Türkiye Cumhuriyeti Devleti 29 Ekim 1923’te bağımsızlığını ilan edince, uluslararası kurallara göre elbette ki; kendine ait bir para biriminin de olması gerekli idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kâğıt paraları yani “Türk Lirası” 91 yıl önce -yani bugün- 4 Aralık 1927 günü tedavüle çıkabilmiştir.  “Lira” sözcüğünün geçmişine bakarsak Roma İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. Terazi anlamındaki Latince “libra” sözcüğünden gelen lira o dönemde bir para birimi değil,  327,45 gramlık bir ağırlık birimidir. 

“Osmanlı Lirası/Türk Lirası,” deyimine gelince; “Lira” adını taşıyan ilk Türk parası 5 Ocak 1843’te  Sultan Abdülmecit tarafından bastırıldı. O zamanlar karşımıza Türk Lirası olarak değil de, “Osmanlı Lirası” olarak söyleniyordu. Türkiye Cumhuriyeti döneminde basılan ilk paralar ise 1924 yılında bastırılan madeni paralardı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra da tedavüldeki Osmanlı banknotları uzunca bir süre geçerliliğini sürdürmüş, Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras kalan banknot, Cumhuriyet rejimi kendi banknotlarını çıkarıncaya kadar kullanılmaya devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nde kâğıt paralarla ilgili ilk çıkarılan yasa,  12 Ocak 1926 da çıkarılan yasa ile tedavüldeki Osmanlı paralarının yerini almak üzere yeni kâğıt paralarını bastırılması kararlaştırılmıştır.  

Ressam Ali Sami (Boyar) Bey’in hazırladığı resimler 1926 yılı Temmuz ayında tamamlanmış ve bunların komisyonda uygun görülmesinden sonra Londra’daki Thomas de la Rue Basımevi’ne Cumhuriyet Dönemi kâğıt paralarının baskı hazırlıklarına geçilmesi talimatı verilmiştir. Bilâhare Avrupa’da hazırlanan klişeler peyderpey Ankara’ya getirilmiş ve komisyon tarafından incelenip uygun görülenler Thomas de la Rue Basımevi’ne gönderilmiştir. Baskı işlerine eşlik etmek üzere; Ressam Ali Sami Bey’inde aralarında bulunduğu 4 kişilik bir heyet de Londra’ya gitmiştir. Londra’daki Thomas de la Rue Basımevi’nin 1927 yılı Mayıs ayında başlayan banknotların teslim etme işlemi aynı yılın Eylül ayına kadar devam etmiş ve sayım işleri de sonraki aylarda tamamlandığından Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kâğıt paraları yani “Türk Lirası” ancak 4 Aralık 1927 günü tedavüle çıkabilmiştir. Birinci Emisyon banknotların en önemli özelliği,  üzerindeki metinlerin Arapça, kupürlerin değerlerinin ise Fransızca yazılı olmasıdır. 3 Ekim 1931 tarihinde Merkez Bankası’nın kurulması ile para basma yetkisi de Osmanlı Bankası’ndan Merkez Bankası’na geçmiştir. Merkez Bankası’nın piyasaya sunduğu ikinci emisyon kâğıt paralar sadece Türkçe Latin harfli olarak basılmıştır.

Atatürk’ün 10.11.1938 tarihindeki ölümü, Atatürk resimli II. Emisyon banknotların tamamının tedavüle çıkmasını engelledi. Atatürk’ün ölümü üzerine bir yıl sonra kâğıt paralar 1939 yılında tedavüle çıkarıldı. Cumhurbaşkanı olan İnönü’nün resimlerini taşımaya başladı. Yani piyasada önyüzlerinde hem Atatürk hem de İnönü portresi bulunan iki farklı 500 lira ile 1000 lira  dolaşıma sunuldu.

İkinci Dünya Savaşı’nın hüküm sürdüğü bu ortamda Merkez Bankası her koşula karşı hazırlıklı olmak adına hükümetten piyasadaki ufak kupür gereksinimi gidermek için izin ister. Hükümetin izin vermesi bu sefer 50 kuruşluk yeni bir banknot hazırlanır ve İngiliz De La Rue firmasına sipariş verilir. Fakat paraları getiren City of Roubaix gemisi Yunanistan’ın Pire limanı yakınlarında batınca 50 kuruşluk bu banknotlar da hiçbir zaman tedavüle çıkamadan tarihteki yerini alır. Çünkü Pire’de batan paralar yerel halkın eline geçmiş ve Yunanistan hükümetinin durumu Ankara’ya bildirmesi ile Ankara hükümeti acil bir açıklama ile bu banknotların tedavülünden vazgeçildiğini duyurur.

12 Eylül döneminden bu yana yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle bazı ekonomik değerler, dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığı biçimde trilyonlar, hatta katrilyonlarla ifade edilmeye başlanmış; bol sıfırlı rakamlar nedeniyle yalnız muhasebe ve istatistik kayıtlarında değil, bilgi işlem programları ve ödeme sistemlerinde de sorunlar çıkmaya başlamıştı(Kaynak: http://www.serenti.org).

Sonunda; 28 Ocak 2004 tarih ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “Para Birimi Hakkında Kanun” uyarınca Türk Lirası’ndan 6 sıfır atma operasyonu kapsamında 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren sekizinci emisyon dolaşıma verildi. Bu emisyonla birlikte Türk Lirası geçici bir süre için Yeni Türk Lirası (YTL) adını alıyordu. 20.000.000 liralık banknot yerine en büyük banknot artık 100 Yeni Türk Lirası idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin dokuzuncu ve son emisyonu 1 Ocak 2009 tarihinde dolaşıma çıktı. Bu emisyon ile Türk Lirası’ndan “Yeni” ibaresi çıkarıldı, en büyük banknot ise 200 Türk Lirası oldu.

Sonuç olarak, Türk Lirası’nı dünya para piyasasındaki değerini korumak için, yılmadan bıkmadan ve gevşemeden çalışmaya devam etmemiz gerektiğini; Paulo Coelho’nun sözü ile özetliyorum: Ok ancak geri çekilerek atılır. Hayat sizi zorluklarla geri çekiyorsa, sizi daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir. Nişan almaya devam edin.”