İSTANBUL’UN SORUNLARI 

Abone Ol

En büyük sorun, beklenen İstanbul Depremidir. Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüme, müteahhitlerin rant sağlama, cep doldurma sürecine dönüşmüştür. Tehlike büyüktür, devlet bu konuya ivedilikle eğilmek mecburiyetinde olup, yerel yönetimle işbirliği içinde, zecri tedbirleri almalıdır. İstanbul’da sağlam, az katlı binalara ihtiyaç vardır. İstanbul artık ne nüfusu ne de yeni inşaatları kaldıracak durumda değildir! 

Diğer acil mesele de “Ulaşım ve Trafik”tir. Bir yerden bir yere gitmek saatler almaktadır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, kamyon ve TIR geçişlerini üstlense de, arzu edilen katkıyı temin edememiştir. Köprüyü kullanacaklara hizmet edecek bağlantı yolları her iki tarafta da yoktur. Ayrıca köprü geçiş ücretleri çok yüksektir. Oysa bu köprü ucuz geçişle, teşvik edici olmalıdır. Özellikle Yeni İstanbul Havaalanına ulaşım, alternatifi sağlayabilecek, bu köprü, yüksek fiyat nedeniyle kullanılamıyor. PPP usulü projeler tamam, ancak bunlara geçiş garantileri vermek yanlıştır.  İstanbul’un trafiğini çözmek için, yeni yollara, caddelere, tünellere, alt geçitlere ihtiyaç vardır. Eskiden her yere ulaşımı sağlayan, tramvayların kaldırılması, büyük hatadır. Gene eskiden birçok yere deniz yolu, vapurlarla gitmek mümkünken, iskelelerin, hızlı deniz otobüslerinin kaldırılmasını, deniz ulaşımına önem verilmemesini anlamak zordur! Yapılan köprülere, Avrasya Tüneli’ne, Marmaray’a rağmen bütün yük Demirel’in yaptırdığı, Boğaziçi Köprüsü’nün üzerindedir. Köprü trafiği çok ağırdır! Demirel köprüyü yaptırdı, ancak adamı açılışa davet etmediler! Bu büyük bir vefasızlık olarak tarihe geçmiştir. Ayrıca feribot seferleri de yetersiz olup, göstermeliktir. 

İstanbul’da taksi sorunu akut durumdadır. Taksiler yetersiz olup, vatandaşa saygılı, düzgün hizmet verememektedir. Taksi sayısı arttırılmalı, faydalı olan UBER sistemi getirilerek, halkın taksicilerin hakaretlerinden, keyfi davranışlarından kurtarılması sağlanmalıdır. Trafik kurallarına riayet edilmiyor, motorlar, bisikletler, son olarak da scooterler, yayaların haklarına tecavüz etmektedirler. Caydırıcı, ağır cezaları içeren yeni bir Trafik Yasası çıkarılmalıdır. İstanbul’u oya gibi saracak, metro sisteminin tamamlanması şarttır. Merak ettiğim bir hususu sorayım; Yeni havaalanına metro yapılıyor. Peki, Anadolu tarafında oturanlar, bu metroya nasıl ulaşacaklar?? 

İstanbul’da su sorunu önemlidir. Halk acaba ne kadar doluluk oranı var diye, barajlardaki su seviyesini, endişe ile takip ediyor! Yağmur yağsın diye dua ediyor! İstanbul’un su sorununu, kökünden çözmek için tuz seviyesi az olan Karadeniz kıyısına ‘Desalination/Deniz suyundan tatlı su elde etme tesisi” yapılmalıdır. Montro’yu tartışmaya açabilecek tarım ve su havzalarını yok edecek, hesapsız kitapsız “Kanal İstanbul” projesinden vazgeçilmelidir. İstanbul’da yeşil alanlar, parklar, recreasyon, dinlenme yerleri fevkalade yetersizdir. Otopark sorunu büyüktür. Otopark yetersizliği, mevcutların pahalı olması nedeniyle, vatandaş aracını oraya, buraya bırakmakta trafiği tıkamaktadır. Yeni otoparklar yapılmalı, İSPARK çok ucuz olmalıdır ki, vatandaş aracını bıraksın! (Ucuz olmak şöyle dursun, İSPARK’a da zam yapıyorlar!) Barselona’da tüm meydanların altları otoparktır ve ucuzdur. Sırası gelmişken, inanılmaz fahiş fiyatlar uygulayan otel otoparklarına dur diyecek yok mudur? Boğaz, dünyanın incisi, gelecek nesillerin hakkıdır. Boğaz her geçen gün yeni, torpilli inşaatlarla tahrip ediliyor, yok edilir!! Değerli Milletvekili arkadaşım, Adnan Kahvesi, “Vatandaşın denizini almaya, kapatmaya kimsenin hakkı yoktur, deniz kıyıları halkındır, eğer bir gün iktidara gelirsem, Anayasanın kamulaştırma maddesini işleterek, Boğaz’ı kapatan, tüm yalıları halka açacağım” demişti. 

İstanbul’un sorunlarından birisi de, tarihi yapıların, tarihi köşk ve konakların, surların korunması restorasyonu, bu değerli tarih mirasının gelecek nesillere bırakılmalıdır. İstanbul sanat ve kültür merkezi olmalıdır. Dünya çapında, klasik müzik, opera, bale tiyatro festivalleri düzenlenmelidir. Bunlar, tarihi mekanlarda icra edilebilir, Aya İrini’de, Yedikule Zindanları’nda, Topkapı Sarayı’nda icra edilen eserlerin tadı bambaşka oluyor! Ayrıca şehir tiyatroları geliştirilmeli, özel tiyatrolar desteklenmeli, tiyatro biletleri ucuz olmalıdır. Bölgenin tarihi dokusunu mahveden, Tepebaşı’ndaki o iğrenç TRT ve belediye binası yıkılmalı, yerine Dârülbedâyi tiyatrosu, konser salonu, müze, sanat galerileri, otoparklar yapılmalıdır. (Bu konuda, Londra’daki Barbican Center örnek alınabilir.) 

