Kalem; aklın dilidir derler, çocukluğumuzdan beri elimize aldığımız renkli kalemler çocukluk dilimizin en güzel sözleri değil midir? Küçücük bir çizgide onlarca düşünceyi içinde barındıran baktığımızda bir anlam görmeyip, anlatıldığında bitmek bilmeyen sözler çıkmamış mıdır kalemlerimizden… Hangi çocuk yaptığı resimde kare bir eve üçgen çatı yapıp pencere ve kapı koymamıştır kalem sözleri ile yaptığı evinin içindeki yaşantıyı bizlere kendince anlatarak gizli dünyasına yolculuğunda eşlik ettirmemiştir. Taaa çocukluktan konuşmuyorken bile başlamadı m? Ergenlikte ilk aşklarımızı, yetişkinlikte yaşadıklarımızı, yaşlandığımızda tecrübelerimizi kalemizi kelam etmedik mi hayatımıza?...

Değil midir ki kalem kelimesine dair hayatımızda çokça kullandığımız,;kalem çalmak; bir kalemde silmek, eli kalem tutmak, üzerine kalem çekmek, kalem kırmak, kaleme gelmemek, kalem eri olmak, kalem kaşlı, kalem erbabı olmak, üzerinde kaleme gelmemek, kalemi kuvvetli, kalem gezdirmek, kalem gibi düzgün insan, kalem sahibi olmak, kalem oynatmak, kaleme kâğıda sarılmak, kalemi güçlü olmak, kaleme almak, kaleminden kan damlamak, kaleminden bal damlamak gibi deyimlerimiz.

Kalem iç sestir, Hayallerimizi, beklentilerimizi, yapacaklarımızı ve hatta geçmişimizi bazen bir şiirde, bazen bir romanda, bazen bir şarkıda, bazen bir öyküde, bazen bir senaryoda onunla yazarak. Haykırırcasına yaşattığımız ve insanlara duyurduğumuz ses

Kalem güçtür; anlaşmalara, kararlara, duygulara, düşüncelere yön veren ben buradayım buda benim gücüm diye haklıyı haksız, haksızı haklı bazen de haklıya hakkını veren güç.

Kalem dildir; aynı dili konuşmasak çizgilerle, resimlerle görsellerle aynı dili konuştuğumuz dil.

Kalem bilgidir bilgi ve tecrübelerini kâğıda döküp, yapılan tüm çalışmaları dile getiren bilgiyi makalelerle, gezmediğimiz yerleri gezi notları ile herkesin her şeyi aynı anda öğrendiği bilgi.

Kalem tokluktur, eli kalem tutmaya başladığında kaleminden para kazanarak evine ekmek götürmeye vesile olan tokluk.

Kalem masumdur, söz dinler, isyan etmez, itaatkâr, sahibi ne derse onu yazan kaleme kâğıda sarılana koşulsuz eşlik eden masum.

Kalem iletişimdir; kimi zaman bir not bir bilgi iletmek için, kimi zaman sevdiklerimize onları hatırladığımızı, sevgimizi, özlemimizi göstermek için, kimi zaman yüzüne söyleyemediğimiz kırgınlık, öfke, üzüntülerimizi duyurmak duygularımı ifade etmek için, zaman zaman da birilerine yanıt vereceğimiz iletişim.

Kalem kalıcıdır kalem yazmakla bitse bile asla yazdıkları kaybolmayacak, tükenmeyecek ve değiştiremeyecek geçmişten günü müze geldiği gibi günümüzden geçmişe gidecek kadar kalıcı.

Kalem samimiyettir Duygularımızı emojilerle değil, kelimelerle ifade etmemizi sağlayan en yürekten ifade edişlerin samimiyeti

Kalem sıladır bazen bir askerden aileye yazılan bir mektup, bazen bir aşkı ile özlemini anlatan bir dizi söz, bazen babanın annenin evladına yazdığı sıladır.

Kalem birlikteliktir, bazen bir anlaşmada ortaklık, bazen bir oluşumda yer almak, bazen bir evlilikte imza yeni güzel başlangıçlara vesile olan birliktelik

Kalem güzelliktir, bazen gözlerde bir sürme, bazen kaşlarda bir ok, bazen yanaklarda bir ben, bazen dudaklarda tebessümü yansıtan güzellik

Kalem duruştur, yaptığının arkasında duran ilkeleri olan ona kalem gibi insan dedirten dik, mağrur, karakterli bir duruş.

Kalem bir başlangıçtır, doğumunuzda atılan ilk imza ile aynı zamanda bitiştir ölüm evrakımıza atılan son imzanın klavyelerin gücünün yetmediği kadar anlamlı ilk başlangıç, son bitiş…

Kalem hayattır,

Kalem kelamdır,

Kalem kendine yolculuktur.

Ne büyük bir güçtür bir kaleme sahip olmak onunla kimliğini bütünleştirmek…

Şuanda dile getirilmemiş okuyunca, her birimizin hayatımızda kalıp belki yazamadığımız onlarca söz olduğuna eminim o zaman şimdi kalemimize olsun yolculuğumuz;

Kapatalım gözlerimizi ve hayal edelim kalem deyince aklımıza gelenleri...

Yazalım kalem sonra kalem sözlerimizle kendimize, ailemize, sevdiklerimize yettiklerimize yetemediklerimize ve son olarak kalemimize kelam olanlara diyelim ki kaleminize sağlık…