Sanat Dünyası

Deniz Gönen Özdemir ve Demet Gönen Keser’den Kadının Gücünü Gösteren Sergi

Sanatçı Deniz Gönen Özdemir oyunculuktaki çalışmalarının yanı sıra son dönemde resim çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. Babası da ressam olan Deniz Gönen Özdemir kardeşi Demet Gönen Keser ile beraber geçtiğimiz günlerde bir resim sergisinde yer aldı. Kadıköy de bulunan Luna Sanat Galerisinde, Lotus Flower isimli Görsel sanatlar sergisinde resimler 18 – 24 Mart arasında sergilendi. Son dönemler de yaşanılan kadına şiddet olaylarına dikkat çekmek için tarihte ki güçlü kadınlar resmedildi ve Bugünün kadının içindeki gücü ortaya çıkarmak için kadın portreleri çizildi. Resimler sanatseverler tarafından büyük ilgi görürken Deniz Gönen Özdemir ve Demet Gönen Keser ilerleyen günlerde kişisel sergi çalışmalarının da gerçekleşeceğini belirtti.

Kim Kimdir ?


Esra Kavrukkoca

Esra Kavrukkoca 26 Mayıs’ta İzmir’de doğdu. Çok küçük yaşlarda müzik alanında yeteneğini keşfetti. 9 yaşında İzmir TRT çocuk korosu sınavlarını kazandı. Kocaeli belediye konservatuvarı Şan bölümünü 4 yılda bitirdi. Eş zamanlı İstanbul Üniversitesi Devlet konservatuvarından 6 yıllık eğitim sonucu mezun oldu. Öğrencilik yıllarında bir çok ünlü sanatçı ile çalıştı. Selçuk Ural, Nil Burak ,Semiha Yankı , İskender Doğan ,Berkant ,Gökben, Neşe Karaböcek gibi değerli isimlere vokalistlik yaptı. Konservatuvardan mezun olduktan sonra okulda kalarak ders verdi aynı dönemde bir çok Tv kanalında program yaptı TRT Belgesel kanalın da Festivaller isimli bir programın sunuculuğunu yaptı. Sonra Azerbaycan Bakü de Kafkas Üniversitesinden aldığı bir teklif ile Bakü’ye gitti  3.5 sene de burada yaşadı. Kafkas Üniversitesinde dersler verdi çeşitli konserler verdi farklı ülkelere çeşitli projeler için gitti. Azerbaycan Bakü de devlet kanalı olan ATV kanalında Azerbaycan'ın Sesi yarışmasında sanatçı jüri üyesi oldu ve televizyon hayatına devam etti. Aynı programında vokal eğitmenliğini yaptı. Sonra Türkiye'ye dönerek Doğulu Müzik Bale ve eğitim kurumlarında Şan eğitmenliği ve ses terapisti olarak dersler vermeye başladı. Aynı zamanda profesyonel nefes koçluğu eğitimi veren Esra Kavrukkoca halen aynı kurumda ders vermeye devam ediyor. İzmir'de bulunan Kanal Ege TV de de eş zamanlı çalışan Esra Kavrukkoca "ilham veren Kadınlar " ve "Söz ve Müzik " adında iki TV programının hem yapımcısı hem de sunucusudur. Halen Kanal Ege de devam etmektedir. Birçok albüme vokal koçluğu yaptı ve bir çok öğrenci yetiştirdi ve devam ediyor. kurumsal yerlerde de hitabet, diksiyon ve beden dili eğitimleri ile liderlik eğitimleri veriyor. Esra Kavrukkoca Müzik ve medya alanındaki çok yönlü yeteneği , bu alanlardaki birikimi , kendine özgü sunumu gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Esra Kavrukkoca tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Şevin Ekinci

