Televizyon kanallarındaki açık oturumları, tartışma programlarını izlemek hoşuma gider. Bazılarını izlerken sinir olsam da bazılarından bir şeyler öğrenirim. Yalnız benim dikkatimi çeken bir noktaya yeri gelmişken değinmek isterim; ne kadar çok akademik unvanlılar varmış diye düşünürüm. Bir zamanlar saygı duyduğumuz, önünde ceketimizin düğmelerini iliklediğimiz hocalarımızın yerini kimler almış diye…

Türkiye’nin her yanına üniversite ve yüksek okul açılınca hocalarda da enflasyonun olması kaçınılmaz oluyor.

Şimdilerde Prof. Doç. unvanından geçilmiyor. Bu kadar akademik kişiler nasıl yetişti diye şaşıp kalıyorsunuz. Ne yazık ki; dünya sıralamasında ilk beş yüze giren üniversitelerimiz yer almıyor.

Televizyon ekranlarında yeni akademisyenleri izlerken insan elinde olmadan düşünüyor; o unvanı almak için yaptıkları çalışmalar, hazırladıkları tezler ve yayınları nelerdir diye…

İnsan yine elinde olmadan merak ediyor; bilimsel kitap veya makaleleri varsa acaba yabancı yayınlarda kaynak gösterilmişler mi? 

Bu arada medyada konuşanlar, yazanlar veya üniversitelerde belirli görevlere atananlar hakkında intihal ettiler diye suçlamaların gelmesi insanı üzüyor!

Akademisyenler için intihal affedilmez suç veya ayıptır. Bir kişinin yazdığını, kendisinden hiç söz edilmeden yazana mal edilmesine intihal denir. Sözlükler intihali, aşırma, çalma, apartma olarak tanımlamışlardır. Bir kitap veya makale yazarken bir başkasının o konudaki görüşlerini almaya ihtiyaç her zaman görülür. O zaman onu tırnak içerisine alarak filanca böyle diyor diye yazılmalıdır. Ayrıca dip notta nereden alındığı belirtilmelidir. Bazıları bu yönde suçlandığında tırnak açmayı unutmuşum diye kendilerini savunmaya kalktıklarında gülünç duruma düştüklerinin acaba farkındalar mı? 

Bir başkasının düşüncesini çalarak kendilerine mal edenlerden kaçı ortaya çıkmıştır; o da ayrı bir konu… Bu yönde akademik unvan alanların intihal yaptıkları ortaya çıkınca onlara ne gibi işlem yapılıp yapılmadığını da hep merak etmişidir.

İntihal olayı günümüzün sorunu olduğu kadar tarihte de bunun pek çok örneği vardır. Örneğin Issaac Newton, İngiliz bilgini Robert Hooke, Leibniz ve W.A.Mozart ile Salieri arasında da yaşanmıştır.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de intihal affedilmez bilimsel suçtur.