Bu hafta röportaj konuğum Mali Günay. O ses Türkiye’yi takip edenler Mali’yi çoktan tanıdı bile. Mali’yi gerçek hayatta tanısanız azmine, beyefendiliğine,  samimiyetine, içtenliğine, sevecenliğine hayran kalırsınız. Malum camiada burnu büyük çok. Mali’nin yüreği o kadar güzel ki… Uzun zamandan bu yana bir söyleşelim diyoruz benim yoğunluğum onun yoğunluğu sonunda iki hasbihal edebildik. Seviyorum güzel insan seni yolun her zaman açık olsun.

Mali Günay Antalyalı. Bir sürü zorluklardan geçerek mücadele etmiş bir ailenin en büyük oğlu. Bütün hayatını ailesine ve hayallerine adamış başarmaktan asla yılmayan bir genç. İlkokul okul yılsonu gecesiyle başlayıp daha sonra güzel sanatlar lisesi ve üniversite müzik öğretmenliği ve O Ses Türkiye ile devam eden bir müzik kariyeri serüvenine sahip. 

“ Aslı Hanım; Müzik öğretmeniyim. Bir yandan da mesleğime devam ediyorum. Bir sürü çocuklarım var. Şöhret” taşımanız ve bunu yaşatmanız adına hem beden hem de ruh gücü isteyen bir duygu. Her şeyden önce gözünüz kara ve dik, kendinizden emin olmalısınız. Yakışıklı olmak ve güzel sese sahip olmak bu yolculukta yeterli değil. Çünkü bir kişi eğer kendini müziğe, sanata ve bu camiaya adadıysa ve ismiyle, duruşuyla herkese örnek oluyorsa her açıdan donanımlı ve kaliteli olmalıdır. Müzik bilgisi, giyim, sahne ışığı, karakter, iyi bir ses, saygı, hoşgörü vs. bunlarla birlikte dış görünüm parantez açıyorum kılık kıyafet, sahne şıklığı, bakım ile de birleşince kişinin kendi işine müziğine ve seyircisine saygısı tam oluyor.  Ancak günümüzde görüyoruz ki ya yakışıklı - güzel kavramına ya da skandal gündem bir haberi var mı reytingi var mı ona dikkat ediliyor. Kişinin okuduğu okullar, edindiği tecrübeler veya sesinin güzelliği görmezden geliniyor. Çok üzücü bir durum bu…” İfadelerini kullanan Sevgili Mali Günay röportajımız sizlerle…

Mali Günay bir günü nasıl geçer?

Mali Günay'ın bir günü hep yoğun geçer. Kalkıp yürüyüş yapıp daha sonra da koştur koştur derse girer. Daha sonra özel öğrencilerin vokal ve enstrüman dersleri başlar. Öğleden sonra vakit kalırsa müzik ve stüdyo işleriyle uğraşır. Sonra eğer konser veya sahne varsa oraya gider. Gece gelir. Ertesi sabah yine aynı… 

Yarışma öncesi Mali ve Yarışma Sonrası Mali? Hayatınız da neler değişti? Şöhret nasıl bir şey? Şöhreti taşıyabilmek mühim bir meziyet sizi sarstı mı? Baya zorladı mı?

YARIŞMA ÖNCESİ MALİ GERÇEKTEN ÇOK SAFMIŞ

Yarışma öncesi Mali gerçekten çok safmış müzik, camia, piyasa vs. bunu fark ediyorum şimdi. Önceden hep geride kaldığımı fark ettim. Şimdi kendinden daha da emin ve her şeyiyle önde bu ışığı yansıtan bir Mali görüyorum, gözü kara. Yarışmadan önce kendi odamda ayna karşısında veya koridorlarda hayallerim ve sesim ile baş başa yaşarken yarışmadan sonra bu hayalleri ve gücü tüm insanlarla buluşturmak için tek tek kolları sıvadım ve gün gün bunları gerçekleştirdim. Daha çok da yolum var diye düşünüyorum.

