Gözlerini huzura açtıktan sonra bir daha hüzünlerle boğuşmak istemez insan. Hep huzur aksın ister kendisine. Oysa bir yerlerde tıkandığımız ayrıntılar var. Hayat her zaman aynı düzeyde akmıyor insana.
Evet gün 24 saat, hafta 4 gün, yıl 365 gün… Fakat zaman rakamsal olarak aynı ölçüde hiç şaşmadan aksa da, insanın günü öyle değildir. Yüreğimize akan günler ve anlar farklıdır. Bir gün huzur içinde yaşarız, diğer gün acılarla boğuşabiliriz. Kendimizle değil hayatla çelişmektir bu… Hayatın akışına ayak uydurmak zordur. Nereden neyle seni karşılayacağı ve neyle seni uğurlayacağı bilinmez. Güzel düşünüp güzellikleri çağırmak gerektiği inancındayım.
Kötü gün dostunun en iyi arkadaşıdır güzel düşünmek. Yüreğine huzur değdiğinde düşünmeli insan. Yarının garantisi yok. Sahiplenmeyin demiyorum. Huzuru doyasıya yaşayın diye söylüyorum. Hayat akıp giderken bizi peşinden götürmüyor. Yaşamın güzel detaylarını kaçırmamak çok önemli bir husus…
Gözlerimizi güne açtığımızda neler bekliyor yüreğimizi nereden bilebiliriz ki ?Tıkandığımızda güç olacak duygular biriktirmek gerek ömrün bir kısmına. Bazen takılı kalıyoruz bazen ilerlediğimiz rotayı değiştiriyoruz. Hayatla yarış edilmez. Huzuru bulunca yaşayacaksın, hüznü bulunca dayanacaksın. Olay bundan ibaret sanırım…
Huzurlu günlerde buluşmak dileğiyle…