Eşler arasında ne kadar kişilik uyumu da olsa sorunların yaşanması kaçınılmazdır. Sağlıklı aile sorunsuz olan değil, sorunlar karşısında çözüm üretebilen ailedir. Çatışma sonrası kırgınlıklar küslükler uzun sürmemelidir; zira  çözüm için barışık olma gereği vardır. Küslük, kırgınlık iletişim engelidir iletişimin olmadığı yerde sorunlar kangren olmaya başlar. Özellikle yeni evliler başkalarının da araya girmesiyle barışırlar; ancak 'barışmak' demek küslüğe neden olan sorunun çözülmesi demek değildir. Barışmak çözüme giden yolda atılan bir adımdır. Eşlerden birisi her zaman ilk adım atan ve taviz veren olması ruhsal yıpranmalara neden olacaktır. Olması gereken iki tarafında çözüme yönelik yapıcı davranmalarıdır.

Barış, ilk adımsa ikinci adım; sorun çözme becerisidir. En ufak sorunlar kaosa neden olabildiği gibi, en kaotik sorunlar kolayca çözülebilir; sorunlar kadar sorun çözme becerileri de önemlidir

Olası sorunların üstesinden gelebilmek için, farkındalık sahibi olmak ve etkili iletişim becerileri sayesinde geliştirilmiş sağlıklı ilişkilerin kurulabilmiş olması oldukça önemlidir

 

Sorun Çözücü Kimdir?

Su çekme limitini geçen sünger su sızdırmaya başlar. Ailelerde sorun çözücü olanlar bir süre sonra tahammülsüzlük gösterebilirler. Bu durumu iyi gözlemleyen diğer aile üyeleri sorun çözücülerin rahatlatılması dinlendirilmesini sağlamalıdırlar; çünkü ruhen yorgun kişinin sağlıklı ilişkiler içinde olması zorlaşmaya başlar.

Değişiklik dinlendiricidir. Yorgun olduğumuzda, kendimizi iyi hissetmediğimizde yapacağımız ufak da olsa değişiklikler bizi dinlendirecektir. Her gün kullandığımız yolumuzun değiştirilmesi, değişik yerleri ziyaret etmek, sevdiklerimizle yapacağımız sohbet bizi dinlendirecektir. 

Osmanlı döneminde sürekli et kesen kasapların dinlenmeleri için izinlerinde bahçıvanlık yapmaları istenirmiş. Birbirleriyle sürekli çatışma halinde olan eşler birbirlerini yorar, tüketirler onların dinlendirilmeleri için durumlarına uygun çözümler üretilebilmelidir.

Kaç numaralı çocuksun?

Eğitim kurumları rehberlik servislerinde yaptığım uzun süreli bir araştırmamda kardeş sırasının davranışlar üzerinde belirgin etkilerini gözlemledim. Büyük çocuklar ailenin ilk çocukları ve ailenin acemiliği aileye göre değişen panik haller çocuğun ruh halini etkilemektedir.

Büyük çocuklar daha fazla sorumlu davranan, biraz içe kapanık daha otoriter lider vasıflı dominant karakter olmaya yatkın,  kurallı davranan daha az hoş görülü daha tutumludur

Küçük kardeşler daha dışa dönük neşeli biraz daha dağınık daha cömerttir.

Eşlerin ikisi de ilk çocuksa rol çatışması gözlenmekte ikisi de alttan almak yerine seslerini yükseltme eğilimindedirler.

İki küçük evlenince sorumluluk almayı birbirlerinden bekleyebilirler ve çok da güven duygusu içinde olamazlar.

Büyük ve küçük çocuk evlendikleri zaman daha uyumlu olabildikleri gözlemlenir.

Bir erkek tüm maaşını çekip eşine veriyorsa muhtemelen evin küçüğüdür. Bazen de tam tersi erkek eşinin maaş kartını alır tüm harcamaları yönetmeye çalışır ailenin her alanda kontrolünü ele almaya çalışabilir.

Tek çocukların paylaşmayı bilememeleri evlilik yaşamlarında sorun yaşamalarına neden olabilir. Onlar anne ve babalarını paylaşmadılar ne istedilerse yerine getirildi. Tek çocuk evlenince aynı role uygun davranma isteyecektir.

İlk çocuğun kardeşi olduğu zaman yaşadığı travmayı bir örnekle açıklamak istersek, kadın akşam eve gelen kocasının yanında karısına benzeyen ama daha genç bir hanımla gelir ve, “bu benim ikinci eşimdir bundan sonra da birlikte yaşayacağız” dediği zaman ne hissederseniz kardeşi doğan çocuk da aynı travmayı yaşar.”

2. çocukla birlikte tırnak yemeler, altını ıslatmalar, anne babayı kızdıran davranışlar sergilemeler yaşanan rahatsızlığın işaretleridir.