(NEDİR BİRBİRİNİZ İLE OLAN SAVAŞINIZ?)

Bugün satırlarıma yön verirken hiç dönderip dolaştırmadan, eveleyip gevelemeden insanlığın baş doğası, asla geçmeyecek lakin bastırabilecek, ezelden beri devam eden o sonsuz savaşı anlatacağım sizlere. Kadınlar birbirlerinin neden düşmanıdır? İnsanlık var olduğundan beri, kadınlara en büyük zararı diğer kadınlar vermiştir, ama neden?  Bunun temelinde kişinin kendine ait bir kimlik edinememesi yatıyor gerçeği yok değil hani! Kendini bulamayan insan, kendini bulmuş insanlara savaş açıyor. Tabir-i caizse "Kadın kadının kurdudur" derler. Bazen en iyi iki kadın arkadaşın bile birbirlerini kıskandığını görürüz çevremizde. Hiç bir şey yapamıyorsa salon takımı güzel diye fesatlanıyor yine fesatlanıyor. Duygular insanı harekete geçiren güçlerdir. Kıskançlık da hemen her insanın yaşadığı doğal bir duygudur.

 Peki, kadınlarda kıskançlığı bastırmanın yolları var mı? Bu kötü duyguyu defetmek için kişilere ne gibi görevler düşüyor? Ancak şunu da çok iyi biliyorum; kıskançlık toplumca hoş görülmediği için yok sayılır, ayıpsanır ya da bastırılır. Bir duyguyu yok gibi görmek ya da bastırmak etkili baş etme yolları değildir. Çünkü bastırılan duyguların yoğunluğu artar zirveye çıkar. Kıskançlık da yoğun yaşandığında zarar vericidir Bastırılarak yoğunluğu artan bir kıskançlık kişinin yaşamında yapıcı değil yıkıcı bir güç olacaktır. Kadınların birbirini kıskanmasını anlamak için bir söze bir harekete bakmak gerekmez. Kadınlar, kızlar zaten hem cinslerini kıskanmak üzerine kurgulanmış bir varlıktır. Tuşlara vururken “Kadınlar yalnızca kadınlar için giyinir” sözü aklıma geldi, sebepsiz.

Yapılan psikolojik çalışmalar ışığında, işte belgeleriyle, kanıtlarıyla “Kadınlar birbirini neden kıskanır?”  Öncelikle bunları araştırmaları baz alarak bir başlık altında toplamak istiyorum.

Kişilik Edinemeyen Kadınlar Kıskanır!

Kadınlar içerisinde her kadının hemcinsine düşman olduğunu söylemek haksızlık olacaktır. Yapılan çalışmalar, hemcinslerine yönelik düşmanlık yapan kadınların, olgun bir kişiliğe sahip olmadıklarını ortaya koyuyormuş. Bu kadınların ortak kişilik özellikleri; dedikodu yapmak, doğru olmayan ithamlarda bulunmak ve buna kendini inandırmak, histerik krizler, öfke nöbetleri, üslupsuz ve kaba bir dil de cabası.

Özgüveni Olmayan Kadınlar Kıskanır!

Kendiyle problemi olan insan, başkalarıyla da problemli olacaktır. Özellikle de evlendikten sonra kocasının gücüne, statüsüne yaslanıp hareket eden kadınlar; kendi ayakları üzerinde duran, kimseye yaslanmayan kadınlara ölümüne düşmandır. Böyle kadınlar varsa etrafınızda, kendinizden uzak tutmanızı keskin bir dille tavsiye ederim.

Kendi Görüntüsünden Emin Olmayanlar Kıskanır!

Art Niyetli Kadınlar Kıskanır!

İyi insanlar, iyi niyetli, hoşgörülü insanlar her zaman açık hedeftir diğer kadınlar için. Bir kadın hem iyi hem de dürüstse, üstüne bir de yüzüne bakılacak bir güzelliği de varsa diğer kadınların nefret etmesi an meselesi.

İyilikten rahatsız olan bu kadınlar familyası, sizi ve dünyanızı asla anlamayacaktır. Boşuna dil dökmeye gerek yok. Şunu da unutmamak gerekir ki: kadınlar, kıskandıkları diğer çeneleriyle rezil etmeye çalışır.

Hayranlık Duydukları Kadınları Kıskanırlar!

Becerikli Kadınları Kıskanırlar!

Popüler Kadınları Kıskanırlar!

Alkışlanan kadınlar, diğer kadınlar tarafından asla sevilmez. Bazı kadınlar, kendilerinin sönük kalacağını hissettikleri anda histerik krizlere girebilir ve yine size savaş açabilirler. Araştırmalara göre kıskançlık duygusu belli bir düzeyde normal kabul edilebilir ama üstesinden gelinmesi ve ilişki içinde yaşanıyorsa uygun ifade yolları bulunması gereken bir duygu durumuymuş. 'Kadınlarda kıskançlık' kavramı genelde kadınların kendi cinslerini çekemediği ve onları kıskandığı düşünülür.

Mutsuz Kadınlar Kıskanır! Bütün yüzdelerle, genellemelerle konuya bakmanın yanlış olacağını aşikar. Hanım hanım olan bayan arkadaşlarımızda yok değil hani. Kurunun yanında yaş da yanıyor tabiri burada satırlarıma yön verirken çok güzel yer buluyor. Genel tez; kıskançlık duygusunun temelinde kendine güvensizlik ve eksiklik duygusu vardır. Kadın kendisinde neyi eksik görüyor ve ötekinde kendinde eksik bulduğu şeyin fazla olduğunu algılıyorsa kıskançlığı o çerçevede oluyor. Bu karşıdakinin zekâsı, başarısı olabileceği gibi güzelliği, zenginliği ya da sahip olduğu başka şeyler de olabilir. İnsan, insanın hiç şüphesiz aynasıdır. Çok az bir yüzde var ki; kendini bilen, ağzından çıkan her sözü ölçüp tartan, kadın veya erkek demeden herkese ‘insan’ gözüyle bakan ve insanları sevme gayreti olan, doğamız gereği içimizde var olan krizlere girmeyen, dedikodu yapmayan, kendini kanıtlamaya hırsıyla dolu olmayan, olgun ve ağırbaşlı kadınlar zaten kıskanmaya ihtiyaç duymayan kadınlar. Geri kalan kısım ise ellerinde savaş baltaları, her an sizinle rekabet ediyor. Kendini yiyip bitiren bu gurup ise %80 nı kapsıyor. Zannımca kıskançlık duygusunun elinde esir olmamak için kişinin kendisini başkaları ile kıyaslamak yerine kendi kişisel gelişimine odaklanması gerekir.

 Kendini gerçekçi bir bakış ile değerlendirerek artı ve eksilerinin farkında olan ve mükemmelliği aramak yerine kendisi ile barışık olmayı seçen insan sözüm sana muhteşemsin ve kıskanıyorum seni… Kahkaha atarak bitirdim makalemi. Sonuçta bende bir kadınım değil mi?