İskenderun Körfezinde batan zehir yüklü geminin zehirini İspanya geri alacak diye basınımız "müjde" diye başlık atıyor?

Bu müjde değil, hükümetimizin duyarsızlığı sonucu oluşmuş bir çevre felâketidir.

Olayımız Nasreddin Hoca'nın hikâyesine benzedi. Hoca kaybettiği eşeğini bulunca bayram yapmış!?

Biz de kara sularımıza dahi girmesi yasak, zehir yüklü bir gemiyi yıllarca limanlarımızda ağırladık, sonunda gemi çürüdü ve zehirli madde deniz suyuna karışmaya başladığı anda, İspanya lütfedip zehirli maddeyi alacağını beyan etmiş.

İspanya hükümeti, 6 Eylül'de İskenderun'da batan MV Ulla gemisindeki zehirli atığı geri almayı kabul etti. Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Ulla gemisi ile ilgili İsviçre'nin Cenevre kentinde Bassel Sekreteryası koordinasyonunda yapılan toplantıda anlaşmaya varıldı. Çevre ve Orman Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı'ndan bir heyet, İspanya hükümeti yetkilileri ve geminin ait olduğu La Farge firması temsilcilerinin yaptığı anlaşma uyarınca, İspanya La Farge firmasına ait atığı geri alacak.

Çevrenin, doğanın ve denizlerimizin zehirlenmesine yol açan bu gemi nedeniyle İspanya insanlık suçu işlemiştir.

Avrupa diğer ülkelere karşı toplamda hep aynı fikirdedir.

Yutturabilirlerse zehirlerini tüm dünyaya ihraç etmede bir sakınca görmezler.

Bizim insanlık anlayışımız bu değildir. Kendimize yapılmasını istemediğimizi komşularımıza yapmayız.

Orta Avrupa ülkeleri de Tuna nehrini sürekli kirletmekte ve bu kirlilik Karadeniz'e yayılmış durumdadır. Bu kirlilik nedeniyle Karadeniz'deki balık nesilleri azalmıştır.

Çevre koruması, sadece bir ülkenin yapacağı iş değildir. Bu dünyanın ortak sorunudur.

Yasalarda düşüneceğimiz tek şey, bizi erdeme götürüp götürmedikleridir.

Eflatun