Şöhret taşımanız ve bunu yaşatmanız adına hem beden hem de ruh gücü isteyen bir duygu. Her şeyden önce gözünüz kara ve dik, kendinizden emin olmalısınız. Ancak bende ilk dönemlerde aşırı zorlandım yalan söylemeyim. Biliyorsunuz siber zorbalık dediğimiz klavyeden oturduğu yerde nefret kusan kişilerimiz var. Bu tarz kişiler ve söyledikleri sözler karşısında bahsettiğim o güç bazen yetersiz kalıyor, ağır gelebiliyor. Bende ilk sıralarda bu siber zorbalıktan nasibimi almış ve üzülmüştüm. Ancak zamanla alışıp güçleniyorsunuz. Sevgili Gülben Ergen'in bir sözü var " Unutmayın ki bana hiç bir şey olmaz " diye. Gerçekten hep bu düşünceye sarılıyorsunuz.

Şarkı repertuvarınızı seçerken dikkat ettiğiniz ne gibi hususlar var?

İlk önce kendi zevkime, kulağıma ve tarzıma uyum sağladığına daha sonra da konserlerde, sahnelerde, seyircinin dinlemekten, söylemekten benim ağzımdan duymayı sevdiği şarkılara İngilizce, Türkçe, Almanca, Rusça fark etmeksizin ve tabi ki vazgeçilmez klasik her repertuarda olması gereken şarkılara dikkat ederek repertuarımı oluşturuyorum.

Yakışıklılık ve güzel bir sese sahip olmak, müzik dünyasında yer edinebilmek için yeterli bir kıstas mı?

Bana sorarsanız yeterli değil. Çünkü bir kişi eğer kendini müziğe, sanata ve bu camiaya adadıysa ve ismiyle, duruşuyla herkese örnek oluyorsa her açıdan donanımlı ve kaliteli olmalıdır. Müzik bilgisi, giyim, sahne ışığı, karakter, iyi bir ses, saygı, hoşgörü vs. bunlarla birlikte dış görünüm parantez açıyorum kılık kıyafet, sahne şıklığı, bakım ile de birleşince kişinin kendi işine müziğine ve seyircisine saygısı tam oluyor.  Ancak günümüzde görüyoruz ki ya yakışıklı - güzel kavramına ya da skandal gündem bir haberi var mı reytingi var mı ona dikkat ediliyor. Kişinin okuduğu okullar, edindiği tecrübeler veya sesinin güzelliği görmezden geliniyor. Çok üzücü bir durum bu.

Şu an ki müzik kalitesi bakımından nasıl buluyorsunuz ülkemizi?

TABİR-İ CAİZSE ÖNÜNE GELEN ŞARKI SÖYLEMESİN

Ahhhhh ahhhhh nerde o eski 90 larımız, nostaljilerimiz bende sizler gibi özlüyorum hem geçmiş müzik kalitesini hem de müziğe olan saygıyı. Ancak teknoloji nasıl gelişip devrimleşiyorsa müzikte tıpkı teknoloji gibi gelişip yeni düşünce ve tarzlar ortaya çıkıyor zamanla. Yaşım ve sahnelerim gereği geniş bir kuşak müziği yelpazem var. Yerine göre iyi buluyorum yeni tarzları yerine göre bulmuyorum. Bazen diyorum bu kadar ayaklar altına inmese miydi müzik? Bazen de duyduğum yeni tarzı beğenip kendimde dinliyorum. Ancak şunu savunabilirim ki gerçekten şarkı söyleyebilen okullu veya okulsuz müzik yeteneği olan,  müziğe, müzisyene ve tüm müzik emekçilerine gerçekten saygı duyacak kişiler şarkıcı olmalı veya şarkı söylemeli tabiri caizse önüne gelen değil. Hem bu sayede müzik de kalite bakımından biraz değerlenir.

Müziğe olan ilginizi ne zaman fark ettiniz?

