Duygusal zeka ya da sosyal zeka bir insanın kendisine veya başkalarına ait duyguları anlama, sezinleme, yönetme ve yönlendirme yeteneği ve becerisidir.
Duygusal zekamız sayesinde kendimizin ve başkalarının duygusal kalıplarını, zayıf ve güçlü yönlerini neyi isteyip istemediklerini değerlendirip anlayabilmek, öfke, korku, kaygı, üzüntü gibi duygusal stresle başa çıkabilmek, başkalarının güvenini ve sempatisini kazabilmek onları etkileyerek istendik davranışlar sergileyebilmeleri istendik duygu durumuna girebilmelerini sağlayabilmek yeteneğimiz gelişir.
Çocukluk dönemlerinde gelişim odaklı değerler kültürü içerisinde yetişmiş olmak, duygusal zekanın gelişiminde önemlidir.
Son yüzyıla kadar tanıma, anlama ve uyum yeteneğinin zihinsel yeterlilikle mümkün olabileceği sanılıyordu.
Oysa sanat edebiyat ilişki yönetimi ve benzeri alanlarda farklı zihinsel fonksiyonların rol oynadığının fark edilmesi ile duygusal zekanın ön plana çıkmasına neden oldu.
Akademik başarıda, makine, elektronik, inşaat bilgisayar gibi  alanlarda zihinsel kapasite, zeka kapasitesi yada bilişsel zeka (IQ) önem kazanırken insan ilişkilerinde, gelişmiş iletişim becerileri sayesinde sağlıklı ilişkilerin kurulabilmesinde IQ ile birlikte duygusal zekanın (EQ) önemi ortaya çıkmıştır.
 Aile, okul, işyeri ve sosyal yaşamda mutlu başarılı olabilmek ancak güçlü iletişim becerileri ile sağlıklı ilişkiler kurabilmek için bilişsel zeka (IQ) ile birlikte duygusal zeka (EQ) gerektirir.
IQ gelişimi zor da olsa EQ daha kolay geliştirilebilir.
Duygusal Zeka, Her Yaşta Geliştirilebilir Bir Niteliktir.
1) EQ geliştirmek için birinci olarak duygu ve düşüncelerimizin sessiz dili beden dili üzerinde kitaplar okuyun araştırın gözlemler yapın. Beden dili mikro ifadeler bedenin ince dili konusunda araştırmalarımız olmalıdır.
 2) EQ geliştirebilmek için ikinci olarak empatik olabilmektir. Bunun içinde öncelikle kendinizi tanıyın ki, bu sayede diğerlerini daha iyi tanımaya başlayacaksınız.
Kendimizi daha iyi tanımak içinde bizi bizimle tanıştıracak ve bize rehberlik edecek olan duygusal kalıplarımızı tanımalıyız.
 Hangi durumlarda öfke, korku, kaygı, üzüntü ve sevinç duyarız. Güçlü ve zayıf yönlerimiz nelerdir.
Kendimizin uzmanı olabilmek içinde her gün ya da haftada birkaç gün gün boyu hangi olaylar karşısında ne gibi düşünce ve duygular içine girdik. Çocukluk dönemi benzeri olaylar ve benzeri duygular içine girmiştik.
 Kendisini tanıyan anlayan diğer insanları daha iyi tanımaya ve anlamaya başlar. Empati yeteneği güçlenir. Duygu düşünce ve davranışlara neden olan etkenleri görmeye başlar. Sebep ve sonuç ilişkisini daha net görmeye başlar.
3) EQ için hoşgörü ve esneklik özelliklerinin geliştirilmesi önemlidir. Sürekli değişken olan bir dünyada değişen olaylar karşısında esnek olma gereği vardır. Çünkü zorlayıcı tavır gerginliğe neden olurken, hoşgörü kabulü kolaylaştırır.
Esneklik ve hoşgörü stresle başa çıkmayı kolaylaştırır değişen koşullara ve farklı bakış açılarına uyum sağlamak hayatı kolaylaştırır ilişkileri rahatlatır.
4)Çevremizle olumlu ve duygusal ilişki kurabilmek, duygusal zekayı geliştirir.
5)Kişilerin kendi dünya görüşlerine uygun tavırlar sergilemesi, tutarlı olması ve kişisel amaçlarının yüksek değerlerle birleşmesi ile toplum ile güçlü bağlar kurabilmesini sağlar.
Mesleği kişiliğine uygun olması onun verimini motivasyonunu arttıracaktır. Sevdiği işi severek yapanlar başarılı ve mutludurlar.
6)Ekip çalışmasına yatkınlık sinerji nedenidir.
Birlikte çalışma birlikte yaşama sayesinde gelişen sosyalleşme, ruhsal, zihinsel sosyal iyi oluşa neden olurken kişilerin artan EQ’ları onların iletişim becerilerinin güçlenmesine neden olur.
Sağlıklı insan ruhsal sosyal ve zihinsel yönden iyi olan insandır. Sağlıklı insanın sosyal zekası yani duygusal zekasının gelişim içine girer.  Hakkı Güleç