KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Raif Denktaş, ebediyete intikalinin ikinci yılında Türkiye’de ve KKTC’de yapılan çeşitli toplantılarda anıldı. Yazılı ve görsel medyada onun hizmetleri ve kişiliği ile ilgili programlar yapıldı. Ben de İstanbul’da, Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nde düzenlenen bir programa katıldım. Sayın Denktaş’la ilgili konuşmamı yayınlayan Ulusal TV’ye bu vesile ile teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygıdeğer Okuyucularım,
Sayın Denktaş, Birinci Cihan Savaşı’nın hemen başında İngiltere’nin Kıbrıs’ı tek taraflı ilhakından 10 yıl, İngiltere’nin bu kararını tanıdrğımız Lozan Antlaşması’ndan da 6 ay sonra, yine bir Ocak ayında doğmuştu. Sayın Denktaş’ın çocukluk günlerinde Kıbrıs Türkleri başka çareleri de olmadığından, İngiliz idaresini kabul etmekle birlikte “Osmanlı yamandı. Gittiler, ama bir gün yine gelecekler” ümidini hep muhafaza etmişlerdi. Tabii bu düşünce sadece bir ümit, bir özlem olarak kalmadı. Gittikçe bir hedef haline geldi. Zira bu düşüncenin temeli coğrafyaya dayanıyordu. Tarihte hep, Anadolu’nun bir parçası olan Kıbrıs’a, Anadolu’ya hakim olan güçler sahip olmuştu. Ve coğrafya değişmeyeceğinden bu kural yine işleyecekti.
O neslin çocukları bu özlem ve düşünce içinde büyüdüler. Üç asır adanın efendisi olan soydaşlarımız İngiliz idaresini benimsemedikleri gibi adayı Yunanistan’a bağlamak isteyen Rumlara da karşı durdular. Sayın Rauf R. Denktaş da, Dr. Fazıl Küçük ile birlikte, 1958 yılında kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurucuları arasında yerini aldı. Kısa sürede soydaşlarımızı TMT çatısı altında birleştiren bu kadro; 1963’te Kanlı Noel’le açıkhava hapishanesine mahkum edilen Türk toplumunu ayakta, direnişi de canlı tutmayı başardılar.
Bugün gelinen noktayı, Kanlı Noel’den sonraki günlerde, inanın kimse hayal dahi edemezdi. Zira Kıbrıs Türk’ü; aç, açık, yokluk ve yoksulluk içinde, silahsız ve teşkilatsız bir şekilde azgın ve silahlı Rumların ağır zulüm ve vahşetine karşı alabildiğine çaresiz ve hassas bir durumda idi.
Bu eşi benzeri görülmemiş mücadelede Sayın Denktaş’ın yüksek hizmetleri, cesareti, fedakarlığı, kişiliği, liderliği ve anavatana olan sarsılmaz bağlılığı direnişin her safhasına damgasını vurmuş ve ardından kahraman soydaşlarımız ZAFER’e uzanmış ve onu sımsıkı yakalamıştır. Daha sonra da Sayın Denktaş’ın en büyük eseri olan KKTC, dünya milletleri arasında şerefli yerini almıştır.
Sayın Denktaş bu müstesna başarıları nedeni ile Türk dünyasının gerçek kahramanları arasında, en büyük evlatlarından biri olarak dünya durdukça anılacaktır.
Silah arkadaşı olmaktan gurur duyduğum Sayın Denktaş’a Ulu Tanrı’dan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.