Sn. İnan Kıraç’ın böyle bir girişimi olduğunu hatırlıyorum. Yaptırmadılar! İstanbul’un meydanları bakımsız ve yetersiz olup, kimse ilgilenmiyor! Şu Beyazıt, Mecidiyeköy, Karaköy, Taksim, Kadıköy meydanlarına bakın da pejmürde durumu görün!! İstanbul 20 milyona yaklaşan nüfusu ile büyük mezarlıklar ve defin işlemleri sorunu ile karşı karşıyadır. Mezar yerleri azalıyor. Bununla birlikte, yerel idarenin acılı ailelere, defin işlerine olumlu, insani yaklaşımını önemsiyorum. Hassas çalışıyorlar, yakınlarını kaybedenlere, teselli hizmeti veriyorlar, daha iyi olabilir!! 

İstanbul, dünyadaki benzerlerine bakıldığında, Paris’ten, Londra’dan, Roma’dan daha fazla turist cezbetmeye layıktır. Yapılan otellere ek olarak en az 50 adet daha, 5 yıldızlı konaklama tesisine ihtiyaç vardır. Daha fazla turist gelmeli, daha fazla kalarak, ülkemize döviz bırakmalıdır. Turing kulüp Başkanı, Aziz dostum rahmetli Çelik Gülersoy, Hidiv, Malta, Emirgan, Sarı köşkler, Çamlıca Tepesi gibi nice eserleri bırakmıştır, kendisini şükranla yad ediyorum. Bu tesislerde, yerel idare değişmesine rağmen, içki yasağı sürmektedir. Ben içki içen biri değilim, ancak bırakın isteyen içsin, özellikle turistlere neden karışıyorsunuz? 

Ne yazık ki, İstanbul temiz bir şehir değil! Hava, su, deniz kirliliğinden muzdariptir. Atık toplama işi iyi organize edilmiyor! Caddeler, sokaklar pislik içinde. Denizde müsilaj tehlikesi hala varittir. Halkımızda, çevreyi temiz tutma, koruma bilinci yok!! Parklarda, Belgrad Ormanı’nda piknik, mangal yapanlar ayrıldıktan sonra giremezsiniz! Temiz İstanbul önemli bir projedir. İstanbul’da, temiz WC bulmak mümkün değildir! Çevreyi kirletenlere, caydırıcı cezalar verilmelidir. İstanbul’a bir kar yağdığında ne olduğunu gördük, şehir felç oldu. Bu konuda, belediye, mülki idare birlikte çalışarak, önceden gereken tedbirleri almalıdır. Yeni Uluslararası İstanbul Hava Limanı’nın kapanması, hava alanına ulaşımın aksaması düşünülemez! 

Türkiye’de yaşlı nüfus artıyor. Bu nedenle yerel yönetimler,  yaşlılara dönük, ‘Senior Citizens’ rehabilitasyon, bakım tesisleri yapmalıdır. Ayrıca engellilere, ilgiye muhtaç kişilere dönük sosyal hizmet programlarına girişmeli, bu konuda Aile Bakanlığı ile işbirliği yapmalıdır. 

Diğer önemli bir konuda köpek besleyenler, sokak hayvanlarının bakımıdır. Bu konuda apartmanlardaki anlaşmazlıkların, rahatsızlıkların, sokaktaki pisliklerin önüne geçilmelidir. Hatırlıyoruz, Sevgili Kardeşim B.E. Üner Kırdar’ın babası Lütfü Kırdar, Haşim İşcan, Dalan, Kadir Topbaş gibi belediye başkanları İstanbul’a büyük hizmetler vermişler, önemli eserler kazandırmışlardır. Bunları kadirşinaslıkla, her zaman yad ediyoruz. Şimdikiler de, bunları örnek alıp, kendilerini seçen halka, başka bir şey düşünmeden, hizmet vermeli, öncelikle İstanbul’un Belediye Başkanı olmalıdırlar! 

Burada ana hatları ile özetlediğim, devasa, mega İstanbul sorunları mevcuttur! Asayiş ve başta Suriyeli olmak üzere, Afgan, Pakistan göçmenleri sorunları büyüktür, Türk halkı bu göçmenlerden muzdariptir. Bu sorunları, planlı, programlı yaklaşım ve projelerle, kendinizi sadece İstanbul’a vakfederek çözmelisiniz. Önce İstanbul’a hizmet, sonra başka makamlar! Sizi İstanbul halkı, İstanbul’a eser kazandırın, hizmet edin diye seçti! Bazı görevler vardır, seçilen kişi 7/24 görev başında olmak mecburiyetindedir. Yaşayarak biliyorum ki, deruhte ettiğim idarecilik, DPT, Milletvekilliği görevlerimde, yıllarca izin kullanmadım. 

Son olarak şunu da ekleyeyim. Devlet, merkezi idare, mülki idare, belediye İstanbul’un sorunlarını çözümlemekte, birlikte çalışmaz, birbirlerinin ayağına çelme takarlarsa, netice alınamaz! Ben belediye meclislerinde, çoğunluktayım, başka partiden olan yetkililere hizmet imkanı vermeyeyim, işlere engel çıkarayım, diye hareket ederseniz, mevcut başkana mazeret imkanı verir, neticede halkı mağdur edersiniz!