İlkokul 5. Sınıfın bitiminde okul yılsonu gecesinden bir gün sonra meraklı bakışlar ve herkesin hayretler içerisinde yanıma gelip senin sesin ne kadar güzelmiş. Gerçekten sen mi söyledin dediklerinde fark ettim müzikle olan karşılaşmamızı. Daha sonra gitar çalmak istedim ve gitar kursuna gittim orda da Antalya genelinde birinci olunca öğretmenlerim bana bu işi ve sesimi artık mesleki olarak yapabileceğimi ve kullanacağımı söyleyerek beni güzel sanatlar lisesine yönlendirdiler. Okulu kazanıp başlayınca gerçek anlamda müzik ile de tanışmış oldum...

Müzikle tanışmanız nasıl oldu?

Her sene ilkokul ve ortaokul sonlarında yılsonu gecesi düzenlenirdi ve isteyen bir gösteri hazırlayıp seçmelere girer ve seçilirse sahneye çıkar performansını gösterirdi. O zamanlar bırakın cesareti birilerinin karşısına bile çıkamazdım. Ta ki 5. Sınıfın yılsonu gösterisine kadar. Televizyonda hep Celine Dion'un Titanic filmi için söylediği " My Heart Will Go On " şarkısı çalardı bende her dinlediğimde gözlerim dolar sanki onların yerine şarkıyı söylerken ben uçardım o geminin ucunda. Daha sonra evdeki parfüm şişesi ve krem kutusundan oyuncak mikrofon yaptım kendime. Güzelce de siyaha kapladım. Artık televizyonun karşısında her o şarkı çıktığında onunla söylüyordum. Bir gün bir fikir geldi ve Jack ve Rose olarak bu şarkıyı sanki söylüyormuşum gibi yaparak gösteri hazırlayabiliriz dedim. Ve hemen okula gidip çok sevdiğim bir arkadaşım var ona bahsettim ve filmdeki ROSE karakterini oynayıp oynamayacağını sordu o da kabul ettikten sonra da çalıştık ve seçmelere TITANIC gösterisi olarak girdik ve kazandık. Günler geçti kostümler her şey hazırdı. Her şey gerçekti bir tek şey dışında o da oyuncak mikrofonum. Sahne sırası bize geldi kalbim vücudumdan çıkıp gezecek kadar heyecanlıydım. O esnada hiç fark etmedim elimdeki oyuncak mikrofonu alıp gerçek mikrofon vermişler ve sesini açmışlar. Tabi ben bunlardan habersiz şarkıyı söyleye söyleye nasılsa beni duymuyorlar diye gösteriyi bitirdik. Ertesi gün okula geldiğim an herkesin başımda toplanıp senin ne güzel sesin var. İnanılmazdın. Kimden öğrendin, nasıl yaptın vs. dedikleri ve beni görünmezlikten çıkarıp fark ettikleri zaman müzikle tanışmış oldum.

Kariyerinizin dönüm noktası nedir?

Kariyerimin dönüm noktası katıldığım yarışma ve en önemlisi okulu bitirip mesleğe atılmam oldu. Popülerlik olsa da olmasa da mutlaka okul ve eğitimi ihmal etmemelerini öneriyorum herkese. Yarışmayla birlikte de sahneler ve konserler başladı. Halende devam ediyor...

Başarılı bir beyefendi görüyorum karşımda. Sizi bu yolculuğa özendiren, sürükleyen neydi?

Geçmişte ve çocukluğumda görünmez olup hayallerini bile insanlara gösteremeyen göstermekten de korkan bir çocuğun serüveni aslında bu. Tabi onca yaşanılan zorluk, zorbalık ve aile de buna etken. Bir gün kalkıyorsunuz ki yeter diyorsunuz. Artık görünmezlik bitti. Benim hayallerim ve ben sizi yıkmaya geliyoruz...

Bu yolculukta en büyük desteği kimlerden aldınız?

Bu öyle bir yolculuk ki inanın bir tek kişinin bile el uzatmadığı bir yolculuk... En büyük desteği kendimden aldım ve almak zorunda kaldım maalesef. Tabi ki anne - baba -aile desteği var ama inanın çoğu zaman onların inancı bile yetmedi bu desteğe. Tek güç sizin içinizdeki hayal bulutu oluyor.

Son zamanlarda albüm çıkaran sanatçı yok denecek kadar az. Sizce sanatçılar son zamanlarda albüm çıkarmaya neden olumsuz bakıyorlar? Tek sebep pandemi mi?

