Gelecekte adını daha sık duyacağımız yörelerimizden biri; 

 

Yine İzmir’in en bilinen yerlerinden birindeyim.

Çeşme’ye yakın olmasıyla da kolay ulaşılabilir yerlerden biri Germiyan Köyü… Çeşme’nin doğusunda ve yolu asfalt ve iyi …

Adının popüler bir şekilde gündeme gelmesi ise ülkemizin ilk ve tek “Slow Food” köyü olması.

Huzur veren sokakları, resimli duvarları ve yarattığı farkla başka bir yeri var Germiyan Köyü’nün. 

İnsanlığa eklenen büyük fikirlerin küçük yerlerde de filizlenebileceğini doğrulayan duruşuyla parlıyor adeta. Buraya yapacağınız küçük bir ziyaretle doğa, kültür ve insana dair yeni ümitler elde ederek kendinizi mutlu hissedeceksiniz.

Sanatın giripte huzur vermeyen bir yer olabilir mi acaba?

İzmir’in çevre ilçelerinde yaptığımız trakinglerin arasına burayı da alma fikri çok iyi oldu. Zira metnini uzun zamandır duyup çok merak ediyordum.

Öncelikle Yavaş Gıda hareketi nedir diye merak ediyorsanız,  onu açıklayayım. 

Yavaş Gıda hareketi geleneksel lezzetleri yaşatmayı, katkısız ve doğal gıdalar üretip tüketmeyi amaçlıyor. Germiyan Köyü sakinleri bu harekete katılarak ekşi mayadan ekmek pişirmeye, mevsimsiz ürünler yememeye ve sebzeleri kendi tarlalarında yetiştirmeye başlamışlar.

Kulağa ne kadar huzur veren yaklaşımlar.

İşte bu sebeple olsa gerek,

Sosyal uyumun ve misafirperverliğin en üst seviyede bulunduğu Germiyan Köyü oldukça sakin ve huzurlu bir atmosfere sahip. Germiyan Köyü pazarında organik ürünlerden oluşan gıdaları satın alabilirsiniz. Dalından koparılmış kıpkırmızı ve sulu domatesi yerken, nasıl mutlu oluyor insan. Anlatılmaz yaşanır derler ya işte öyle !

Sokakların duvarları ve binaların dışı, birbirinden farklı görseller ile renklendirilmiş. Köy asla bozulmamış, eski köy geleneklerini ve ortamını hala korumakta. Çeşme’ye 23 kilometre uzaklıkta …

Kendin pişir kendin ye mantığı ile işleyen çiftlikler içerisinde birçok hayvan yer almakta.  Hem kahvaltı hem çocukların şehirlerde tanışamadığı hayvanlarla buluşması da ayrı bir keyif.

Sosyal ortamlar buralarda mağlum genellikle köy kahveleri Germiyan Köyü halkı oldukça samimi ve konuşkan. Sanki yıllardır birbirinizi tanıyormuş gibi -kahve  çay içerken yabancılık çekmezsiniz. Sevenlerine menengiç kahvesiiçme şansı da vardır..

Musa amcanın biriktirdiği eski belgeler, antika eşyalar ve savaş hatıralarından oluşan mini müzesinde gördüklerinizle adeta köyde tarih yolcuğuna çıkmış gibi…

Germiyan’ın bölgenin tek Türkmen köyü… Sessiz ve sakin koyunda, dalga sesleri eşliğinde güneşlenirken, masmavi deniz görüntüsü ile de ‘Keyif benim köy Germiyan’ın’ diyebilirsiniz.

Renkli korteji ile de ön plana çıkan 6 – 7 Ekim tarihleri arasında yapılan Germiyan Festivali’nde Germiyan’a has geleneksel tatlar yer alıyor. Damat Kurabiyesi, Kopanisti Peyniri gibi yöresel lezzetlerin atölyelerinden, yerel kültüre ait gösterilerden, söyleşiler ve ekmek yarışmasından oluşan festivali tarih olarak yakalayabiliseniz şans sizden yana.

Renkli bir görsele tanık olursunuz.

(Kopanisti Peyniri her mevsimde bulamayacağınız bir tat. Bana değişik geldi ama… Denemeli bence. Tuzlu ve ekşi tadı bir arada bulunduruyor.)

Germiyan adının anlamı Farsçada "sıcak"anlamına gelen germâ sözcüğünden, yine Farsçadaki  çoğul üretme takısı -yân ile türetilmiştir. "Ilıcalar" anlamına da gelir. 

Biraz da Slow Food Hareketine deyineyim.

Germiyan Köyü ilk defa İtalya’da 1986 yılında başlayan temiz katkısız gıda (Slow Food; yavaş gıda) ve yavaş şehir sloganları (Citta Slow) ile yola çıkan bir hareketin katkısız, temiz ve iyi gıda bölümüne katılmış. Bu hareket hızlı yemek tüketimine ve hayatın hızlı tüketilmesine karşı başlatılmış.

Amaç katkısız gıdalar üretmek ve geleneksel yemekleri yaşatmak. Bunun için burada da bütün köy seferber olmuş durumda. Ekmeklerini katkısız doğal ekşi mayadan pişirmeye başlamışlar. Sebzeler kendi tarlalarından geliyor ve yemekler bunlarla yapılıyor. Kesinlikle mevsimsiz turfanda ürünler kullanılmıyor.

Zaten köyün içine girdiğiniz zaman farklı bir hava hissediliyor. Neredeyse bütün duvarlar beyaza boyanmış ve çiçek figürleri çizilmiş. Duvar resimlerini köyden Nuran Erden İsimli bir bayan yapmış. Kendisi aynı zamanda köyde çiftçilik yapıyormuş. Köyüne çizdiği çiçek resimleri ile tam bir çiçek köy yapmış. 

İnsanın içi açılıyor valla ohh !!!

Not: Özellikle 19.yüzyılın ikinci yarısından 20.yüzyılın başlarına kadar Çeşme ve çevresinde nüfusun çoğunluğunu Rumlar oluşturmaya başlamış, üretim ve ticarette de ağırlıkları artmıştır. Yerleşim yerleri bakımından kasaba ve köyler adeta Türk ve Rum yerleşimleri olarak şekillenmiştir. Germiyan köyü, bölgedeki ender Türk yerleşimlerinden biri olmakla birlikte Çeşme, Alaçatı ve Reisdere gibi Rumların ağırlıkta olduğu beldelerle sürekli etkileşim içinde olmuştur. Komşuluk ilişkileri tarla bağcılık ve hayvancılıktan kaynaklanan ticari ve sosyal ilişkiler aynı zamanda kültürel etkileşime de yol açmıştır. Hem Türkçe hem Rumca bilinmesi bu sebeple.