2015 Nobel Kimya ödülünü alan ilk Türk bilim insanı AZİZ SANCAR’ın başarısı Türk Milletinin gururu oldu. (Aziz Sancar 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne “DNA onarımı” hakkındaki bilimsel çalışmalarıyla layık görüldü.) Kendisini yetiştiren, okutan Cumhuriyet’e çok şeyler borçlu olduğunu belirten, “Bu ödül ATA’mızın sayesinde alınmıştır” diyen ve başarısını çarpıtmayan değerli profesörümüzü ben de içtenlikle tebrik ediyorum, gerçekten gururumuzsun sayın hocam.
Mardin Savur’dan çıkan çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan birinin, onuru ve şerefiyle kazandığı Nobel Ödülü’nü alırken gösterdiği  sulandırılmamış metaneti kendisine olan hayranlığımı doruğa çıkartıyor... diye yazmış Reha Muhtar köşesinde, haksız mı!!!
Bazen siyasi içerikli toplantılarda bir kısım vatandaşlarımız yandaş oldukları kişi için “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye bağırırlarken bu kişinin  topluma, insanlığın gelişimine, bilime, teknolojiye, sanata, spora, edebiyata, ekonomiye vs. ne katkı yapmıştı ki gurur duyuyorlardı, hep merak etmişimdir. Doğu toplumlarında süregelen yalaka-yandaş kültürünün insan kalitesini yozlaştırmasının bir sonucu olduğunu zannediyorum.
Bugüne kadar Türk vatandaşlarına uluslararası ödül verilirken genellikle halkını ve devletini suçlayan kişiler tercih edilirdi. Sayın Hocamızın Mardin SAVUR doğumlu oluşuna bakarak, Türklüğünü inkar edeceğini, Türk Milletine ve Devletine, Atatürk’e hakaretamiz sözler söyleyeceğini mi zannettiler acaba???
Attila İlhan’ın %10 olarak belirttiği “hain kontenjanımız” da her zaman yabancıların bu iki yüzlülüğüne çanak tutmaktan geri durmamış, mazbut, kanaatkar, özverili olan vatansever insanların şevkini kırmak, moralini bozmak konusunda tarih boyunca görev yapmışlardır.
Velhasılı adam olmak zor zenaat, öyle her erkeğin harcı da değil.  Erkekliği adamlık gibi gören toplumumuzda artık erkek olmanın “adam” olmaya yetmediğinin görülmesi şart. Çünkü adam olmak cinsiyet değil kişilik meselesidir. Çıkarların egemen olduğu bir dünyanın parçası olmaya özendirilmiş tipler çok malesef. Ünlü şair Attila İlhan vefatından bir yıl önce (2004) katıldığı televizyon programında Türkiye’nin içinde bulunduğu zor koşulları değerlendirirken aydınları eleştiriyor ve “Türk aydını dediğimiz kişi Batı’nın manevi ajanıdır, şimdi (bir kısım) aydınlar haysiyetten önce banka hesabına dikkat ediyor” diyordu.
 Kişilik olmalı önce insanda. Çünkü adam olmak haysiyet ister, şahsiyet ister, onur ister, şeref ister, ahde vefa ister, duruş ister... Uzağa gitmeye gerek yok, bunun yolu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün örnek kişiliği , üstün ahlakı, yiğitliği, devlet adamlığını örnek almaktan geçer. Çalmamış, çırpmamış herşeyini millete bırakmış, halkına çağ atlatmış, kulluktan birey olmaya yükseltmiş ve yüksek standartlara eriştirmiştir. Allah rahmet eylesin.
Ünlü bilim adamı Albert Einstein, “Tanrıya inanan adam olmak kolay... Asıl zorluk Tanrı’nın inanacağı adam olmakta...” diyor bir sözünde, haksız mı... Bir kez daha saygıyla selamlıyorum sizi değerli hocam...