Son dönemimizin en büyük problemi pandemi yüzünden zaten ne albüm ne de single çıkartmak mantıklı. Çünkü herkes bir sonuç elde edemeyeceğini veya yenilgiye uğrayacağını düşünüyor. Çok da haklılar. Ben neden o kadar emek verdiğim onlarca şarkılarla insanlarla oluşturduğum albümüm veya singleım boşa gitsin diye uğraşayım. Bir de artık insanlık ve müziğin gelişmesi albümü kaldırmıyor benim düşüncem. Çünkü sürekli yeni bir soluk ve tarz çıktığı için albüm yerine single daha mantıklı. Tek bir şarkıya odaklanmak o anın tarzını yansıtmak single için ve kişinin emekleri için daha uygun olacaktır. Tamamen şahsi fikrim bu

Pandemi dönemi birçok sektörü etkilediği gibi müzik sektörünü de nasıl etkilediğini biliyoruz. Sizce bu dönemi en az zararla atlatmak için ne yapılmalı? Ne gibi çözüm önerileri sunulabilir? Pandemi nedeniyle işiniz nasıl etkilendi, sorunlarınız neler?

BU DÖNEMİ MÜZİSYEN VEYA MÜZİK CAMİASI OLARAK EN AZ ZARARLI ATLATMAK MÜMKÜN DEĞİL

Valla bu dönemi müzisyen veya müzik camiası olarak en az zararlı atlatmak mümkün değil. O kadar zorlu bir süreçteyiz ki eve ekmek götüren, ailesini geçindiren bir sürü müzisyen ve emekçi arkadaşlarımız çok zor durumdalar bazıları çoktan yaşamına son vermiş durumda. Allah'ım herkesin yardımcısı olsun. Az veya çok demeden birbirimize yardım etmeliyiz bu dönemde. Özellikle müzisyen arkadaşlarımız veya şarkıcı arkadaşlarımız, tanınan ünlü isimler yardım etmeli birbirine. Bende çok zor günler geçirdim hala da geçirmekteyim açıkçası. İşlerim, sahnelerim, konserlerim hepsi ama hepsi iptal oldu. Hala da iptal olmaya devam ediyor. Özel ders verdiğim öğrencilerim derslerini iptal etmek zorunda kaldılar. Günlük harcamalarımız veya diğer ihtiyaçların hepsine kısıtlama getirdik, ailecek birbirimize destek olduk. Ben şahsen birçok aileye veya ihtiyaç sahiplerine, kulak vermeye ve elimden geldiğince destek olmaya çalıştım. Zor bir süreçten geçiyoruz. Yarınımızı düşünerek eğer birikim yapabiliyorsak yaparak ilerlememiz gerekiyor...

Sizin sahne hayatınız ile dışarıdaki yaşamınız arasında bir fark var mı?

Aslında bir fark yok. Hem sahne olsun hem günlük hayat çıtamı hep yüksek tutmaya çalışıyorum. Nasıl sahneme, giydiklerime vs. özen gösteriyorsam. Günlük hayatta da aynı çizgide kalmaya çalışıyorum. Ancak sahne ile öğretmenlik aynı olmuyor. Okulda daha ciddi, durağan ve sakin biri oluyorum. Aynı olan tek şey yine giyime verdiğim özen. Öğrencilerim sahneme veya konsere gelince karşılarında dans eden, herkesi güldüren veya şarkı söyleyen hocalarını görünce şaşırıyorlar ve mutlu oluyorlar.

Önümüzdeki günlerde süpriz single var mı Mali Bey?

Allah nasip kısmet ederse çok güzel projeler geliyor. Güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum.

 Aslında Müzik öğretmenisiniz. Şuan devam mı mesleğe? Neler yapıyorsunuz bu pandemi süreçte ilgili çalışmalarınız nelerdir?

Evet, müzik öğretmeniyim. Bir yandan da mesleğime devam ediyorum. Bir sürü çocuklarım var. Tabi bunların yanında yetişkin öğrencilerimde var. Hepsi birbirinden yetenekli ve başarılı. Pandemi sürecinde biliyorsunuz ki uzaktan eğitim ile derslerimize devam ettik.