Şevin Ekinci Diyarbakır’da doğdu. Liseyi Fransız Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesinde bitirdikten sonra üniversite eğitimi için Ortadoğu Teknik Üniversitesi Ekonomi bölümünü tercih ederek buradan başarıyla mezun oldu. ; daha sonra ABD’ye gidip orada staj yaptı ve işletme bölümünden sertifika aldı. Türkiye’ye döndükten sonra yabancı bankalarda yurtdışındaki yatırımcılara ekonomist olarak danışmanlık yaptı. Boğaziçi Üniversitesi'nden Ekonomi ve Finans yüksek lisans derecesini aldı. Bu dönemde Cnbc-e, bloomberght gibi kanallardaki programlara yorumcu olarak katıldı.  2016 yılında Cem TV’de finans üzerine program yapmaya başladı. Devam eden süreçte hem “Finans Dünyası” adında bir ekonomi programını sundu hem de “Kadın Başarısı” adı altında Türkiye’deki başarılı kadınların hikayesini anlatan bir program sundu. Bu programları 2016-2018 yılları arasında yaptı. 2018 yılında Cem TV’de “İş’te Türkiye” adında reel sektörü işlediği ve başarılı reel sektör temsilcilerini ağırladığı bir program hazırlayarak sundu. 2020 yılında Ekotürk TV’de finans ve ekonomi programı hazırlamaya ve sunmaya başladı. Bu dönemde Başkent İletişim Akademisi’nde sunuculuk ve spikerlik kursuna katıldı ve altı ay sonunda sertifikasını aldı. 2021 yılında tekrar Cem TV’de program yapmaya başladı. Şu an Cem TV’de hafta içi her gün 17.30’da Paranın Nabzı adıyla bir ekonomi programı sunmaktadır. Şevin Ekinci ekonomi ve medya alanındaki çok yönlü  yeteneği , birikimi , kendine özgü programcılığı ve sunumu gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tüm bu nitelikleriyle Şevin Ekinci gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Ezgi Aşık

Ezgi Aşık, 16 Mayıs İstanbul doğumludur aslen Balkan göçmenidir.  Kendini bildi bileli insanlarla iletişim kurmayı ve onlara soru sormayı çok seven Ezgi Aşık  Lisede iyi bir sözelciydi; okumayı, yazmayı ve araştırmayı çok severdi. Ve en büyük hayali gazeteci olmaktı. Liseden bu yana çantasında kitap, kalem ve not defteri hiç eksik olmayan bir insandı.  En büyük hayali olan “gazeteciliği” yapabilmek için 18 yaşında ailesinden ayrılıp İstanbul’a üniversite okumaya geldi. İstanbul Arel Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri bölümünü yüzde 50 bursla kazandı.  Medya ve İletişim Sistemleri bütün iletişim fakültesini kapsıyordu, bu sayede hem halka ilişkiler eğitimi hem reklam hem de teknik görsel eğitimleri aldı. Üniversiteyi kazanmanın kariyer planlaması için yeterli olmayacağını üniversiteye ilk gittiği gün anladı.  Ve daha birinci sınıftayken kendine bir röportaj-haber bloğu açtı (ezgininpenceresi-asikezgi.blogspot.com) Orada sıcak gündemden, dış politikaya, kültür-sanattan, yaşama dair önemli kişilerle röportajlar yaptı. Özel haber dosyaları, haber takipleri ve gündeme ilişkin sokak röportajlarını hazırladı. ilk işyeri kendi bloğuydu , haber yazmayı da röportaj yapmayı da ve hatta soru sormayı da orada öğrendi. Haber yazmayı nasıl mı öğrendi şöyle aktarıyor Ezgi Aşık :  “Okuldan hemen eve geçer, Anadolu Ajansının sitesine girer orada saatlerce haber yazım tekniklerini çalışırdım. Sonra kendi uydurduğum birkaç kelimeyle haber yazma süremi test ederdim. Yine televizyondaki tartışma programlarını izler, oradan bloguma konu ve konuk bulurdum. “

