Bu hususta kendisine çok iş düşmesi gereken Hristiyanlık;

Bütün istek ve çabasına rağmen insanlara hitap edememenin -çok istediği halde-

Onlara mânen el uzatamayışın ıztırap ve üzüntüsü içinde âdeta kıvranıyor.

Fakat artık elinden bir şey gelmiyor.

Velhasıl mânevî boşluk içinde yüzen insanlar,

İnsanı maddeten çürütecek mânen geriletecek gayri meşru tuzak ve alışkanlıkların

Pençesine düşmekten -yazık ki- kurtulamıyorlar.

Anlaşılan insanlık bir kurtuluş arayışı içinde. Daha doğrusu bir uyanışın arifesinde.

Onlar da bekliyor bizler de.

Kıyametten önce insanlık son bir adaletin gerçekleşmesini seyre hazırlanıyor.

Çünkü bütün ...izmleri denedi. Şimdi artık tüm gözler ufukta.

Gerçek İslâm güneşinin parlak, sıcak ve şifalı şualarına hedef olmanın

Heyecanı içinde çarpıyor kalbleri.

Dünya kadın ve erkekleri, işte ancak o zaman birbirlerinden bekledikleri anlayışa kavuşacaklar.

İşte ancak o zaman gerekli olgunluğa ulaşacaklar.

Dünyada da mesut ve bahtiyar olmanın yolunu bulacaklar.

Birbirlerine karşı nasıl davranmaları icap ettiğinin ölçüsünü edinecekler.

Bu mümkün mü?

Evet mümkün.

Çünkü mazi, istikbalin yani geçmiş; geleceğin aynasıdır.

Geleceğin nasıl böyle olacağını soranlara, geçmişe bakmalarını salık veririz.

Asrı Saadette Abbasî, Endülüs, Selçuklu ve son olarak Osmanlı’da

İnsanlığın şahit olduğu gerçek ve özlenen insanlığa

Hakiki medeniyete, pek yakında insanlık, inşallah yeniden kavuşacaktır.

“Yetmez mi musab olduğumuz (uğradığımız) bunca devahi (bela ve musibetler)?

Ağzım kurusun yok musun ey Adli İlahî?”

Diyor, İlâhî adaletten asla ümit kesilmemesi gerektiğini hatırlatıyorum.

X

Çeşitli kanallarda yer alan Kadın Programları içler acısı.

Yürek dağlayıcı.

Perişan kadınların hâli pür melâli, acıklı mı acıklı.

Pişman erkeklerin durumlarının da onlardan aşağı kalır yanı yok.

Ya ortada kalan çocukların melûl mahzun tavırları.

Yalnızlık içinde kıvranışlarını sezdiren bakışları.

Velhasıl insanlar; insanlık dramı karşısındalar.

Ve genellikle çaresizler.

Üzüntüyle izlemekten başka ellerinden bir şey gelmiyor.

Gerçi -özellikle- kimi kadınlar, el uzatmaktan geri kalmıyor.

Hal ve vakitleri yerinde bu kadınların; gerçekten yardıma muhtaç kadın ve çocuklara

Kol kanat germek istemeleri; insanın gözünü yaşartıyor.

İnsana, demek ki henüz insanlık ölmemiş dedirtiyor.

Gelecekten umutlu olmamız gerektiğini bizlere hatırlatıyor.

Ben bu yazımda; dağılan, bozulan, ayrılmayla sonuçlanan aile hayatının temel sebeplerinden

Birine temas etmeye çalışacağım.

Hangi temel direkten yoksun oluşun;

Böylesi aile yıkımlarına sebep olduğunu göstermeye gayret edeceğim.