Medeni ülkelerde, kaldırımlar yaya vatandaşlara ait olup, bu bir hak olarak kabul edilir. Örneğin; İngiltere’de, İsviçre’de değil kaldırımlara çıkmak, araç bırakmak, yaya geçitlerinde, ışıklarda fertler “zebra cross” denilen geçiş yerlerine ayağını atınca, trafik durur, yol verir, eğer bu geçiş alanlarında bir araç yayaya çarpar, ölümüne sebebiyet verirse araç kullanan kişi cinayet suçu ile yargılanır, hüküm alır. Bizim gibi hak, hukuk olmayan, vatandaşa değer verilmeyen ülkelerde ise, sade vatandaş ezilmeye, itilip kalkılmaya maruzdur.

 Son dönemlerde motosikletler, bisikletler yetmiyormuş gibi, scooter denilen araçlar, kaykaylar, nezaket, hak, kural dinlemeden, karşınızda insan var mı demeden, yaya kaldırımlarını kullanıyorlar, yaşlı, sakat, çocuk demeden üzerinize sürüyorlar. Çarpıyorlar, hem suçlu, hem de güçlü misali... Kendilerine itiraz edenlerin, üzerlerine yürüyüp, darp ediyorlar. Ayrıca yaya yerleri, kaldırımlar, köpek dışkıları ile dolu... İnsanlarımızın arabalarını kaldırımlara park etmeleri, zaten bize mahsus bir adet. Çocuklar, yaşlılar, sade vatandaş korku içinde rahatça yürüyemiyor. Motorsikletlerin, ses terörü de ayrı rahatsız edici bir husus... Bunlar hiç bir trafik kuralına uymuyorlar, ters, girilmez yollara pervasızca giriyorlar... Başta, motorsikletler olmak üzere vatandaşların, kaldırımları kullanma haklarını ihlal eden bu nezaketsiz insanlara müdahale, dur demenin zamanı gelmiş, geçmektedir. Bunu yapacak da Polistir. Zira bizim halkımız, belediye zabıtasını, özel güvenliği filan takmaz. Ancak polisten anlar. Yaya kaldırımlarında, parklarda, yaşlı, çocuk, engelli, tüm vatandaşların haklarını ihlal edenlerle mücadele başlamalı, bu konu için özel polis görevlendirilmeli, etkin müeyyideler getirilip, uygulanmalıdır. Eğer vatandaşlara kaldırımları kullanma hakları verilmezse, toplamda gelecek günlerde, can sıkıcı, asayiş olayları meydana gelecektir. Bilginize...