İlk kurumsal iş deneyimi A Haber-Deşifre programı oldu. Uzun süre gönüllü stajını ve daha sonra zorunlu stajını A Haber-Deşifre Programında yaptı. Blog için yaptığı sokak röportajları Deşifre Programında yer buldu.  Okurken de İstanbul Medya Akademisinde “diksiyon ve spikerlik eğitimi” aldı , ORSAM’ın Dışişleri Bakanlığıyla birlikte yürüttüğü Orta Doğu çalıştayında eğitim aldı. SETA’nın İstanbul’daki açık oturumlarını takip etti.  Okuldan mezun olduktan sonra Haber 7’de özel haberci olarak çalıştı. Orada gündeme ilişkin haber dosyaları-röportajlar hazırladı. Ezgi Aşık Özel Haberciliğe dair şunu söylüyor : “ Özel haberci olmak heyecan verici, olan haberin üzerine takla attırmak, uzman görüşüyle haberi farklı perspektiften görmek...”  Haber 7’den sonra iş insanı Fatih Saraç’ın Bilimevi Basın Yayın şirketinde gaste24.com’da haber editörü olarak başladı. Kısa süre sonra Fatih Saraç Bey, aylık çıkan 64 sayfalık Kitabın Ortası Dergisi’ne Genel Yayın Yönetmeni olarak atadı. Derginin ilk sayısını ve daha sonra bütün sayılarını telif kullanmadan tek başına çıkardı.  Derginin her sayısında en az 4 röportaj, 5 dosya haberler ve kitap içerikleri hazırlıyordu. Bütün içerikleri özgündü. Dergiyi çıkarırken yine aynı kuruma ait olan Dünya Bizim, gaste24’e de haberler üretiyordu.  Okurlar tarafından dergiyi tek başıma hazırladığı anlaşılmasın bir ekip tarafından çıktığı sanılsın diye dergide yer alan birçok röportaja-özel haber dosyalarına mahlaslar koydu mesela Leyla Başaran, Havva Tarhan gibi.. Kitabın Ortası Dergisini çıkarırken TürkMedya Dijitalinden teklif aldı ve Dijital Haber Merkezinde özel haberci olarak çalışmaya başladı. Aksam.com.tr, star.com.tr ve gunes.com.tr için dosya haberler, gündem röportajları ve içerikler hazırladı. TürkMedya Dijital Haber Merkezi’nde yaptığı bazı röportajları daha sonra Aksam TV’de çekimli röportajlara döndürdü. Kısa sürede de Aksam TV’de gündeme ilişkin birkaç bölümlük Akşam Baskısı programını yaptı. Bir müddet sonra odağı aksam.com.tr ve Akşam TV oldu. Aksam.com.tr’de Dr. Eray Güçlüer ve Taceddin Kutay’ın yazı editörlüğünü yapmaktadır.. Bütün röportajları da Akşam TV için hazırlamaktadır.. Akşam TV değişen medya alışkanlıklarının güçlü dijital platformu aynı zamanda bir okulda Ezgi Aşık için.  Burada Gündem kategorisinde, gündeme ilişkin röportajlar yapıyor. Hayata dokunan ve gündeme ilişkin Cep Belgeseller hazırlıyor. Ayrıca Akşam TV’de “Koray Şerbetçi ile Kestirmeden Tarih”, “Taceddin Kutay ile Kafa Konforu” ve “Oğuzhan Bilgin ile Sosyal İşler”in program editörlüğünü üstlenmektedir.  Akşam TV’de çalışırken 24 TV için bir fırsat geldi. Burada hafta sonları öğle bültenlerini okudu. Kısa süre sonra da 24 TV’de Kırmızı Halı programını yapmaya başladı. Program her hafta Cumartesi 17:15 tekrarı da Pazar günü 12:15’te yayınlanmaktadır. Ezgi Aşık Hedefinin sadece kendinin en iyi hali olmak ve yaptığı işlerle anılmak olduğunu belirtiyor. Ezgi bu mesleğe dair çok yönlü yeteneği , farklı alanlarda edindiği birikimi , özel habercilik ve röportaj anlamındaki çalışmaları , araştırmacılığı , kendine özgü sunumu gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Ezgi Aşık tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Melisa Pelit  DEMİRCİ

