Bu asırda insan hayatı, özellikle toplum hayatı öyle dehşetli fakat câzibeli / çekici ve acıklı fakat meraklı bir durum almış ki; insanın yüce lâtife ve duygularını, kalp ve aklını; daima kötülüğü emredici nefsinin arkasına düşürüp pervane gibi o fitne ateşlerine attırıyor.

     Bu ise insanın ruhî ve manevî hayatını tahrip eder, bozar. Emredici nefsi insana hâkim kılar. Millî ahlâkı söndürür. Cemiyeti / toplumu kaplar. Günahları ve sefahet hayatını çekici kılar. 

     Rivayette vardır ki: Ahirzaman fitnesi o kadar dehşetlidir ki, kimse nefsine / kendine hâkim olmaz. 

     Bunun için 1400 sene boyunca Hz. Peygamberin emriyle bütün müslümanlar o fitneden Allaha sığınmışlardır.

     Çünkü o fitneler; nefisleri kendilerine çeker. Meftun ve kendisine düşkün eder. İnsanlar kendi istekleriyle hatta zevkle o günahları, o çirkin işleri işler duruma gelir.

     İşte o zamanın pislikleri, büyük günahları ve yeni yeni menfi yaşayış şekilleri; çekicilikleri sebebiyle; nefislerine düşkün olanları, pervane gibi etrafına toplar, onları sersem eder.

     Buradaki fitneden kasıt; nefisleri azdıran günahlar ve toplumu kaplayan; dehşetli bir sefihce ve ahlâksızca yaşayıştır.

X

     Asrımızın başlarında kuvvetlenmeye başlayan dinsizlik hareketi karşısında sessiz kalmayanlardan biri de büyük şair, mütefekkir ve düşünür olan Muhammed İkbal’dir (9 Kasım 1877 - 21 Nisan 1938).

     Çünkü başlangıçta gelişmenin müjdecisi gibi görünen Materyalizmin; Avrupa’da sebep olduğu kaosu, çok önceden görmüş. Bir yandan yerine oturmamış mistisizmin zaafını ve daha kötüsü materyalizmin çökertici eğilimini gidermeyi amaçlamış. Bu uğurda büyük gayret sarfetmiştir. (Muhammed İkbal’in TASAVVUFÎ DÜŞÜNCESİ, Çev: İsa Çelik, İst. - 2004 s. 56)

X

     Bir hadis şu anlamdadır:

     “Ahir zaman fitnesinde kişi mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak akşamlar. Ancak Allahın ilim ile ihya ettiği kimseler müstesna / istisnaî olup bunların dışında kalır.”

X

     Çünkü İslâm toplumunda taklidî iman / inanç kâfi / yeterli olsa da, fitne zamanlarındaki bozuk cemiyet ve toplumlarda mü’min ancak tahkikî iman ile hak ve bâtılı ayırıp bulur.

     Kendi hayatında iman nuru / ışığı ile hakkı takip eder. Medeniyet adı altında işlenen günah ve haramı tanır.

X

     Her şeye rağmen teşkil edilen dehşetli maddiyyunluk, materyalistlik fikir ve felsefesi ve yol açtığı dinsizlik ve inançsızlığın azametli, büyük heykeli yani manevî şahsı öldürülecek! Yok edilecek! Ulûhiyeti, İlahı inkâr olan bu fikir mahvedilecektir. Hem de İsevî Ruhanîler tarafından.

     O ruhanîler ki, İsevî dininin hakikat ve gerçeğini; İslâm hakikatleriyle birleştirecekler.

     Bu suretle edinmiş oldukları kuvvetle, o materyalist fikirleri dağıtacak! Mânen öldürecekler!

X

     İnsan ilim ile olunca ihya

     Eder kişi materyalizmi imha