İstanbul’un artık dayanılmaz hale gelen trafik sorunu bütçe görüşmeleri meyanında Ulaştırma Bakanı tarafından TBMM Bütçe Komisyonu’nda da dile getirilmiş. Sayın Bakan İstanbul’un trafik sorununun çözümü için 17 milyar lira tutarında proje stoklarının olduğunu, Avrasya Tüneli ve Üçüncü Köprü’nün tamamlanması ile sorunun çözülemeyeceğini, her gün 1,5 milyon insanın Avrupa yakasından Asya’ya, Asya yakasından Avrupa’ya geçtiğini ifade etmişler.
İstanbul’da hem iki yaka arasında hem de her yakada trafik artık dayanılmaz boyutlardadır. Ekonomik kayıplar yanında İstanbullunun hayatının önemli bir bölümü tehlikeler ve sıkıntılar içinde yollarda geçmektedir. Trafik akışındaki sıkışıklık ve tıkanıklık İstanbul’da, her yöne doğru ve her aksda had safhada acil çözüm beklemektedir.
Bu sıkışıklık ve tıkanıklığın çözümünde ilk adımın trafik kurallarının uygulanması ve uygulamanın kontrolü olduğu malumlarıdır. Ancak sık sık tanık olduğumuz trafik suçları, adeta suç olmaktan çıkmış kural haline gelmiş gibidir. Trafik sadece belirli saatlerde ve sadece belli yerlerde kontrol edilebilmekte, koca şehir sanki kendi başına terkedilmiş gibidir.
Yeni yatırımlar ve trafiğin kontrolü yanında yerel yönetimlerin yapabileceği, trafiğin akışını kolaylaştıracak nitelikte namütenahi hizmetlerin olduğu unutulmamalıdır. Bu meyanda mesela Kadıköy’de, metrobüs ile Marmaray ve Kadıköy-Kartal Metro hattı devreye girdikten sonra, otobüs ve dolmuşlar bu hatlara henüz entegre edilememiştir. Hala Kadıköy’den Pendik’e, Ümraniye’ye Kayışdağı’na ve birçok semte otobüsler dolmuşlar gidip gelmektedir. Oysa bir an önce doğu-batı istikametinde düzenlenmiş olan otobüs ve dolmuş hatlarının; kuzey-güney istikametlerinde, deniz yolu-tren yolu-metro hatları arasında devreye sokulması icabetmez mi? Bu suretle doğu-batı aksları üzerindeki yoğunluk, binlerce otobüs ve dolmuşun kuzey-güney istikametlerine kaydırılması ile azaltılmış olmaz mı?
Yine Anadolu yakasında E-5’in güneyinde, trafik akışına hız kazandırabilmek için; Pendik-Ayrılık Çeşmesi arası banliyö hattı bir an önce devreye alınmalıdır. İki yıldır bu hattın inşası kaplumbağa hızından bile yavaş yürümektedir. Ne hatlar döşenmiş, ne de istasyon binaları yapılmıştır.
Yine ayrıca bir diğer önemli husus da malumları, deniz ulaşım kapasitesinin süratle artırılması ve yeni vapurların devreye sokulmasıdır. 60’lı yıllardan bugünlere İstanbul’un nüfusu yaklaşık 15 kat artmasına rağmen Beşiktaş-Kadıköy arasında, hala saatte karşılıklı iki vapur seferi vardır. Mevcut hatların yeterli olmadığı apaçık ortadadır.
İstanbul’da trafik sıkışıklığı ve tıkanıklığı yanında otobüsler, metrobüsler, metrolar balık istifi, lebalep doludur. Seyahat adeta eziyet gibidir. Birkaç arkadaş beraber, bir defasında Topkapı’dan Zincirlikuyu’ya, dakikalarca metrobüse binemeyince Avcılar’a kadar gidip, oradan kalkan metrobüse ancak binebilmiştik. Dünyanın en güzel şehirleri arasında mutena bir yeri olan kıtaları, kültürleri, dinleri, denizleri birleştiren, şairlerin bir taşına Acem mülkünü fedaya hazır oldukları bu güzelim İstanbul’un yaşanır bir kent haline getirilmesi artık bir zaruret haline gelmiştir.
İstanbul ilgi beklemektedir.