Melisa Pelit Demirci 29 Mart’ta doğdu. Dans ve tiyatro hayatına çok küçük yaşlarda başladı. Akademi bazında; Müjdat Gezen Sanat Okulu'nda Tiyatro eğitimi alırken Pera Güzel Sanatlar Akademisi'nde Flamenko bölümünü bitirdi. Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nda Türk Halk Oyunları bölümünde okudu. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Pantomim bölümünü bitirdi. Üniversitenin son yılını İspanya'da Malaga Konservatuvarı'nın Flamenko bölümünde tamamladı. Şu an mezunu olduğu Pera Güzel Sanatlar Okulu’nda Bale bölümünün; Halk Dansları ve Flamenko öğretmenliğini, Tiyatro bölümünün ise; Pantomim öğretmenliğini yapmaktadır. Özel kurslarda ve başka okullarda da eğitmenliğe devam etmektedir. Eğitmenlik dışında çeşitli grup ve organizasyonlarda dans etmekte olan Melisa Pelit Demirci Şehir ve özel tiyatrolarda bazı oyunlarda koreograf olarak görev almaktadır. Melisa Pelit Demirci   Dans ve Tiyatro Arasındaki Bağ konusuna dair ise şunları söylüyor : “ Dans ve tiyatro benim için bir harmanı oluşturuyor. Aslında ikisi de aynı ifadeleri içeriyor. Sadece enerjinin sahnede farklı yansıyan türleri. Onun dışında ikisinin de kökende geldiği nokta aynı. Her zaman derim ki: İyi bir dansçı bir tiyatrocu gibi mimiklerini kontrol edebilmeli. İyi bir oyuncu ise bir dansçı gibi bedensel ifade biçimlerine hakim olabilmeli. Sahnedeki gerçek hazza ve transa anca bu şekilde  ulaşılır. Çünkü o noktada bütün ruh ve beden teslim olmuştur. Estetik kavramına sadece bedenini iyi kullanmak olarak bakan ifadesiz bir dansçı, belli bir ritimle görevini gerçekleştiren bir makine dişlisi gibidir. Bedenini iyi kullanmayan bir tiyatrocu ise anlatımı zayıf, sıkıcı bir konuşmacı gibidir. Bu tür performanslar; anlık tüketime yönelik üretimlerdir. Dans koreografilerimi hazırlarken ya da bir oyun için karakter oluştururken ilk izlediğim yol hareketin ya da rolün kültürel temellerini keşfetmek oluyor. Sahnedeki samimiyet öncelikle bu tür bir alt metin oluşturarak başlıyor. Daha sonra bu alt metinden yola çıkarak sorular soruyorum kendime: “Ne anlatmak istiyorum, Ne hissediyorum, Ben bu rol yerinde olsam ne yapardım?” gibi. Yapacağım işin kültürel kodlarına ulaşmak ve bunu kendi karakterimle yoğurmak işimin hem en sancılı hem de en keyifli tarafı. Dansını ettiğim her türün sahne çalışmalarının dışında  gerçeğinin de peşine düşüyorum. Mesela; bir çingene mahallesinde nasıl dans ediliyor?  Bu çok önemli. Çünkü gerçek orada. Daha sonra da o gerçeği kendi birikimlerimle yoğurup sahneye taşıyorum. Flamenko ve Roman gibi çingene dansları bu ikililiği içinde fazlasıyla barındırıyor. Hala makinalaşmamış ve ruhu olan danslar. Bu yüzden en çok yöneldiğim alan bu yönde.  İspanya'da bulunduğum dönemde de konservatuvarda Flamenko’nun sahnelenme biçimini öğrenirken, akşamları ve hafta sonları ise çingenelerin yaşadığı Capuchinos bölgesinde vaktimi geçiriyordum. Konservatuvarda tekniğimi geliştirirken çingenelerin arasında Flamenko’ya dair ruhumu besliyordum.  Tabi ki sanatta teknik ve disiplinin önemi yadsınamaz. Ama şimdilerde ruh çok ikinci planda kaldığı için en çok bu noktaya değiniyorum. Çünkü sanatsal değeri olan bir performans arayışında günümüzde; disiplinler arası esnekliğe ulaşmış, ritüelistik edimlerden beslenen ve performansının kültürel alt metnini oluşturabilen dansçı-oyuncuya ihtiyaç var.”   Melisa Pelit Demirci bu alandaki yeteneği , aldığı eğitimlerle bütünleştirdiği birikimi , kendine özgü dans stilleri ve bu dansların eğitimindeki özgün eğitmenliği gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Melisa Pelit Demirci tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Medya Dünyası


