Hep kötülerden,kötülükten bahsettiğimiz son günlerde  bu defa da iyi olmaktan ve iyilik beklentilerimizden söz etmek istiyorum.

Ülkemize baktığımızda ne görmek istediğimiz mi önemli yoksa görmek istediğimiz gibi bir  toplum yetiştirebilmemiz mi?Hemen söyleyeyim.Naçizane şahsım adına benim fikrim;kibar  ve güzel bir  toplum,tertemiz,karakterli ,saygılı ve maneviyatı maddiyatla değiştirilmeyen çocuklar  yetiştirmek istiyorum ben ülkem adına.Bunun  için de maddi manevi yorgunluklarımıza dahi aldırış etmeden,seven ve affeden büyükler ve ebeveynlerimiz olmalı.

Yeter ki bize güzelliklerle faydalı bilgili geri dönsünler. İsteklerimiz, arzularımız, beklentilerimiz ülke olarak diğer ülkeler gibi bizim de  en doğal  hakkımız.Topluma, ailesine, çevresine  ve kendisine saygılı   insan nasıl olmalının peşine düşüp iki elle sarsılmalıyız.

Trafikte,hastanede,yemekte, sinemada ve daha sayamadığım bir çok sosyal aktiviteler de kadının ya da erkeğin çekiciliğini,güzelliğini aşağıya çekip,kendine savunma mekanizması olarak  seviyorum ki kıskanıyorumun arkasında başını kuma gömerek  o insanı yerle bir etmekte üzerimize yok mazeret olarak. 

Bitirilen ilişkileri bir kenara atarak dışarıdakilere bakmaktan, hiddetten şiddetten uzak örnek bireyler olmalıyız ki çocuklarımıza istediklerimizi verip onlardan karşılığını  alabilelim.İnsan olmakla, bakmakla görmenin arasındaki ince çizgiden sözetmek gerekirse;

çok küçük bir sır vericem sizlere.Sokağa iğrenç balgamlarınızı  tükürmemelisiniz. Mesela çöpleri piknik alanlarına, deniz kenarlarına bırakmamalısınız. Yolda seyir halinde giden araçtan   çöp poşetlerini ve boş şişeleri camdan  fırlatmamalısınız. Kendi kapımızın  önünü temizleyip komşumuzun kapısından banane deyip çöpleri orada bırakmamalısınız. 

Bir çiçek, bir ağaç, bir fidan, bir dal dahi dikerken lütfen bir tanesini komşunun bahçesine dikin ki tüm doğa ,heryer,bu vatan hepimizin diyebilelim.

Sevgiler kalın Güler Şen