İnsanlar zaten acılı, bir de siz vurmayın...
Şimdi ben bu olayın 301 ölümlü, taksirli bir cinayet olduğuna inanıyorum. Bu durumda Soma halkı üzgün, bezgin, acılı, kızgın ve infial halinde. Bu gayet doğaldır. Onlara şefkat ve anlayışla yaklaşmak gerekmez mi? İnfialin içinde bulunan halkın yaşadığı psikoloji nedeniyle tepki koyması tabidir. Bu infiali dile getiren insanlara müdahale etmek, tomalarla su sıkmak, biber gazı atmak insafla bağdaşır mı? Hele hele efendim bu kazalar işin fıtratında var deyip, 1800’lü, 1900’lü yıllara ait maden kazalarına örnek göstermek doğru mu?
İnsanlar ne yapacaklarını bilmez durumda, her aileden kayıplar var. Acı içindeler, bir de siz onlara saldırıyorsunuz ve müşavirleriniz tekme atıyor. Tekrar ediyorum, acı çeken insanların acılarını anlamak ve saygı göstermek gerekir. Eğer bunu yapamıyorsanız, oraya gitmenizin bir anlamı yok. Gitmeseniz daha iyi olacak. Zaten bir bakanınıza orada görevlendirmişsiniz, iyi de yapmışsınız. İşleri elinden geldiği kadar koordine ediyor. İnsanlar önce bu Sn. Bakan’a da tepki gösterdiler. Ama, yaptığı fedakarca çalışmalar sonucunda, kendilerinden biri gibi görmeye başladılar. Tıpkı Yalova depreminde, Yalova Milletvekili olan, gece gündüz yardım için koşuşturan Bakan Sn. Okuyan gibi…
Madenler bir ülkenin varlığı ve doğal servetidir. Tabiatıyla işletilmeleri ve ülke katma değerine eklenmeleri normaldir. Bu madenlerde çalışan insanlarda emekleri karşılığında para kazanacaklardır. Ancak bu iş yapılırken, sadece para kazanayım, rant elde edeyim, karıma kar katayım, ne olursa olsun derseniz, yanlış yapmış olursunuz ve bedelini bu şekildeki facialarla ödersiniz. Kazaların olmaması için en son teknolojiyi kullanacaksınız. Kaza anında sığınacak yaşam odaları yapacaksınız. Yasaları ve yönetmelikleri ihmal etmeden, ciddiyetle uygulayacaksınız. Bu şekilde ülkenin serveti olan madenlerden yararlanabilirsiniz.
Soma’daki maden ocağındaki çalışmaların alarm verdiği hakkında Manisa Milletvekili Sn. Özgür Özel’in bu faciadan önce verdiği önergesinin dikkate alınmadığı ortaya çıkmıştır. Bu konuya ne yazık ki basın ve medyada gereken önemi vermemiştir. Şimdi TBMM’de soruşturma ve araştırma komisyonları kurmak için önergeler verilmiştir. Şimdi neden önerge veriyorsunuz da daha önce verilen önergeyi, felaket olmadan neden reddettiniz? TBMM’deki araştırma önergelerine gereken önem verilmeli ve somut neticeler tarafsızlık, adaletli ve objektif olarak ortaya konulmalı ve ihmali, suçlu görülenler ağır şekilde cezalandırılmalıdır.