Aşağıdaki yazı hatırı sayılır dinleyicisi olan, Kur-an dışı islam anlatan bir dincinin yazısıdır...

Esiri fantezi için öldüren bir padişahtan, bunu da Allah için yaptığını söyleyen dinden söz ediyor...

İnsanlık bilmelidir ki, evrendeki en büyük tehlike dinciliktir...

Şimdi yazıyı aynı ile paylaşıyorum...

“ALLAH İÇİN VURMUŞTUM

Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri Çaldıran Zaferini kazandıktan sonra ölüler arasında dolaşıyordu, ölülerin içinde düşman askerlerinden birisinin kellesinin hiç zedelenmeden kesildiğini görüp merak etti. Ve yanında bulunan vezirlerine emrederek:

— Bu kelleyi tek vuruşla kim kesti ise onu bulun bana getirin, dedi.

Paşalar hemen asker içine dağıldılar ve bu yiğit askeri aramaya başladılar. Sora sora nihayet o asker bulundu ve Yavuz Sultan Selim Han Hazretlerinin huzuruna getirildi.

Yavuz, o askere:

— Evlâdım bu başı böyle sen mi kestin? diye sordu.

Meselenin ne olduğunu pek anlayamayan asker biraz durakladıktan sonra:

— Ben kestim, Sultanım, dedi.

Yavuz askerden memnun olmuştu... Belinden kılıcını çekerek askere verdi ve orada bulunan ölüme mahkûm esirlerden birisini göstererek:

— Şunun başını da öyle bir vurmaya kesebilir misin? diye sordu.

Asker soğukkanlılıkla kesebileceğini söyledi. Hazreti Yavuz Selim Han, haydi görelim bakalım nasıl kestin diyerek bir vuruşta kesilmesi için emir verdi. Elinde kılınç olduğu halde bekleyen genç yiğit bütün gücüyle vurduysa da kelle kopmadı, yani asker harpte kestiği gibi adamı ensesinden kesememişti.

Oradakiler şaşkınlık içinde iken Yavuz askere, niçin kesemediğini sorduğunda, aldığı cevap çok calib-i dikkat oldu.

Asker, Yavuz Sultan Selim'e:

— Hünkârım, harp meydanında Allah için kılıç vurdum ve bir vuruşta kestim. Fakat şimdi ise senin rızan için kılıç çekiyorum ve onun için de bir vuruşta kesemedim. Allah rızası için yapılan bir işle padişah iması için yapılan bir iş bir olmasa gerektir, dedi.

Büyük kumandan hazreti Yavuz:

— Ben anlamıştım zaten ondan olduğunu, seni tebrik ederim evlâdım, dedi ve bir kese altın hediye etti.”

Neresinden ele alsak, elimizde kalacak olan anlayışa lanet olsun..

Kur-an’ı magazin kitabı yapıp, yarıştıran anlayışa lanet olsun.

Kur-an’ı anlaşılan dil okutmayan anlayışa, okuyup tefekkür etmeyen anlayışa lanet olsun..

Aklını keşfetmeyene ve aklını kiraya verene lanet olsun..

Eğer Kur-an islamı evrene hakim olmazsa, bir vuruşta esir kafası kesen din anlayışını size islam diye yuttururlar..

Düşünen insanlar için bunda ne büyük ibret vardır...

Doğru yolda olana selam olsun....

Dipçe: Bir gün Hazreti Ali, bir gün Sultan Yavuz üzerinden anlatılan bu yalanın asıl amacı, barış dini islamı psikopat dini gösterip, kendi dinciliklerini diri tutma gayretidir..

Çok şey yazarım ama asıl gayeyi görme mahiyetini sizlere bırakıyorum...