Öncelikle Bize Kendinizden Bahseder misiniz?

Ben İnci Bakraç Tunç. 2004 yılından bu yana medya sektöründeyim. Hürriyet Gazetesi, Show Tv, Fox Tv, Akşam Gazetesi gibi bir çok medya organında sunuculuk/spikerlik ve editörlük yaptım. Şu an organizasyon ve etkinlik sunucusu olarak mesleğime devam ediyorum.

Neden Medya?

Çünkü başka bir şey hiç istemedim, denemedim de.

Medyaya ilk adımı nasıl attınız?

Henüz ortaokulda hedefim belliydi. Aydın Doğan Anadolu İletişim Meslek Lisesini Kazandım ve burada Gazetecilik bölümünü seçerek, lise son sınıfta Hürriyet Gazetesi’nde staj yapmaya başladım.

Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Sosyal sorumluluk projelerine ağırlık verebilirim ama iş anlamında; hayır, yok.

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Elbette hissediyorum. Bu mesleğe olumlu yansıyor bence. Rekabet adaletli yapıldığı sürece, başarıyı kamçılayan bir şeydir.

Medya dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Sansürü.

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için sizce iletişim mezunu olmak gerekli midir?

İletişim mezunu olmak gerekli mi bilemiyorum, her meslekte sonradan öğrenip bu işin içerisine giren ve oldukça yetenekli arkadaşlar var. Ama kurs, yalnızca medya sektöründekiler için değil, Türkçe konuşan herkes için gerekli. Doğru bildiğimiz yanlışlar çok fazla. ve Türkçe muhteşem bir dil.

Salt spikerlik / sunuculuk kursu ile spikerlik / sunuculuk yapılabilir mi?

Yapanlar var maalesef. Ben bu işin bu kadar basit olmaması gerektiğini düşünüyorum. Spikerlik yazılanı okumaktan çıkalı çok oldu. Zaten zaman içinde ayrışıyoruz. Bir kriz yayınında,  bir son dakika haberinde.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Hiçbir şeyi değiştirmezdim. Doğallık takıntım var. Her şeyi olduğu gibi seviyorum, en çok da kendimi.

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Ben de telefoncuyum. Sabah haberlerini telefonumdan okuyorum artık. Ama gün içerisinde muhakkak televizyon izlerim. İzlerken de vurgu hatalarından Kj’lere kadar bir sürü detaya takılırım. Maalesef: ben anlattım sen de anladın algısı habercilikte bile kendini gösteriyor. Ben medya işinin daha fazla özen istediğine inanıyorum. Sen Kj yazıyorsan o kelimenin doğru yazımını bilmek durumundasın. Bilmiyorsan da artık bilgiye ulaşmak çok basit. Kontrol edip öyle yazmak durumundasın. Ama durum böyle değil, yeni nesil medyacılar biraz daha rahat. Sosyal medya dilini haberde de kullanıyorlar.  

Fox  Tv’deki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Fox Tv,  ilk ekran deneyimim oldu. Bizden Kaçmaz magazin programını sundum. O donem Yılın En iyi Magazin programı seçilerek Altın Kelebek’le ödüllendirilmiştik. Henüz 21 yaşındaydım ve o sahnede olmak oldukça heyecan vericiydi.

Tv nette haber spikerliği yaptınız biraz o süreçten bahseder misiniz?

Tv Net,  benim haberciliği öğrendiğim yer. Hafta sonu haberiyle başladı oradaki hikayem, sonra Hafta İçi bültenlerini sunmaya başladım.  Gündüz bültenleri 45 dakikadır ve her saat başıdır. Yani sürekli ekrandaydım. Haber sunmak artık benim için yemek yemek kadar doğal bir eylem haline gelmişti. Stüdyoda konuk ağırlamak, telefon bağlantısı yapmak, doğru soruyu sormak, cevaptan yeni bir soru çıkarmak ve gündemi an be an takip edebilmek gibi, haberciliğin gerektirdiği kilit özellikleri orda kazandım diyebilirim.

İyi sunuculuğu  nasıl tarif edersiniz?  

İyi bir sunucu;  doğaçlama yeteneğine sahip olmalı, bunu yapabilmek için de konuya hakim olmalı elbette. Dilini çok iyi bilmeli, vurguları tonlamaları doğru kullanmalı. Sakin ve soğukkanlı olmalı, merak duygusu yüksek olmalı.

Sunuculuğun dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi ? Spikerliğin stresli yanları neler?

Kesinlikle öyle. İçerisinde popülarite olan her iş gibi spikerlikte de yaptığınız hata oldukça geniş bir kitleye yayıldığı için üzerinizde bunun gerginliği olabiliyor. Ayrıca izlerken bile sizi son derece üzebilecek haberleri düşünün; iste biz onları ham görüntüleriyle izleyip doğru cümlelerle anlatmaya çalışıyoruz. Biraz insani tarafınızı arka plana aldığınız bir iş yani.

Şu sıra özel etkinlik ve protokol sunumları yapıyorsunuz bize bu sunumlardan bahseder misiniz?

Etkinlik sunumları çok keyifli geçiyor. Stüdyoda oturup kameraya konuşmaktan biraz daha farklı. Burada size bakan gözleri bire bir görüyorsunuz. Farklı bir heyecanı var.

Bu tür özel etkinlik sunumlarında sizce nelere dikkat edilmeli?

Özel sunumlarda aslında tek bir şey diğer tüm hataları kamufle edebiliyor diye düşünüyorum :  Güler yüz.

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı?

Ekranda olmak için güzellik şart değil. Haberci yüzü dediğimiz bir şey var, biz habercilerin tasviri. İfade sanırım, güzellikten daha önemli.

Yeni Medyanın (Sosyal Medya ve İnternet) Geleneksel Medyayı (Radyo-tv gazete) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek?

Giderek robotlaşıyoruz. Tüm dünya buna evrilirken bizim de bundan şikayetçi olmamız çok da doğru değil.  Betacam kasetleri vardı meslektaşlarım bilir. Bir görüntüyü izlemek silmek çok zor şeylerdi. Simdi saniyelerimizi alıyor. Teknoloji bir devri bitirirken yeni bir devri de başlatıyor. Sosyal medya uzmanı diye bir tanım var miydi önceden? Simdi oldukça popüler bir is. Bence bir şeyler bitmiyor, dönüşüyor.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

1 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var; Alaz. Boş vaktim yok, onunla ilgileniyorum. Başka hiçbir şey beni böylesine motive edemiyor.

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Adam Fawer’in kitaplarını çok severim. Hayatimin filmi ise; tartışmasız : Yeşil Yol.

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz?

Kırmızı Türk’e bana ve tüm meslektaşlarıma verdiği değer için çok teşekkür ederim.

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Bulunduğum konumdan oldukça memnunum, mesleğe çok erken yaşta başlamanın faydalarını görüyorum. Ancak bir yandan da görüyorum; yaşıtlarım mesleğe yeni başlıyor. Yani benim için de her şey yeniden başlıyor. Daha gidecek çok yolum, anlatacak çok haberim var. içinde mutlu hissettiğim her yer yeni planım olabilir. Mutluluğu ya da başarıyı koşullara bağlayan biri değilim.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Her duyduğunuza inanmayın, okuduklarınızı sorgulayın, kimsenin özel alanlarına girmeyin, saygıyı hak edin. Teşekkürler..