Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fatih Saraçhane Meydan'ında düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı'na katıldı. Erdoğan'a programda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de eşlik etti.  


"ŞEHİTLERİMİZİN ESAMESİ OKUNUYOR MU?"

Programda konuşan Erdoğan, "Bu 6'lı masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların derdi başka, onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar. Yani Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te bizim Mehmedimize saldıranlarla, onların parlamentodaki uzantılarıyla beraber el ele, omuz omuza yürüyorlar. Şimdi önümüzde büyük bir hesap var. Balkan Harbi ile üzerine çöreklenen kara bulutları Çanakkale Zaferi ile dağıtan milletimiz, milli mücadeleyle şanla, şerefle dolu tarihine yeni bir halka eklemişti. Kardeşlerim, ilk değil son devletimiz cumhuriyetimizin, milli iradenin üstünlüğü temeli üzerinde payidar olacağını 85 milyon hep birlikte 15 Temmuz gecesi dosta, düşmana bir kez daha ispatladık. Cumhur İttifakı olarak bu mücadeleyi o gece nasıl ispatladıysak bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya  devam edeceğiz. Bu gün şu karşımdaki topluluğa bakarak burada ne diyoruz?  Türkiye aşkına bir kez daha ya Allah, bismillah, Allah-u Ekber diyerek şu Saraçhane Meydanı'ndan tüm gönülleri titretiyorsak 15 Temmuz kıyamı sayesindedir" dedi.


"SEL AFETİNDE ACABA SORUMLULAR NEREDEYDİ"

Erdoğan, "Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora her alanda kazandırdığımız güçlü altyapının üzerinde ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için var gücümüzle çalışacağız. İstanbul'da sel afeti yaşadık değil mi? Peki sel afetinde acaba sorumlular neredeydi? Değerli kardeşlerim aynı şekilde Ankara'da neredeydi? Kardeşlerim, bunların hesabını 2023'te sandıklarda sormaya var mıyız? Fakat durmak yok, çok çalışacağız. Cumhur İttifakı olarak bu hesabı sormaya hazır mıyız? Mesele bu. Çünkü bizim soracak hesabımız var. Zira bizim demokrasi ve kalkınma devrimimizin en büyük şahidi İstanbul'dur. Türkiye'yi, 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmayı hedefimizden en küçük bir taviz vermeyeceğiz" diye konuştu.


"TAHAMMÜL EDİLEMEYEN TÜRK MİLLETİNİN İRADESİNE SAHİP ÇIKMASI, HEDEFLERİNE KİLİTLENMİŞ OLMASIDIR."

"Şu gerçekleri asla aklımızdan çıkarmamalıyız" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Gezi olaylarının sebebi asla ağaç ve çevre hassasiyeti değildi. 17-25 Aralık yargı-emniyet darbe girişiminin sebebi asla hukuk, adalet arayışı değildi. Çukur eylemlerinin sebebi asla meşru hak talebi değildi. Sınırlarımızı taciz eden DEAŞ'ın ve PKK-PYD'nin saldırılarının sebebi asla tabii süreçler de değildi. 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi asla ülkenin ve milletin çıkarları değildi. Türk ekonomisini mahvetme tehditleri ile başlatılan finans saldırısının sebebi asla faiz, kur hesabı değildi. Uzunca bir süredir hemen her alanda maruz kaldığımız siyasi ve ekonomik ambargoların, kuşatmaların, tuzakların sebebi asla demokrasimizi koruma gayesi değildi. Bugün halen vermekte olduğumuz mücadelenin de hiçbir kurala, kaideye, teoriye,  ahlaki ölçüye uyan bir tarafı yoktur. Tahammül edilemeyen Cumhur İttifakı değildir. Asıl tahammül edilemeyen Türk milletinin kendi iradesine sahip çıkması, kendi hedeflerine kilitlenmiş olmasıdır" diye konuştu.


"YPG'Yİ, PYD'Yİ, FETÖ'YÜ NATO'NUN KAYITLARINA GİRDİK"

Erdoğan, "FETÖ terör örgütü olarak uluslararası kayıtlarda var mıydı? Yoktu. Sadece PKK, Avrupa Birliği kayıtlarında vardı. Bu son NATO zirvesinde YPG'yi, PYD'yi, FETÖ'yü NATO'nun kayıtlarına girdik.  Dedik ki, bu bizim kırmızı çizgimizdir. FETÖ'yü buraya terör örgütü olarak gireceksiniz, PYD'yi gireceksiniz, YPG'yi gireceksiniz. Ve girdiler. Olay bu. Ülkemizin güney sınırları boyunca kurmakta olduğu güvenlik koridorunu sabote edenlerden yerli ve milli şahsiyet çıkmaz. Bay Kemal işi gücü güneyde, sınır boylarında" dedi.


"BİZ GENÇLERİMİZİN FAİZE KURBAN ETMEYİZ"

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Küresel ve bölgesel krizlerin olumsuzlukları elbette bizi de etkiliyor. Hayat pahalılığı başta olmak üzere elbette insanlarımızı sıkıntıya düşüren gelişmeler yaşıyoruz. Ama şundan emin olunuz ki, omuzlarımıza binen hiçbir yük kalıcı değildir. Hiçbir sorunumuz çözümsüz değildir. Son zamanlarda Bay Kemal çıkmış üniversiteli gençlerimizin KYK ile ilgili, onların aldıkları burslarla ilgili, onlara faiz yükü bindiriyormuşuz. Faizin en büyük düşmanı biziz. Allah nasip ederse ilk kabine toplantımızda bu konuyla ilgili açıklamayı kabine toplantımızdan sonra yapacağız. Biz gençlerimizin faize kurban etmeyiz. Hatta daha ileri gidiyorum enflasyona da kurban etmeyiz. Biz çalışmamızı yapıyoruz ve kabine toplantımızdan sonra da gerekli açıklamayı yapacağız. Milletimizin sıkıntılarını da, ülkemizin imkanlarını da en iyi biz biliyoruz Bay Kemal. Göreve geldiğimiz zaman öğrencilerin aldığı burs neydi? 45 liracıktı Bay Kemal. Bu harcı kaldıran kimdi biz kaldırdık, şuan da harç diye bir şey kaldı mı? Biz kaldırdık."