Bu seçimler…

Bu saatten sonra…

Üç bilinmeyenli denklem gibi…

Çözmeye çalışalım.

*     *     *

Önce bir tespit…

31 mart seçimlerinde daha fazla oy alan CHP adayı Ekrem İmamoğlu İstanbul seçimlerini kazandı ve Büyükşehir Belediye Başkanı olmaya hak kazandı.

Bu değişime hazır olmayan iktidar yaşadığı şok’u kısa zamanda atlatıp, seçim sonuçlarını mahkemeye taşıdı…

Hırsızlık gibi yüz kızartıcı suçlarında işin içine karıştığı itiraz noktaları bir bir incelendi ve Yüksek Seçim Kurulu seçimlerin yenilenmesine karar verdi.

Gerekçe de, sandık kurulu başkan ve yardımcılarının memurlardan seçilmesi gerekirken, memur olmayan çok sayıda kişinin görevlendirilmesi nedeniyle iptal edilmesi yazıldı.

Hırsızlık yapıldı diye cümle yoktu…

*     *     *

Birinci…

Ekrem İmamoğlu seçim kazandı, sonrasında mazbatası elinden alındı ve İlçe seçim Kurulunun hatası sonucunda mağdur duruma düştü…

İmamoğlu, mağdur duruma düştü ve avantaj elde etti…

Türk milleti mağdurun yanında olur her zaman…

Bunu iktidar da bilir sonuçta.

*     *     *

İkinci…

Binali Yıldırım çok değerli işler yapmasına ve kalitatif bakımdan ön sırada olmasına rağmen seçimde geride kaldı ve kaybetti.

Ancak itirazlar ve devamında yaşananlar nedeniyle yıprandı…

Kendisinin aklıselimliği dışında yaşanan acımasız karşıtlıklar nedeniyle olduğundan farklı bir çizgiye çekildi…

Farklı konuları ortaya koyarak Binali bey’in kazanması stratejisi uygulanmaya başlandı…

Bu durum sevilen, sayılan ve de ülkeye hizmeti çok olan Binali bey’e zarar vermekte…

Diğer tarafa “hırsızlar” dendi ya…

Yüksek Seçim Kurulu seçimlerde“hırsızlık var” tespiti yapmadı…

Seçim kaybettiren slogan da bu olacak gibi.

Binali bey seçimin değil kendi partisinin yanlış stratejileri bakımından mağduru durumda…

Bu nedenlerle dezavantajlı…

*     *     *

Üçüncü…

Böyle bir şey olmaz ama yine de ihtimali yazmak gerek…

Yapılan anketlerde Ekrem İmamoğlu açık ara oy farkıyla kazanacak durumda görünürse…

Provokatör bir elin düğmeye basması halinde, İstanbul’da daha önce yaşanan Taksim-Gezi benzeri bir sosyal dalgalanma-kalkışma hareketi sonucunda İstanbul’da Olağanüstü Hal İlan ettirilmesi istenebilir…

Karanlık güçlerin kumpasıyla Olağanüstü Hal Uygulaması kapsamında seçimler iptal olabilir…

Bu durum Türk Demokrasisi için kötü bir durum yaratacaktır…

Daha da önemlisi İktidara yönelik bir kumpas olacaktır.

*     *     *

Denklemin sonucunu…

Çözecek olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır…

Laik Demokratik Sosyal Hukuk Devleti Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması hedefinin bu günkü gereği, bu gün, yarın ve diğer günlerde Cumhurbaşkanımızın sakin bir şekilde dünyaya demokrasi mesajını vermekten geçmektedir.

19 mayıs tablosunda yaşanan birliktelik özlenendir.