Çocuklar ABD’de yaşıyorlar. Yaz aylarında geliş-gidişler nedeniyle sık sık havaalanına gidiyorum. Atatürk Hava Limanı, ülkemizin giderek artan turizm hareketi nedeniyle, dökülmeye, yetersiz kalmaya başlamıştı. WC’ler rezaletti. Pasaport, bagaj sıraları tahammül edilmez durumdaydı. İstanbul’a modern, çağdaş bir hava limanı gerekliydi. Özal ileri görüşlü bir Devlet Adamıydı. Ben, THY yönetimindeyken, kendisi ile bu konuyu konuştuk... “Selçuk, yakın bir gelecekte, Atatürk alanı yetmeyecek, acaba olduğu yerde büyütebilir miyiz?” demişti. Aklında genelde Silivri civarında, yeni, çağdaş bir hava limanı yapmak vardı. ANAP ve DYP iktidarları zamanında, Atatürk Hava Limanı’na, terminal, köprü ilaveleri yapıldı. Ancak kuzeyde E-5, güneyde deniz, batıda Florya, doğuda da Ataköy konutları alanı iyice sıkıştırdı. 

AKP iktidarı bilinen yeni alanın inşaatını başlattı, Atatürk Hava Limanı, ulaşım rahatlığı nedeniyle, Mart/2019’a kadar kullanıldı. Başbakan Mesut Yılmaz tarafından Savunma Sanayi arazisine inşa edilen S.Gökçen Alanı, AKP tarafından yapılan yeni terminalle fonksiyonel duruma geldi. Ancak her nedense büyük gereksinime rağmen, bir türlü ikinci pist, hatta üçüncü pist yapılamıyor. Bu yıl, çocuklar için birkaç kez yeni İstanbul Hava Limanı’na gittim. Gerçekten eski alana göre yol bir hayli uzak.. Yavuz Sultan Selim Otobanı, paralı olduğundan tercih edilmiyor. Bütün yük, TEM’den ayrılan Göktürk-Arnavutköy yolu üzerinde... YSS Köprüsü’nden gelen Kuzey Marmara Otobanını bedava yapmak şart, köprü diğer köprülerle aynı fiyat olmalıdır. BOT modeline göre, müteahhitlere verilen garantiler beni ilgilendirmiyor. Yol, köprü yapıldıysa, kullanılmalıdır. Bir ara denildi ki; “Efendim, biz dünyanın en büyük alanını yaptığımız için bizi kıskanıyorlar”, şunu söyleyeyim, adamların bizim yeni hava alanımızla alakaları yok. Neden kıskansınlar... Yeni İstanbul Hava Limanı’nda şuanda kargaşa, sistemsizlik, organizasyon yetersizliği mevcut.. “Ask Me” diye ortada dolaşanlar, dahil hiç kimse ne yapacağını bilmiyor. Alan büyük ve görkemli, ama hiçbir şey oturmamış, daha tamamlanmadan açılması, hata olmuş... Yollar karışık, otoparklar boş duruyor, zaten isteseniz de otoparka giremiyorsunuz, bir de astronomik fiyatlar konmuş. İstanbul Hava Limanı, modern, çağdaş ülkelerdeki alanlara benzemiyor. Daha ziyade Pakistan, Mısır, Hindistan gibi düzensiz ülkelere benziyor. Aceleye getirilmiş... Check-In yerleri var, personel yok, gene Atatürk Hava Alanı gibi biniş, polis, pasaport kuyrukları mevcut. Uçaklara gidiş, uçaklardan geliş, taksi süreleri, ciddi eleştiri konusu, belki yeni pistler devreye girince süreler kısalabilir...  

Dikkatimi çeken bir konu da, yeni havaalanında görev yapan personel, son derecede kaba, nezaketsiz... Sanki işten bıkmışlar gibi... Bak, yeni ve dünyanın en büyük alanını yaptık diye övünüyorsun. İşletemedikten sonra ne yazar... Büyüklük, karışıklık, kargaşa getirmiş. Bu kafa ile de zor düzelir. Yol levhaları yetersiz, sen metro, tren bağlantısı yapmadan, nasıl açıyorsun... Haydi bizi bırak turistleri mağdur ediyorsun. Basında yok kuşlar varmış, yok alan kömür madenleri üzerine yapılmış, çökecekmiş.. Bunlar haklı tenkit değil. Havacılık ve inşaat teknoloji öyle ilerledi ki, denizin üzerine hava limanı yapılıyor. Bizde de var... Herkesi ilgilendirmemekle beraber, havaalanının uzak bir yerine VIP yapmışlar. Bu da yanlış VIP salonları, terminalin uygun bir yerinde, içinde olur. Araban yoksa, yandın... Her şey tammış gibi İstanbul Hava Limanı’nın ve S.Gökçe’nin ortasına cami inşa ediyorlar. Etraf cami dolu. Bu her yere cami inşa etme durumunu anlamıyorum. Türkiye’de 100.000’nin üzerinde cami varken, sadece 1704 kütüphane mevcutken, büyük ölçüde boş duran, cami inşaatları israf değil mi?.. Vatandaş, isteyen mevcut camilerde ibadetini yapsın...

Artık olan oldu. İstanbul Hava Limanı için milyarca EURO para harcandı, daha da harcanacak.. Alanı rantbal, düzenli, kargaşasız, iyi organize edilmiş biçimde kullanıma açacak tedbirleri acilen almak gerekiyor. Eğer siz, bu işi beceremiyorsanız, bilenlere bırakın, onlardan yardım alın.. Şuandaki, görünümü ile İstanbul Hava Limanı tatminkar değildir. Şikayetler, haklı ve çok fazla... Her şeye rağmen,  bu yeni tesisin, zaman içinde oturacağını umut etmek istiyorum. 

NOT: Sevgili Ocağımız, Mülkiyeden Hocamız, Prof. Dr. Tuncer Bulutay’ın, Dr. Selim Soydemir’le yaptığı ve Mülkiyeliler Birliği’nce yayınlanan söyleşinin kitabını okudum. Eski günleri adeta yaşadım. Tuncer Hoca, Türkiye’de Makro İktisat, Ekonometri, Matematiksel İktisadi, getiren, önemli kişiler arasındadır. Bu değerli, tevazu sahibi insan, ne yazık ki, hiç hak etmediği muamelelere maruz kalmıştır. Kendisi ile görüştüm, tebrik ettim. Tekrar Mülkiyeli, Tuncer Hocamızı ve Mülkiyeli Selim Soydemir’i kutluyorum. Uzun ve sağlıklı yıllar diliyorum.