 Sanat hayatınızın sonuna geldiğinizde neleri gerçekleştirmiş olmak istersiniz? İleriye dönük kariyer hedefi planlarınız nelerdir?

SESİNİ DUYURAMAMIŞ VE YETENEĞİYLE YANIP TUTUŞAN HERKESE ULAŞMAK KEŞFETMEK İSTİYORUM

Çok güzel hedef ve planlarım var. İlk en çok istediğim şey herkesin derdine, sesine, çığlıklarına ulaşmak onların sesi olmak. Sesini duyuramamış ve yeteneğiyle yanıp tutuşan herkese ulaşmak keşfetmek istiyorum. Ve sadece müzik değil. Açlık, yoksulluk ve çaresizlik çığlıklarını da duyup el uzatmak istiyorum. Gerisini de burada anlatmayım. Zamanla herkes şahit olacaktır inşallah. Allah nasip ederse.

Başarıya giden yolda engeller de başarısızlıklar da kaçınılmaz. Böyle anlarda kendinizi nasıl motive ediyorsunuz? Nasıl tekrar tekrar ayağa kalkıyorsunuz?

Şimdi yalan olmasın görmezden geliyorum beni hiç bir şey yıldıramaz demeyim. Çünkü her bir başarısızlık, yenilgi veya engelsizi yeni bir başarıya götürecektir buna inanmalısınız. Tek ilaç zaman ve sabır. Ah o sabır var ya işte o adamı yiyip bitiriyor. Ancak sonucu da güzel oluyor. Başta Allah olmak üzere ilk önce kendiniz sonra ailenizin desteğiyle o güçle kalkıyorsunuz ayağa. Ben böyle durumlarda ilk üzülüp sonra bene mutluluk veren şeyleri düşünmeyi, yapmayı veya gerçekleşmeyi seviyorum. Şimdi bu tertemiz delirmek dediğinizi duyar gibiyim ama bunca şeyle de delirmeyince başa çıkılmıyor. Anahtar kelime KENDİNE İNANMAK bunu asla unutmayın.

Sizce başarının sırrı nedir? Emek mi? Şans mı?

Başarının sırrı ikisi de kesinlikle. Biri olmazsa biri olmuyor, biri olmaz ise biri olmuyor. Ancak bu camia da olmanız için şansınızın da olması gerekiyor. Ben yıllarca ne emekler ne tecrübeler edinmeme, sarf etmeme rağmen doğru şansın gelmemesiyle birlikte çok bekledim. İşin gerçek sırrı her zaman yılmadan çabalamakta.

Müzikle ilgilenmek isteyen gençlere, genç yeteneklere neler tavsiye edersiniz?

Bana göre herkes yaş fark etmeksizin müzik ve sanatın herhangi bir dalıyla ilgilenmeni. Görecekler ki herkesin hayatı değişecek. Bununla birlikte eğer gerçekten müzikle ilgileneceklerse ilk önce onları mutlu ediyor mu ve onlara iyi geliyor mu bunu bilmeliler. Çünkü kimseye sevmediği, zevk almadığı bir şeyle uğraşmalarını önermem. Daha sonra iyi bir donanım, teori ve müzik bilgisiyle bu işe başlamalıdırlar. Enstrüman veya ses, dal fak etmeksizin iyi bir teknikle öğrenip geliştirmelidirler. Ve en önemlisi pratik ve cesaret.

Okuyucularımıza ve sizi sevenlere son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir Mali Bey?

Müziğin ve sanatın gücüne ve önemine inanmalıyız ve yaşatmalıyız. Eğer sizler bizler yaşatırsak müzik ve bu işin içindeki tüm emektarlar var olacaktır, daimi olacaktır. Müzik bilginizi veya yardımlarınızı birbirimizden esirgemeyelim. Bu zorlu süreçlerde müzisyen veya emekçi kardeşlerimizi de unutmayalım. Birbirimize el uzatalım. Yardım edelim. Paylaşalım...

Röportaj: Aslı M. Sarı