Handan Musaoğlu Mart Ayına Damgasını Vurdu

Başarısı ödüllerle tescilli TBMM TV Haber spikeri ve sunucusu Handan Musaoğlu mart ayında birbirinden önemli etkinliklerde aktif rol alarak dikkat çekti.  TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un himayesinde gerçekleştirilen  İstiklal Marşı konulu kısa film ödül töreninin sunuculuğunu Handan Musaoğlu üstlendi.  Mecliste "İstiklal Kısa Film Yarışması Ödül Töreni" düzenlendi. Programda, ayrıca, "Yaşadığımız İl ve İstiklal Marşı Konulu Kartpostal Resimleme Yarışması" başlatıldı. Şentop'un konuşmasının ardından yarışmada dereceye giren kısa filmlerin gösterimi gerçekleştirildi. Yarışmada birinciliği Abdullah Karaca "İstiklal" adlı filmiyle alırken "Mektup" adlı filmle ikinciliğe Metin Öztürk, "41" adlı film ile üçüncülüğe Ömer Dişbudak layık görüldü. Yarışmanın birincisi Abdullah Karaca'ya ödülünü Şentop verdi. Şentop ayrıca eski Devlet Bakanı Yüksel Yalova, sanatçılar Hülya Koçyiğit ve Yavuz Bingöl ile Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Ersoy Argon, bazı il ve ilçelerin belediye başkanları, yönetmen, senarist ve yapımcılara da yarışmaya katkılarından dolayı plaket verdi.  Programa, TBMM Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, MHP Grup Başkanvekilleri Erkan Akçay ve Muhammed Levent Bülbül de katıldı. İstiklal Marşının 100.yılı için gerçekleştirilen bu çok önemli etkinlikte Handan Musaoğlu sunumuyla dikkat çekti. Adeta sunuculuk dersi veren Handan Musaoğlu güne uygun şıklığı ve güzelliğinin yanı sıra günün önemini benimsemiş titiz hazırlanmış sunumu ile davetli ve protokolün büyük beğenisini topladı. Mecliste çok yakın zamandaki bir diğer etkinlik ise Kadınlar Günü etkinliğiydi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Kadınlar Günü'nde kadın milletvekilleri ve Meclis'teki kadın personelle kahvaltıda bir araya geldi.  TBMM Başkanı Şentop, "Uzun yıllar TBMM'de bizi dinleyen Lale Işıklar Hanım'a sözü bırakıyorum. Hep dinledi, bugün o bize hitap edecek" diyerek, TBMM'de kavas olarak görevli Işıklar'ı kürsüye davet etti. Meclis Televizyonunda haberde olan bir diğer ilkse Meclis Tv’nin ilk kadın spikeri Handan Musaoğlu idi. Meclis televizyonunun yüzü olarak benimsenen Handan Musaoğlu TBMM TV’deki sunum çalışmalarının yanında hem akademik çalışmaları hem işin eğitim kısmındaki herkesçe kabul edilen yeriyle dikkat çekiyor. Bu alanda verdiği eğitimlerle de ses getiren Handan Musaoğlu Türkiye’de spikerlik denilince ilk akla gelen isimlerden. Bugüne kadar En iyi spikerden Türkçenin en iyi kullanılmasına kadar bu alanda alınabilecek pek çok özel ödüle de sahip olan Musaoğlu son yıllarda üniversitelerde akademik seminer söyleşi ve çalıştaylar da yer aldı. Protokol sunumlarında da görev alan Handan Musaoğlu özellikle özgün sesi ile seslendirme anlamında da öne çıkıyor. Spikerlik , sunuculuk ve Diksiyon alanında yaşayan bir efsane olarak markalaşan Handan Musaoğlu adını önümüzdeki günlerde daha sık duyacağız.