En küçük madde parçası olan her atomda hem hareket var, hem hareketsizlik. 

     Hem devinim var hem durma.

     Her varlığın belli bir büyüme, gelişme, oluşma süreci vardır. 

     O limite, o sınıra her varlık gelip dayanınca büyüme son bulur.

     Atomlar hareketten kesilir. Zınk diye durup hareketten kalır.

     İşte bunun gibi zerreler bazen harekete geçer bazen de yerinde sayar.

     Böylece her zerre, her atom hem hareket hem de duruş hali sunar.

     İşte bunların ikisi de tevhidi gösterir. İkisi de tevhide işaret eder. 

     Yani ikisi de Allahın birliğini kanıtlar.

     Böylece iki tevhid nuru, iki güneş gibi parlar. 

     Allahın birliğini gösteren bu ikiz durum nur ve ışık saçar.

     Her bir zerre ve atom aslında Allahın vazifeli ve görevli birer memurudur.

     Çünkü onları O var etmiş. Onları O kendisine memur yapmış. Emirlerine O âmâde kılmıştır.

X

     Her bir zerre ve atom:

     Eğer Allahın memuru değilse,

     Eğer O’nun izniyle hareket etmiyorsa,

     Eğer O’nun kullanım, idare ve yönetmesiyle devinmiyorsa,

     Eğer O’nun ilim ve kudretiyle değişmiyorsa,

X

     O zaman; her bir atomun sonsuz bir ilmi olması gerekir.

     Sınırsız bir gücü var demektir.

     Her şeyi görür bir gözü,

     Her şeye bakar bir yüzü, 

     Her şeye geçer bir sözü,

     Her bir atomda bulunması lâzımdır.

     Çünkü unsur ve elementlerin her bir zerresi, 

     Her bir canlı bedeninde üstelik düzenli olarak işler veya işleyebilir.

X

     Varlıkların düzenleri farklı farklıdır. Ortaya çıkarılış ve yaratılış kanunları birbirine zıttır.

     Onların düzen ve kanunları bilinmezse işlenilmez. İşlenilse de yanlışsız yapılmaz.

     Oysa yanlışsız olarak yapılıyor.

     Öyle ise o hizmet eden atomlar, ya her şeyi kuşatıcı bir ilim sahibinin izin ve emriyle 

     Veya ilim ve iradesiyle işliyorlar. Yapacaklarını yapıyorlar.

     Veyahut kendilerinde kapsamlı bir ilim olması 

     Ya da büyük bir kudrete sahip bulunmaları lâzım geliyor.

X

     Evet, havanın her bir zerresi her bir canlının bedenine girip işleyebilir.

     Her bir çiçeğin her bir meyvesine, her bir yaprağın binasına girip çalışabilir.

     Oysa onların teşkilât, yapı ve şekilleri yani sistemleri ayrı ayrı tarzdadır. 

     Başka başka düzen ve kanunları vardır.

     Bir incir meyvesinin fabrikası, varsayalım ki, yünden bir kumaş makinesi gibi olsa.

     Bir nar meyvesinin fabrikası da, şeker makinesi gibi olacaktır.

     Ve bunun gibi o canlı cansız binaların, o cisimlerin ister bitki türünden, 

     İster hayvan cinsinden olsun programları birbirinden başkadır.

     Şimdi bu hava molekülü bütün onlara girer veya girebilir. Son derece hikmetli bir biçimde,

     Ustaca ve maharetli bir şekilde yanlışsız olarak işler, gerekli durumları alır.

     Görevi bitince de kalkar gider.