Gün geçmiyor ki, kadına şiddet olayları ile karşı karşıya gelmeyelim. Üstüne üstlük cinayete dek uzanan bu denli şiddet olaylarında azalma değil yükselme gözleniyor. Son Günlerde evladının gözleri önünde eski eşi tarafından hunharca katledilen bir kadın cinayeti ile sarsıldık. Uygarlık ölçülerinden biri de o toplumun kadına yaklaşımları oluşturuyor. Maalesef Doğu toplumlarında kadına “ikinci sınıf insan” gözüyle bakılmakta şiddet görmeleri, horlanmaları normal sayılmaktadır.
Kadına şiddet olaylarına ilişkin istatistiksel veriler OLDUKÇA üzücüdür, verilere göre 2018 yılının da en az 223 kadın erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi. Aile ve Sosyal Çalışmalar Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi‘nin birlikte yürüttüğü 2014'te yayımlanan Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması da ağır derecede şiddete maruz kalan kadınların durumunu ortaya koyar nitelikte. Ülkedeki kadınların en az üçte birinin fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığı belirtilen araştırma kadınların sadece yüzde 11’inin bunu resmi kurumlara bildirdiğini gösteriyor. Üstelik bu sayılar sadece evli kadınlar için geçerli. Dolayısıyla, şiddete maruz kalan kadınların resmi sayılardan çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
Bu acı gerçekler karşısında insanın kanı nın donmaması mümkün mü :?
Kadını aşağılayıcı ifadeler maalesef dün olduğu gibi dün olduğu gibi bugün de tüm hızı ile devam edip gitmektedir. Bu ifadeleri tarihin karanlıklarına gömmedikçe, zaman içinde yeniden gündeme getirmeyi yeğledikçe ileri toplum öngörümüz havada kalacaktır.
Ulu Önder Atatürk akıl ve bilim toplumu olma yolunda kurulan devletimizin kadına bakış açısını bakın nasıl anlatır
■ Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir. ( 1923 )
■ Kadınlık meselesinde şekil ve dış görünüş ikinci derecededir. Asıl mücadele sahası, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan çok, asıl başarı olunması gereken saha nur ile irfan ile gerçek fazilet ile donatılmasıdır. (1923 )
■ Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınından daha fazla çalışan bir kadından bahsetmenin imkânı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim” diyemez. ( 1923 )
■ Öyle memleket bölgeleri geçtik ki, orada kadınlar erkeklerden daha çok sabana yapışmış, elinde çapası ile Türk’ün verimli topraklarını zenginleştirmeye çalışıyor, toprağı seviyor, ona gönülden bağlıdır. Bütün bu insanlar Türkiye Cumhuriyeti zengin, kuvvetli ve muhteşem olsun diye kendi rızkının fazlasını seve seve, tereddütsüz, büyük bir fedakârlıkla devlet hazinesine veriyor. ( 1937 )
Tarihin derinliklerinden gelen Yüz karası deyimler diye adlandırdığımız kadınla ilgili atasözleri ve veciz sözler:
■ Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme;■ Kaşık düşmanı, ■ Ağustostan sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez. ■ Gül dalından odun beslemeden kadın olmaz.■ Saçı uzun aklı kısa. ■ Kadının sofusu, şeytanın maskarası. ■ Kadın eksik etek, ■ Kadın erkeğin şeytanıdır. ■ Avradı eri saklar, peyniri deri; ■ Kötü kabağın kötü dölü olur. ■ Avrat malı, kapı mandalı.■ Kadının şamdanı altın olsa mumu dikecek erkektir, ■ Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar, ■ Al atın iyisini yiyeceği bir yem; al avradın iyisinin giyeceği bir don, ■ Avrat var arpa unundan aş yapar, avrat var buğday unundan keş yapar, ■ Oğlan babadan öğrenir sofra dizmeyi, kız anadan öğrenir sokak gezmeyi.
2012 yılında yürürlüğe giren Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca yaşamsal tehlike arz eden acil durumlarda şiddete uğrayan ya da tehdit altındaki kadın doğrudan polis, jandarma gibi kolluk kuvvetlerine başvurabiliyor. Kolluk kuvvetleri de 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma talep eden kişinin gördüğü şiddet sonucu hayati tehlikesi bulunduğuna hükmederse, sonradan aile mahkemeleri tarafından onaylanmak koşuluyla koruma kararı çıkartabiliyor. Ancak nüfusu 100 bini geçmeyen ilçelerde aile mahkemesi bulunmaması halinde asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesi sıfatıyla faaliyet gösterebiliyor.
Adalet Bakanlığı verilerine göre, kolluk kuvvetlerinin aldığı, mahkemeler tarafından onaylanan karar sayısı 2013’te 60 bin civarındayken 2019’de 200 bine yaklaştı. Bu durumda son 5 yılda kolluk kuvvetlerinin acil durum kapsamında verdiği koruma kararı sayısında yüzde 70’e yakın bir artış var. Pekala kadın erkek eşit midir? İstatistiki veriler Kadın erkek eşitliğinde 135 ülke içinde 131. geliyoruz. Bu sorunun kökeninde cinsiyet ayrımcılığının toplumun katmalarında devam etmesi ve kadının horlanması yatmaktadır. Kadını edilgen, korkak, zayıf alt tür görme anlayışı devam etmemelidir.
ABD’de bile her 15 saniyede bir kadın dayak yiyor, her 6 dakikada bir kadın da tecavüze uğruyor. Sadece Amerika’da değil, dünyanın her yerinde, Avrupa’da da kadınlar erkeklerden dayak yiyor, haksız şiddete uğruyorlar.Uluslararası Af Örgütü’nün açıkladığı raporda ise Fransa’da her dört günde bir, bir kadın aile içi şiddet nedeniyle ölüyor. Kanada’da kadınların yüzde 51’i 16 yaşına gelene kadar en az bir kez fiziksel ya da cinsel şiddete uğruyor.
İnancımız o dur ki Kadim medeniyetlerin hamisi yüce Milletimize ilimle irfanla donanımlı olarak eğitim verilirse Kadınlarımız toplumda hak ettikleri yeri mutlaka alacaklardır ...