Avcı-Toplayıcı Dönem Aile biçimi

Günümüzden 10 bin yıl önce son bulan anaerkil yapının başlangıcı, 2 milyon yıl öncesine dayanır. Avcı-Toplayıcı dönemde kadının iş payı ve geçimde ki rolü erkeğe göre daha önemlidir. Erkeğin işi rast gelmeye bağlı avcılıktır.

Kadın bir yandan çocuğun soğuğa, sıcağa, yırtıcı hayvanlara karşı korunmasını sağlayan, bakımını, beslenmesini yerine getiren ve daha güvenli besin kaynağı bitki toplayan, yiyecekleri hazırlayan yaralılara bakan hayvan evcilleştiren geleceği tasarlayan çocukları büyütendir.

Avcı-Toplayıcı dönemde erkek her alanda kadına tabidir ve ailenin korunması devamı kadının elindedir. Erkek kadının mekanına gelir. Çocuğun kimliği ana soyuna göre tanımlanır, anaerkil dönem inanç sisteminde bereketi, zekayı sağlayanlar kadın tanrıçalardır. Tarılar Kadın olarak(tanrıca) tasvir edilir. Soyun devamında kadının rolü daha güçlüdür. 

Avcı-Toplayıcı Dönemden, Tarım Toplumuna Geçiş

Hayvanların evcilleştirilmesi, tarımsal üretimde gelişmeler, birleşik yaşama geçilmeye başlanması ve eskiye göre yaşanan bolluklar öncesi kullanım değeri yerine, değişim değeri yarattı. Üretilen ihtiyaç fazlası hayvanların ve tarım ürünleri zenginlik birikimi yarattı. Üretim tekniğinin gelişmesi zenginliği arttırdı. Bu alanda evde çocuk doğuran, çocuğun ve evin işiyle uğraşan kadın değil, erkeğin öne çıkmasına zenginliğin yönetilmesinin erkeğin kontrolüne geçmesine ve erkek egemen yapının oluşmasına neden oldu. Üretim araçlarının mülkiyetine sahip olan, egemenliği elde ediyordu.

İnanç sistemleri egemen olan cinsiyete göre değişiyordu. 

Tanrıların cinsiyeti erkek olarak tasvir edilmeye başlandı. Tanrıça değil, tanrılar vardı artık. 

İnanç sistemleri erkeğe göre şekillenmiş, erkeğin hukuki sosyal siyasal gücü  onun üstünlüğünü tanımlanıyordu. Kadın erkeğine tabidir artık.  Erkek birkaç kadınla evlenmesi mümkün olurken, kadının seçme seçilme hakkı yoktu ve kadın bir çok toplumda insan olarak bile  tanımlanmıyordu.

 Kadının zorunlu yaptığı işleri, ona zenginlik kazandırmamıştı.

Silah, araç gereç sürüler, topraklar, savaş tutsakları, maddi değeri olan her şey erkeğin kontrolündeydi. 

Sahip olduklarını ve soy adını miras bırakmak için “Ana soylu” yapının yerini, “baba soylu yapı” aldı. 

Tarım Toplumunun Sonu, Sanayi Devrimi

Tarım toplumunda sanayi toplumuna geçişle birlikte özgürlük, demokrasi, kadın-erkek eşitliği, çağdaşlaşma inançlarda laiklik kavramları öne çıkmaya başladı. 1789 Fransız devrimi eski yapıyı alaşağı ederken imparatorlukların yerini ulus devletler almaya başlar. 

 Avrupa’da kral+kilise+toprak sahiplerinin iktidarını yıkan, yeni sınıf deniz aşırı ticaret ve sanayi devrimi ile yeni ekonomik güçtür.  

Yeni düzen de üretim araçlarının mülkiyetine sahip olanlar, kapitale sahip olanlar için, cinsiyetin bir anlamı kalmamıştı.

Sanayiden Günümüz Bilgi Toplumuna Geçiş

Bugün geldiğimiz noktada artık bilgi toplumunda bilgiye sahip olan kapitale sahip olandan daha güçlüdür. Son 50 yılda dünyanın en zenginleri listesinde en büyük fabrikalara sahip olanların yanında bilişim sektöründe söz sahibi olanlar vardır.

Tarım toplumlarının en zenginleri toprak sahipleri, sanayi devriminde  fabrika sahipleri iken bilgi toplumunda en zengin olanlar bilişim sektörlerinden çıkmaya başlar.

Ortaçağ Avrupasında insan yaşamının her alanına müdahale eden Kiliseler çoktan etkilerini yitirdiler. Nitekim kadınların seçme seçilme hakkı bizden sonra elde eden AB ülkeleri vardır.

Bizim aydınlanma çağdaşlaşma tarihimiz 1839 Tanzimat Fermanı ile başlar. Türkiye Cumhuriyeti Dvletinin felsefesinin başlangıcı Tanzimat Fermanıdır. Çağdaşlaşma tarihimiz 200 yıldan beri devam etmektedir. 

Arada kesintiler geriye gidişler, baskı dönemleri hep olmuştur. Yani ülkemizde halen etkili olan erkek egemen yapı feodal yapının tam tasfiye edilememesinin sonucudur. Üretim biçimlerine bağlıdır. 

Günümüzde fabrikalarda, tarımda, büroda okulda kamuda özelde çalışan insanların cinsiyeti değil, işe uygunluğuna becerisine yani liyakatına göredir. 

Semaye, Bilgi ve Üretim araçlarına sahip olan güçlüdür. 

Çalışanlar terazinin aynı kefesindedir. Erkek, kadın, yaşlı, çocuk fark etmiyor.

Bir aile danışmanı olarak “erkek egemen yapı” denilince arkasında yatan binlerce yıllık tarım toplum yönetim biçimi olan feodalite etkisinden bahsedebiliriz.