Adeta petrol ve doğalgaz denizi üzerinde yaşayan İslam alemi malesef, kendi yanlışları yanında Batı’nın şeytani planlarının da etkisiyle, mezhep kavgalarından ve siyasi çekişmelerden kaynaklı savaşların sebep olduğu korkunç cinayetler, katliamlar, hastalık, açlık, yoksulluk ve sefaletin pençesinde perişan bir halde...

Empeyalist ve sömürgeci batı sisteminin ekonomik ve politik uygulamalarının radikal  islamcı terörün  doğmasına sebep olduğu göz ardı edilemese de onların oyunlarına alet olmamak gerekmezmiydi.

Kuran-I Kerim Al-i İmran Suresi, 103’te  “Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O’nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar” yazıyor.

Kutsal kitabımızın bu açık hükmüne rağmen, bugün İslam toplumlarına baktığımızda ise; (HÜSEYİN ŞENGÜL - http://bianet.org/biamag/siyaset/171645-islam-in-temel-sorunu-nedir )

-          Hemen hepsi fakir.

-          Birbirlerini boğazlıyorlar.

-          Şiddet ve kana batmışlar.

-          Mutsuzlar.

-          Kendi içlerinde kanlı mezhep çatışmaları yaşıyorlar.

-          Kendi dışındaki dünya ile sürekli sorunları var.

-          İslam dünyasındaki her inanç grubu, kendini merkez kabul ediyor, diğerlerini yok sayıyor.

-          İslami hemen her inanç grubu, kendine biati esas alıyor.

-          Moderniteyle, özgürlüklerle, felsefeyle, sanatla sorunları var.

-          Ve İslam dünyasının kadınla sorunu var.

TRT’de yapılan bir programda ise “İslam aleminin sorunları”;

-          Akılsızlık

-          Fikirsizlik

-          İlkesizlik

-          Köksüzlük

-          Aşağılık kopleksi

-          Ölçüsüzlük

-          Yönsüzlük olarak sıralanmış...

Tüm dinlerde muhtelif sebeplerle oluşan, mezhep ve tarikatların varlığı bir gerçek olmasına rağmen, dinimizde mezhep ayrışması çok şiddetli çatışmalara, derin  yarılmalara sebep olmuş 1400 yıldır bitmeyen kan davasına dönüşmüştür.

Son yıllarda islam adına cihat gerekçesiyle yola çıkan bir takım örgütler, Türkiye başta olmak üzere batı ülkelerinin şehirlerinde gerçekleştirdikleri şiddet ve terör eylemleriyle zaten filizlenmek için fırsat kollayan islamofobia’ya zemin hazırlamıyor mu?

Her nekadar bunların islamla ilgisi olmadığı tarafımızdan iddia edilse de kimse yemiyor... Çünkü hiç bir islam ülkesinde bu tür radikal dinci örgütler, kitlesel anlamda ve büyük kalabalıklar tarafından protesto edilmediği gibi, devlet organları tarafından (son dönemde IŞİD karşıtı uluslararası mecburi karşı duruş haricinde) yeterince önlem alındığına pek tanık olmamaktayız. Olursa da sadece kendi yandaşlarını kollayıp karşı cephede yer alanlara yönelik olmuştur...

Özellikle ramazan boyunca bimem neresine su kaçarsa abdestinin bozulup bozulmayacağını saatlerce tartışan sözde büyük islam aleimleri, yaşadığımız çağın gelişmeleri karşısında çözümleyici ve yol gösterici olamıyor. Ezberledikleri dışında kalan siyaset, medeniyet, kültür, sanat, felsefe, ilim, fen, konusunda fikir üretecek kapasiteleri yok herhalde...

Dinin özü olan adalet, merhamet, eşitlik, hak ve hukuk gibi kavramlar malesef yok sayılarak, kendilerince uydurulan bir düzende her türlü şeytani, ahlak ve insanlık dışı kötülük ve olumsuzluk kolayca kabulleniliyor. Bu da doğal olarak problemlere çözüm üretmediği gibi daha çok soruna sebep oluyor. Örgütlü ve organize şiddet ve terör eylemleri dışında, bir anlamda farklı bir terör sayılabilecek, bireysel şiddet ve cinayetler, toplum huzuru ve barışını tehdit eden çok önemli bir sorun haline geliyor. Her yerde, her an, her koşulda yaşadığımız kesintisiz şiddet iklimi, kadınlar söz konusu olduğunda daha da berbat bir hal alıyor. Bir anlamda toplumsal cinnet geçiriyoruz.

Atıp tutarak, herkese kafa tutarak, elalemi tehdit ederek dünyaya  ayar verilemeyeceğini görmeliyiz. İğneyi önce kendimize batırıp, sonra çuvaldızı başkalarına batırsak daha iyi olmaz mı!!!