Bu dünyaya kadın olarak gelmiş olmak eşsiz! Hormonal açıdan, zihinsel açıdan, estetik açıdan, duygusal açıdan, her bir açıdan büyük bir keyif ve ayrıcalık. Bu yüzden mi acep dünyanın farklı coğrafyalarında itilen, kakılan, ezilen, hor görülen, değer verilmeyen, cinsel istismara uğrayan, kaba kuvvet uygulanan cinsiyet hep kadınlar? Çünkü kadının baş edemeyeceği tek şey kaba kuvvet. Evet fiziksel güç açısından eşit değil bir kadınla bir erkek. Kadın doğası gereği naif, yaradılıştan gelen bir zerafeti, duygusallığı, kırılganlığı, koruyup kollayıcılığı ve kocaman, sevgi dolu bir yüreği var. Hem anaç bir tarafı var, hem dişi, hem panter gibi korumacı kesilebilir, hem de bir gelincik kadar naif ve kırılgan olabilir. Kini, nefreti dayanılmazdır, tatlı dili güler yüzü bu evrenin cennetidir. Vücudunuzdaki tüm kemiklerin kırılmasına eşdeğer bir sancıya göğüs gererek yavrusunu doğurur, sütüyle besler, büyütür, ilk 9 ayı karnında, sonrasında ise bir ömür boyu yüreğinde, zihninde taşıyarak, kendinden önce tutarak. 

Kadının sabrı derya denizdir, aynı anda birden fazla iş yapabilir ve bunu doğal bir yetenekle başarabilir. Aynı anda kafasında 40 tilki dolaşır, istelik 40’ının da kuyruğu birbirine değmez! Kadın tehlikelidir, kıskançlığı, nefreti, kızgınlığı sizi hayatınızdan bezdirebilir. Ama bu dünyadaki en korkunç kadın türü sevgisiz büyüyenler, hiçbir koşulda mutlu olmayanlar, başkalarının mutsuzluklarından beslenenlerdir. Hayal edebiliyor musunuz böyle sayko tiplerden ne hasta ruhlu, ne bozuk psikolojili çocuklar türer ve her biri dünya için başlı başına nasıl  bir tehdit unsuru oluşturur. Oysa ki kadın rengarenktir. Sevdası, aşkı, coşkusu yediveren gibidir, hiç bitmez. Bulunduğu her ortamı sihirli bir değnekle dokunulmuşçasına güzelleştirir, zenginleştirir. Estetiği, kılık kıyafeti, kozmetiği, takısı, her biri ayrı ayrı birer tüketim çılgınlığıdır. Bu arada minik bir parantez açayım, bence geleceğin en revaçta olacak estetiği, burun çevresi kırışıklıkları olacak, zira insanlar gerim gerim bir yüzle dolaştıklarından ve  mimik yapamadıklarından sadece burun çevresindeki kaslarını kullanmak suretiyle gülebiliyorlar artık! Demedi demeyin!!! Halbuki kırışsak, yaşlansak ne olacak? Kırışmasın diye kahkaha atmayan, gülmeyen insanlar var yahu!  Aslında yaş aldıkça beliren o kırışıklıklar öyle karizmatik ve öyle anlamlı ki! Yaşanmışlıkları, anıları, hüzünleri, mutlululukları, insana yaraşır duyguları yüzünüze, ellerinize, vücudunuza yerleştiriyor hayat, yaşantınızın yol haritasını çıkarır gibi. Bir de bu fizikselliğe çok kaptırırsanız manevi tarafınızı yeterince besleyemiyorsunuz, susuz kalıyorsunuz. Dışı palas görünümlü harabe gibi. 

Hep derim bakımlı olmak, mis gibi kokmak bir kadına çok yakışır. Gereğinden fazla abartılan yaşlanma ve kırışma kaygısı endüstriyel bir dayatma, ticari bir kurgu, bir senaryo aslında! Biz kadınlar böyle planlı kurgulara ve dayatmalara dahi pabuç bırakmayacak kadar zekiyiz ve çok güçlüyüz. Dünyaları sığdırırız yüreğimize, anlaşılmamız zordur, bir o kadar da kolaydır aslında. Tıpkı sınavlarda en zor gelen soruların aslında en kolay sorular olması gibi. 
Ama var ya, biz kadınlar bir dayanışırsak işte o zaman bambaşka olur herşey. Sadece tüketici olmak sizi de tüketirken, üretmek ve ürettiğinizin keyfine varmak eşsiz… Ne duruyoruz? Dayanışalım, yardımlaşalım, başaralım, sosyalleşelim, yeni hobiler edinelim, planlar yapalım ve hayata geçirelim,  biz kadınların gücü adına!.. Sevgilerimle…

Dipnot: EvdePisenGibisiYok Instagram hesabım sizlerin desteğiyle çok güzel gidiyor, istediğim motivasyon etkisini yaratıyor ve ben sizlerden gelen yorumlarla, taleplerle, paylaşımlarla çok mutlu oluyorum ve tam gaz hiç hız kesmeden yola devam ediyorum. Her birinize sonsuz teşekkürler…