Sevgili bayanlar ve saygıdeğer okurlarım, 28 yaşında dört erkek çocukla dul kalmış bir annenin, eli kalem tutan bir evladı olarak bu gün sizlere seslenmek istiyorum
Benim için, Analar, Bacılar, Nineler kısacası, Bayanlar kainatın en kutsal varlıklarıdır. Neden mi?
Çünkü bayanlar üretkendir, yardım severdir, acıları göğüsleyendir, ilgilenendir, okuma seviyeleri yüksektir ve vefakardırlar. Zira 87 yaşında kaybettiğim anam, babamın erken vefatıyla 28 yaşında dul kaldığında, en büyüğü 11 yaşında dört erkek kardeş öksüz kalmıştık. Eli öpülesi, hürmet edilesi anam bir Atatürk kızı olarak evlenmemiş ve saçını süpürge ederek hepimizin yüksek okullarda okumasına imkan sağlamıştı..
Hem Analık hem de Babalık yapan, en önemlisi de Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK dönemini yaşayan ve onun ilke ve devrimlerini özümseyerek ve önemseyerek bizlerin yetişmesinde büyük gayretleri olmuştur..
Bu yetenekte oluşumu önce ilham aldığım Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, borçluyum. Sonra yaşamımı şekillendiren ve onurlandıran Anama, daha sonrada çocukluğumda okuma, düşünme, uygulama ve nezaret etme öğretisini aşılayan ve çoğu bayan olan sevgili öğretmenlerime borçluyum..
Zaten Yüce Allah’ın Peygamberimize Vahiy yoluyla bildirdiği ilk ayet ve ilk emir değil midir; oku, ‘düşün’, ‘uygula’ ve ‘nezaret et’!.
Babasızlığın benden alıp götürdüğü olumsuzlukları yaşayan biri olarak, hürmet duyulması gereken tüm bayanların izniyle, onlar adına düşüncelerimi paylaşma hakkım vardır diye değerlendirmekteyim..
Bu arada bir taraftan siz bayanlar adına gururlandığımı belirtirken, bir taraftan da 21 yüzyılda bayanları önemsemeyen ataerkil uygulamaları, hemcinslerinin(!) benimsemesi ayrı bir üzüntü kaynağı ve çok derin bir yazı konusudur.
Haklarının yenmemesi için mücadele veren münevver bayanlarımıza uygulanan ataerkil zihniyetin bu yüz yılda hissedilir şekilde artış göstermesi korkutucudur..
Bilgilerine, duygu ve düşüncelerine yeteri kadar itibar edilmeyen ve ev kadını olmaları dikte edilen akliselim ve üretken bayanların hak ve hukukunu korumak ne yazık ki, milenyum çağında bir erkek olarak yine bizlere düştü.
Bundan yaklaşık yüz yıl kadar evvel bayanların layık oldukları şekilde onurlu yaşaması adına yapılan devrimleri anlatarak siz değerli hanımları üzmek istemiyorum..
Zaten saygı duyulması gereken bayanlar olarak yaklaşan tehlikenin en farkında olanlarsınız da!..
Ne zaman Anıtkabire ziyarette, ülkenin gidişatıyla ilgili yapılan panellerde, konferanslarda, seminerlerde ve sempozyumlarda bulunsam kalabalığın çoğunluğu siz bayanlardan oluşuyor. Tabii ki ülke gidişatına yön verenler, Türkiye mozaiğine renk katanlar olarak sizleri orada gördüğümde sevincimi ve duyduğum heyecanı anlatamam.
Ve diyorum işte bu!. Türk kadını ülkede gelişen olayların ve yaklaşan tehlikenin farkındadır.
Genel olarak bayanlara layık görülen kadına cinsel taciz, şiddet, eziyet, tecavüz ve vahşice katletmek gibi ilkel eylemlere günümüzde sıklıkla şahit oldukça içimi acıyor inanın!..
Aslında her türlü acı reçeteyi kabule zorlanan sizler, haklarınızın erkekler tarafımızdan korunmasına ihtiyacınız olamayacak kadar zeki, yürekli ve akıllı bacılarım, analarım, ninelerim, kısacası Allahın bahşettiği kutsallarsınız.
Her geçen yıl kan kaybeden kutsal gününüzde ellerinizden saygıyla öpüyorum. Ülkenin bu makus talihini sizlerin değiştireceğinize inancım tamdır. Bende bir erkek olarak bu dünyadan göç edene kadar daima davanızda yanınızda olacağımın sözünü veriyorum..
En derin sevgi ve saygılarım eli öpülesi, Vatansever, Yürekli bayanlaradır.