Eğer bugün yaşadıklarımızı, bundan 16 sene önce söyleselerdi, inanamazdım.. Günler iyiye gitmiyor, Türkiye’nin çivisi çıktı... 

Birisi çıkıyor, “Sivilleri öldürmeye Teşvikiye, Nişantaşı’ndan başlayacağız” diyor... Birisi, “Asansöre kadın-erkek birlikte binerse, Halvet (Seks) yapmış olurlar” diyor... Birisi “Camiler genel ev olarak kullanılmıştır” diyerek, Yüce Dinimiz önünde günah işliyor... Bir üniversite hocası “Hastanelerde, yoğun bakımda, erkek-kadın bir arada olursa, seks yapmış olurlar” diyor.. Birisi “Yorgan, battaniye, insanı tahrik eder” buyuruyor... Birisi “Dekolte, mini etek, tayt giyen kadınlar, erkeği tahrik ederler, bu nedenle tecavüze uğramaları mübahtır” diyor...  Adıyaman Üniversitesi Rektörü, “Kadınla tokalaşmak, ateş tutmaktan daha tahrik edicidir.” buyuruyor. Batman Üniversitesi’nde Dekan, “Namaz kılmayan hayvandır” diyor. Artuklu Üniversitesi Rektörü, kılık kıyafet yönetmeliğini hiçe sayarak, “Artık ceket kravat giymeyeceğiz” diyor. Adam Rektör olarak duruyor. Fesli bir Atatürk düşmanı, resmen, alenen, Atatürk’e küfür ediyor, “Keşke İstiklal Savaşı’nı kazanmasaydık” diyebiliyor, kendisini hastanede Devlet büyüklerimiz ziyaret ediyorlar. Bir Vali emrinde çalışan memure ile seks yapıyor, sonra kadın sesini çıkarmasın diye tehdit ediyor, kadını darp ediyor, hala görevinde duruyor. Diğer bir Vali, elinde Zülfikar adını taşıyan Hz. Ali’nin kılıcı ile vilayetin balkonuna çıkıyor, coşuyor, “Her yeri alacağız” diye bağırıyor... Aşağıdaki vatandaş, “Valimiz üşüttü,” yazık diyerek, bunları nasıl Vali yapıyorlar diye konuşuyor... Küçücük çocuklar cinsel tecavüze uğruyorlar, bunları yapanlar iyi halden mahkemeye kravatlı geldiler diye serbest bırakılıyorlar. Kocalarının eziyetine, dayağına tahammül edemeyen, ayrılmak isteyen kadınların öldürülmeleri, artık vaka-i adiye oldu. Kadın cinayetleri, küçücük kızların zorla evlendirilmeleri, hep rastlanan olaylar... Adam tecavüz ediyor, sonra “Kendi rızasıyla yaptık” diyor. 

Güya Avrupa Birliği’nde kadın haklarına, kadın eşitliğine imza attık, uygulama sıfır...

Şehir eşkıyaları, trafik magandaları, sade vatandaşı tedirgin ediyor, hiç kimse müdahale edemiyor... Müdahale edenlere saldırılıyor... Ne sistem, ne düzen, ne müeyyide kaldı... Nasıl bir toplum olduk, nereye gidiyoruz... Hiç kimse görevini bihakkın yapmıyor, sadece para almaya bakıyor. Maaşını alsın ama görevini yapmasın... İnsanların bellerinde silahla dolaşmaları, en ufak bir durumda, çekip öldürmeleri, sıradan oldu. Ferdi silahlanma tüm hızı ile sürerken, Devlet, Mermi Tahsisatını 200 adete çıkarıyor... Şu komediye bakınız... Bu mermiler, kime sıkılacak. Çevre terörü sürüyor. Rant, cep doldurmak için, betonlar dikiliyor, yeşil alanlar, parklar yok ediliyor. Cennet tabiat köşeleri insafsızca, izansızca imara açılıyor, peşkeş çekiliyor... Bir ülkede her şey mi böyle kötü olabilir... 

Yeni bir eve taşındım, internetimi ve sabit telefonumu 1 ayda naklettiremedim. Millet 21. yüzyılda uzaya gidiyor, biz nelerle uğraşıyoruz. Bu kuruluşu, güya özelleştirdiler, daha kötü oldu, Devlette iken, şikayet edebiliyordunuz. Millete, vatandaşa hizmet için yola çıkanlar, oy isteyip, iktidar olanlar, Bakanlar, Allah aşkına ne iş yaparlar... Memlekette işin çivisi çıkmıştır...