24 Aralık 2015 günü KADIKÖY’de KANLI NOEL’in 52nci yılını anma etkinliğimizin ilk yazısı geçen Pazartesi yayınlanmıştı. Bu ikinci yazıda da konuklarımızın anılarından bahsedeceğim.

Benim başkanlık yaptığım anıların anlatılacağı oturuma Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şube Başkanı Zehra Bilge ERAY, Gazi Magusa Mücahit Komutanlar Derneği Genel Başkanı Gözkamaş ERGÜNEŞ, Gazi Magusa Mücahit Komutanlarından Bülent SEZENT ve benim kahraman kardeşim İsmet EVCİL’in oğlu Yrd.Doç.Dr. Ali EVCİL katıldılar.

İlk konuşmacı Zehra B. ERAY; KANLI NOEL’de, Lefkoşa’nın kuzeydoğusunda Minareliköy’de Rumlarla birlikte yaşadıklarını, silahsız ve savunmasız Türklerin, Rum baskı ve ambargoları altında, korku dolu günlerin ardından, kısa süre sonra Lefkoşa’ya göç etmek zorunda kaldıklarını, aç ve açıkta geçirdikleri günleri, yeniden yaşarcasına duygulu bir şekilde anlattı.

Daha sonra söz alan Gözkamaş Bey’le Bülent Bey de; Magusa’da KANLI NOEL’i ve 11 yıl süren Rum ambargo ve baskılarının ardından, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında 20 Temmuz’dan 16 Ağustos’ta Türk Ordusunun Magusa’ya gelişine kadar sürdürülen muhteşem savunmalarını anlattılar.

Ağır silahı olmayan, cephanesi, yiyeceği, giyeceği, ilacı ve gerekli her şeyi sayılı 600 kahraman mücahitin 10 mislinden fazla, zırhlı ve mekanize birlikleri ile top ve ağır silahları olan Rumlara, 3-4 km² alanı olan Magusa Kalesi içinde, kahramanca direnişlerini gururla özetlediler.

Her anı kahramanlıklarla dolu bu muhteşem savunmada öne çıkan şu hususları özellikle belirtmek istiyorum.

20 Temmuz 1974 öncesi Türk Ordusunun Magusa plajlarına çıkacağı değerlendirildiğinden, Rumların Magusa’da bulundurdukları zırhlı ve mekanize birliklerle takviyeli 8500 kişilik kuvvet, Magusa mücahitleri tarafından tespit edilmiş, Girne’ye denizden çıkan ve havadan inen Türk Ordusunun başarısına çok önemli stratejik katkı sağlanmıştır.

20 Temmuz günü Magusa surları dışında 350 kadar mücahidin koruduğu 5000 kadar Türk halkı, 20-21 Temmuz gecesi, düşman baskısı altında ve gece karanlığında, çok az bir zayiatla mucizevi bir şekilde sur içine çekilebilmiştir.

Sur içinde elektrik ve suları da kesilen mevcudu 10 bine ulaşan mücahitler çok az sayıda silah, cephane, yiyecek, ilaç ve diğer tüm ihtiyaç maddelerini disiplin ve dayanışma içinde azimle kullanarak üstün düşman kuvvetlerine kahramanca direndiler.

Hiçbir disiplinsizliğin yaşanmadığı, bu 27 gün düşmanın cehennemi andıran ateş ve bombardımanı altındaki muhteşem savunmanın başarısında, Magusa Sancağı ile kanaat önderlerinin; bütün halkı kucaklayan adil ve kararlı tutumunun büyük payı olduğu apaçık ortadadır ve bu nedenle Magusa GAZİ’lik unvanı ile şereflendirilmiştir.

Gelecek hafta da Ali EVCİL’in sunumu ile TSM Koromuzun konserini anlatacağım.