Allah Rahmet eylesin…

Mekanı cennet olsun…

Nasıl oldu diye soranlar olur belki…

Anlatacağım…

***

Bolu da Cici taksi diye bir yer var…

Yolu Bolu’dan geçen herkes bu Cici taksiyi mutlaka bilir.

İstanbul’dan Anadolu’ya geçişin sembolüdür burası…

Cici taksi deyince akan sular durur…

***

Bir gün…

Evde kitap okuyorum…

Gözlerim kapanıvermiş kanepede…

Sislerin arasından sokağa çıktım…

Merkezde işimi görmek için Cici taksinin oradan karşıya geçmem lazım…

Çevrede bir iki dükkan sahibi dışında pek kimse de yok…

Sağa sola bakıp yeşil ışığın yanmasını beklemeye başladım…

Sol taraftan gelen kamyon uzaklarda daha…

O gelene kadar ben geçmiş olurum…

***

Derken…

Yeşil yandı ve hızla karşıya doğru yürümeye başladım...

Yol benim, kamyon da hızını kesmeden yaklaştı ama nasıl olsa duracak…

Sonuçta kurallar var ve geçiş hakkı benim…

Nasıl oldu anlayamadım…

Sol taraftan gelen kamyon durmadı ve öyle bir çarptı ki…

Fırladım havaya tepetakla olup caddeye düştüm…

Milletin bağrışmaları hayal meyal kulaklarımda…

Eyvah gitti Hüseyin hoca…

***

Oysa yeşil yanmıştı…

Karşıya geçme hakkı benim olmasına rağmen kamyon nasıl geldi…

Ne hakla geldi?

Gazeteler adam haklıydı ama öldü diyecekler manşetlerinde…

Kamyon şoförüne bunun hesabını kim soracak?

Yaya ya yeşil, kamyona kırmızı yanıyor lambalarda, ama ölen yaya…

Kaç sene ceza yerse yesin ben öldükten sonra ne kıymeti var…

Yaktı beni kamyon şoförü, hayatımı mahvetti…

***

İki saat sonra…

Hastane yoğun bakımda doktorlar konuşuyorlar aralarında…

 “hastaların durumu ağır, Allahtan ümit kesilmez ama”

“Haklısın bu yaşlı olanı kamyonun şoförü, adam kalp krizi geçirmiş, diğeri de çarptığı kişi

Araya yoğun bakım hemşire sorumluyu giriyor…

Doktor bey, hocayı tanıyorum aslında çok dikkatlidir ama kamyon şoförünün kalp krizi geçirdiğini nereden bilsin

İkisi birden aynı şeyi söylediler…

Öyle ya kamyonun frenleri de patlayabilirdi

***

Yoğun bakımdan kim kurtulmuş ki biz kurtulalım...

Bir süre sonra hemşire koşarak yanımızdan geçip doktorun odasına girdi...

"Doktor bey doktor bey ikisinide kaybettik, bir baksanız"

Tam o sırada bir sıcaklık çıktı içimizden, bulut gibi, beyaz sis gibi...  

Yoğun bakımdan kanatlanıp gri beyaz labirentlere doğru uçarken kamyon şoförü seslendi…

Hocam lambalara güvenme sen yine de bak sağına soluna, bak ikimizde öldük sonuçta

***

Telefon sesi duyar gibi oldum.

Şoförün dediklerini alacakaranlık kuşağında hayal meyal hatırlıyorum…

Gözlerimi açtığımda kitap düşmüş elimden, sayfalar kapanmış…

Saate baktım, 5 dakika kendimden geçmişim…