İnsaflı olmak insanın en güzel kazanımlarından biridir.İnsaf insanın kendi değer seviyesine göre, en güçlüden en mazluma kadar, geniş açıdan hissedilir, uygulanır. An gelir sivrisineği dahi öldüremez, kapıyı, pencereyi açarak çıkışını sağlamaya çalışırsınız.
Cani diyebileceğimiz, sıralı cinayetler işlemiş bir katile dahi hikayesine uygun insaf hissettiğimiz anlarımız olmuştur. “İnsafsızlık etme” uyarısı her birimizin diğerine insaflı olma çağrısı, uyarısıdır.
“Tilkiye tavuk emanet edilmez” öz deyişi de atalarımızdan bize kalan güzel ve doğru bir saptamadır.
Güzel ve doğruyu yakalamak, en iyisine ulaşmak adına ışığa, doğruya yürümek gerek.
İhale kanunlarını pek bilmem ama bir sınır olmalı, yeterlilik hali olmalı.
Uzman çavuş olmak, polis memuru olmak için dahi iyi hal kağıdı almanız gerekiyor, yüz kızartıcı bir halinizin, durumunuzun olmaması gerekiyor. Nükleer enerji dünyanın gelişmiş ülkelerinin hızla uzaklaşmaya çalıştıkları bir tür, bir teknik. Nükleer santrallerinde enerji üretmek kolay ve ekonomik gibi görünse de, bu şekliyle lanse edilse de, işletmesi ve sürekliliği hali çok büyük riskleri içinde barındırmaktadır. Kömür ocağı, maden işletmeleri durumundan çok ama çok farklıdır. Meydana gelebilecek bir hata,kusur sonucu, işçi ya da insanların ölümüyle bitmez. Bir insanın hayatına değer biçilemez iken, bir değil binlerce, on binlerce insan hayatı riske atılır, bitti mi, hayır bitmedi. Nükleer enerji santrallerindeki sorun sadece o anı tehdit etmez, sonrasındaki onlarca yılı, doğmamış çocukları dahi olumsuz etkiler.
Bilimsel çalışmalarda, sanatsal uğraşlarımızda memnuniyet verici çalışmalara ev sahipliği yapmamamız, müdahil olmamamız durumu bize sebep oluşturmaz. Biz bu kadarız der, durumumuzu kabul eder önümüze bakarız. Hep daha iyi, hep daha iyi, hata yapar, hatalarımız dan doğru ve en iyisini öğrenir, öğrenebiliriz.O lumlu, pozitif yaklaşımım tüm konulara serpiştirilebilir. Millet olarak, halk olarak zaaflarımız var, on yıllar boyu bir çok konuda yerinde saymaktan yürür hale dahi geçemedik, umarım, dilerim yürümeye başlar, kaybettiğimiz mesafeyi koşarak kapatırız.
Olumlu düşünelim, pozitif olalım, ellerimizi yaratana açalım, en iyisini dileyelim, dualar edelim. Nükleer enerji kullanımı böyle değil, ölmekle, öldürmekle bitmiyor, yaşamadığın günleri, yılları mahvediyorsun. Ben ve benim gibi milyonlar serzenişlerini yazarak, çizerek, konuşarak, yürüyerek, protesto ederek ortaya koyuyorlar. Bizler başarılı olursak kötüden kurtulmuş oluruz, başarılı olamaz isek bizler ve neslimizi ateşe atarız. Biz macerayı seviyoruz atalım mı diyeceğiz? Son olarak bir soru daha sorma ve sorumluluğumu yazma halinde ortaya koyma bilincindeyim, kimle?