İnsanoğlunun ne istediği, neden hoşlandığı aslında pek belirgin değildir. Yani Kış ortasında canı temmuz sıcağını ister de yazın sıcağında ise serine hasret çeker. Bu değişken yapımız hava konusundaki memnuniyetsizliğimizden başlar ve yaşamımızın her bölümünde karşımıza çıkar. Örneğin iyi yaşamak için iyi bir iş ister insan. Bunun için çalışır, didinir. Sonunda beklediği işi bulur. Sonra bu işte ne çok yorulduğunu anlar ve isyan eder. Aslında bu işi öyle de çok istemediğini söylemeyi ihmal etmez. Sonra bir gün hayatının ne kadar anlamsız olduğunu farkeder. Anlamsızdır çünkü aşk yoktur. Öyle bir aşk olmalıdır ki bu; herşeyden vazgeçebilmelidir tek hamlede. Ya da hiç tahmin edemeyeceği bir şey yapmalıdır bir gün. Öyle bir sevgili olmalıdır ki hem çok uzakta olduğu için özlemelidir hem de çok yakın olduğu için sevinmelidir. Arar, arar ve bir gün "buldum" diye haykırır insanoğlu. Önce şöyle bir uzaktan bakar, öyle ya bu yaşam boyu istenen ilahi sevgilidir. Evet! Aynen tahmin ettiği gibidir gözleri. Ayrılmak istemez ellerinden ve sonsuza dek dizinde oturmak ister. Ve yine bir gün kendini kaybettiğini anlar bu aşk içinde. Roller yer değiştirmiştir birden. Kendisi ilahi sevgili ararken bir bakar ki ilahi sevgili olan sadece kendisidir.Zaten bir yanlışlık olduğunu sezmiştir akıllı insanoğlu. Özgürlüğünden yoksun kalmıştır işte. Şimdi de yeni birşeye hasret kalmıştır. Özgürlüğe... Aşkı bulduğunda özgürlüğü elinden kaçırmıştır. Oysa yalnızlıkken şikayet ettiği tek şey bağlanacak birinin olmaması değil miydi? Bu mutsuzlukla daha fazlasını ister insanoğlu. Önce ilahi sandığı sevgiliden sıyrılır ve tekrar aramaya başlar. Şimdi tüm istekleri, bütün beklentileri iki kat artmıştır aslında. Çöllerde aç-susuz, gece-gündüz durmadan dolaşır. O aşkı! işte uzaklarda o'nu bekleyen aşkı bulmak için kanının son damlasına kadar savaşır. Ve "Öyle bir aşk istiyorum ki!" diye daha güçlü duygularla başlar sözüne. "Hem aşık olmalıyım delicesine hem de sonsuz özgür kalmalıyım. Aslında sonuna kadar bağlı olmalıyım ama kendimi bir o kadar da yalnız hissetmeliyim Hem... hem de diyerek uzar gider bu istekleri. Bulduğunda yok yere kaybeder, yanıldığında ise kabul etmesi uzun sürer ve kendini harap eder insanoğlu. Bir gün yaşamının sonuna gelir. Artık savaşmaktan yorulmuştur ancak yine de kendine sormak ister. "Acaba İlahi aşk neydi?"