İRAN'LA DOĞALGAZ KONUSU KOLAYCA ÇÖZÜLEBİLİR

Abone Ol
ABD'nin ve bazı Avrupa ülkelerinin, nükleer silah yapma aşamasına gelmekle suçladıkları İran'a karşı baskıların yoğunlaştırılmasını istedikleri bir sırada yapılan bu gezi, bazı kuşkuları da beraberinde getirmiş olmalı... Sonuçlarına bakıldığında, iik ülke arasındaki ilişkilere yeni bir canlılık kazandıran bu gezinin, bazı çok olumlu gelişmelere rağmen bazı kuşkuları gideremediği görülüyor. Doğalgaz anlaşmazlığı, aslında, iki ülke ilişkilerinin daha da geliştirilmesi açısından bir sihirli kilittir. Bu sihirli kilidi açmak için atacağı adım Türkiye'ye çok şey kazandırabilir. Önemli olan şu, Türkiye komşuların bazı konulardaki kuşkularını giderecek bu adımı cesaretle atabilecek midir? Amerika'nın Irak'ı işgali öncesinde ve sonrasında, iki komşu ülke arasında yapılması gereken karşılıklı ziyaretlerin bugünlere ertelenmiş olması, iki ülke için de kayıptır. Bu konudaki ihmalin hangi ülkeye ait olduğunu tartışmamanın-şu aşamada-bir anlamı yok. Türkiye Cumhuriyeti, ilk yıllarında, kendisine yönelen emperyalist hesapları hep komşularıyla kurduğu yakın dostluklar ve ortaklıklar sayesinde boşa çıkarmasını becerebilmiş, bu strateji sayesinde ekonomik atılımlarını gerçekleştirebilmiştir. YENİ İTTİFAKLAR MI DOĞUYOR? Erdoğan'ın İran gezisi bu açıdan değerlendirildiğinde iki ülke arasındaki yakınlaşmanın, Suriye'nin de katılımıyla üçlü bir ittifakla dönüşeceği söylemek pek doğru olmaz. Şu aşamada Türkiye hem Suriye ile hem de İran ile ikili bazda ilişkiler geliştirme çabası içinde. Irak'ın geleceği konusunda ortak endişeler taşıyan üç ülkenin yakınlaşması, geç kalmış da olsa, çok gerekli bir işbirliğidir. Ankara, Şam ve Tahran, Irak'ta işgalin biran önce bitmesini, işgal güçlerinin ülkeden çıkmasını ve Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasını arzu ediyorlar. Her üç ülke de PKK'nın devamı sayılan Kontra-Gel'in bitirilmesi konusunda aynı düşünceleri paylaşıyordu. Bu dayanışma Irak'ı ve Ortadoğu'yu yeniden şekillendirme çabası içinde olan Bush ekibi üzerinde "Planları erteleme" etkisi yaratır mı? Ortadoğu haritasının Batılılar tarafından yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı şu zamanda, Türkiye'nin komşularıyla her zamankinden daha kapsamlı bir işbirliğine gitmesi gerekir. Afganistan, Irak aşamasını yaşadığımız Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) nerelere uzanacağı kestirmek mümkün değil. İslam ülkelerini demokratikleştirme çalışmalarının hangi ülkede ne gibi siyasi ve ekonomik dalgalanmalar yaratacağını kestirebilen var mı?  ABD'nin Cumhuriyetçi ve Demokrat kadrolarının Ortadoğu'nun yeraltı ve yerüstü zenginliklerini kontrol altına alma konusunda farklı düşündükleri söylenebilir mi? ABD'nin ele geçirdiği üstünlüğü, "tek karar verici" sıfatını elbette elden kaçırmak istemeyecektir. AMERİKA BOP'TAN VAZGEÇEMEZ ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ni değerlendirirken şu gerçeği unutmayalım... Her yıl ülke dışından en az 500 milyar dolarlık bir kaynak gelmezse ABD ekonomisinin çarkları dönmez. Sistem böyle kurulmuş, böyle çalışıyor. Bu 500 milyar dolarlık dış kaynak, bugüne kadar, hep Arap ülkelerini yöneten ABD yanlısı Şeyhlevin, Emirlerin petrolden kazandıkları dolarları Amerika'nın mali piyasalarına yatırım yapmaları sayesinde sağlanabilmiş. 11 eylül Irak'ın işgali sonrasında, özellikle Suudi paralarının geri kaçması sonucunda Amerikan ekonomisi sarsılmıştır. Bu nedenle, ABD yeryüzündeki petrol kuyuları ve rezarvleriyle olduğu kadar, petrol gelirleriyle de yakından ilgidir. Enerji kaynaklarının ve dağıtım şebekesinin kontrolünden çıkmasına asla olamaz. Başbakan Erdoğan'ın gezisini bu gerçekler ışığı altında değerlendirmek gerekir. Tahran'ın, Irak konusundaki Türk görüşünü desteklemesi, kendi çıkarınadır. Bu bağlamda İran'ın Kontra-Gel'i terörist örgütler listesine alması önemli bir gelişmedir. DOĞALGAZ KONUSUNU ÇÖZMEK O KADAR ZOR DEĞİL Doğalgaz konusunda İran'la beklenen anlaşma sağlanamadı. Erdoğan'ın enerji bakanına "Bir odaya kapanın ve mutlaka çözün" talimatına rağmen sorun çözülemedi. Doğalgaz konusunu çözmek o kadar zor değil. İran KKTC ile temasa geçmeğe hazır. İstenirse, birkaç ülke ile birlikte KKTC'yi tanıyabilir de. Türkiye, İran ile ilişkilerini geliştirme konusunda samimi ise ve "bağımsız" hareket ediyorsa, İran'ın KKTC'yi tanımasına destek çıkar. Türkiye'nin samimiyetini gösterecek bu adım, göreceksiniz iki ülke ilişkilerini geliştireceği gibi doğalgaz konusu da kendiliğinden çözülecektir. Komşularımız samimiyetimizi görmek istiyor.