinden toplanmışlar.
Akşam bağırıp çağıran, etrafa rastgele ateş eden Rum eşkiyalar evin kapısını zorlayınca; Bnb.İlhan’ın eşi ve çocukları ile misafir ev sahibi ve eşi ve bir yakınları hanım ve küçük kızı banyo ve tuvalete kaçmışlar. Kapıyı kırıp eve giren gözü dönmüş katiller her yere girip dört masum yavruyu, iki kadını katletmiş kurşun yağmuruna tutukları iki kişiyi de öldü sanıp, evin boş odalarına ateş edip kaçmışlar.
Değerli okuycularım,
O kara günler, bunun gibi pek çok, gözü dönmüş vahşi Rum şakilerinin katliamları ile doludur. 24 Aralık 1963 günü yaşanan bu katliamdan sonra Bnb.İlhan’ın evi o günü yansıtacak şekilde Barbarlık Müzesi olarak muhafaza edilmektedir.
Yunanlı subayların komutasında yürütülen bu vahşet, Türk Hava Kuvvetleri’nin ihtar uçuşundan kısa süre sonra bütün Ada sathında yine devam etmiş, Mart 1964’te şehit edilen soydaşlarımızın sayısı 209’a, yaralı sayısı 1200’e ulaşmıştır. Birçok yurttaşımızın da kaybolduğu bu dönemde malını, mülkünü, işini, aşını herşeyini terketmek zorunda kalan 24 bin soydaşımız güvenli bölgelere göç ederek tam 11 yıl, adeta bir açık hava hapishanesinde yaşamaya mahkum edilmişlerdir.
Bu acı ve ızdırap dolu kara günler unutulmamalıdır.
Unutmayalım ve unutturmayalım.