Martılar pike yapıyor, bu eşsiz, yavaşça kabaran yüze
Böyle aydınlık bir boğaz, acaba, dündaya varm'ola?
Mavi yüzey, pırlanta gökte, veriyor martılar mola
Süslenmiş kıyılar, kırmızı kiremitli estetik evlerle
Sanki Boğazın kenarında, onu bekleyen mûnis devlerle
Az çok, ben de gördüm sayılır, kısmen Avrupayı
Yeryüzünde bu güzellikle bizim, aslan payı
İstanbulu gördükçe, iç geçiren Batı, hazırlıyor yasa
Ah diyorlar "İstanbul güzel ama, bir de Türklerin olmasa!"
Montrö Anlaşmasını dile dolamaları, bunun bir emaresi
Kılıf hazırlıyor ki şimdiden çalınacak caminin minaresi
Banliyö trenlerinin var seyrinde, ap ayrı bir safâ
Şehirhatlarında, değme keyfime der, vatandaş Mustafâ
Çamlıca, küçüğüyle büyüğüyle yarışıyor birbirleriyle
Zarafette yok diyorlar üstümüze, her biri kibiriyle
"Bir semtini sevmek bile" ömürde, olursa ömre bedel
İnsan, İstanbulu ister, eminim ki, olsa da müptezel
Topkayı sarayı, alır da götürür, tarihe seni
Ferahlatır içini, rahatlatır kafanda eseni
Eğer olsaydı İstanbul ve mavi boğaz, İngilizlerin
Seyircisi olurdunuz siz o zaman sayısız izlerin
İğne atsanız, bulamazdınız yer, bırakın karayı denizde bile!..
Elimizdeki emsalsiz incinin, değiliz farkında, bilmem ki niye?
İngiliz milleti, pireyi deve yapmakta çok mâhir
İnci İstanbula dökerdi dünyayı, inanın âhir
İngiltereyi bu denli tanıtan İngilizi, sor bir bilene..
Ya İstanbul elinde olsaydı, ne yapmazdı ki, bir düşünsene
Elde, dünya cenneti denen, dünya başkenti sayılan varken İstanbul
Böyleyken, böyle incinin değerini anlayacak adamı, gel de bul
Türkler, ne kadar bahtiyar, İstanbula olmakla sahip
Sanki İstanbul, mutlu görünmüyor pek öyle, ne garip
Batılılar, ah diyor iç geçirerek, İstanbula olmakla sahip
Sanki İstanbul, mutlu görünmüyor pek öyle, ne garip
Batılılar, ah diyor iç geçirerek, İstanbul gibi bir diyâr
Kıymet bilmez elde heba oluyor, an be an sanki harâbezâr
Bu boşveriş, imkân veriyor nicelerin kurdukları ağına
Hele Patrik denen aç canavarın, ağzı varıyor kulağına
Sessiz ve derinden, sinsi bir faaliyet var Fenerde
Vatikan devletinin, bir benzeri var şimdilik serde
Hâlâ hazmetmedi, Ayasofyanın camî oluşunu, bir türlü Batı
Nasıl eski hâline getirtebilirim diye, kurduruyor saatı
Ey Türkler, su uyur ama, düşman uyumaz bilirsiniz!
O hâlde niçin, bu gerçeklere tersten eğilirsiniz?
Gelin kendinize, bilin artık İstanbulun değerini
Başka bir Fatih Sultan yok bugün, düzeltecek eğerini
İstanbul gibi bir diyar, olmaz öyle her millete nasip
Bu milleti kul değil, yüce Allah kılmış ona münasip