İnanç özgürlüğüne sahip çıkmak, hepimizin boynunun borcu.
Eski kilise ve manastırların tamirine dört elle sarılmamız güzel. AB yolunda, inançlara saygılı bir Türkiye puan toplayabilir.
Sivas'taki Aziz Vlas'ın şapeline sahip çıkmak, insanlık adına olumlu bir davranış, Hürriyet Sivas'taki bu gelişmeyi gündeme getiriyor.
"İnciciyan'ın güncesinde sözünü ettiği Aziz Vlas şapelinin yerinde bugün yeller esiyor. Sivalılar mezar kapağındaki oyuk nedeniyle şapele Göz Baba Türbesi adını takmıştı. Göz hastaları etrafında dönüp dua ediyordu. 1947'deki kent düzenlemeleri sırasında türbenin üstünden otoyol geçti. Başucu taşı, mezar kapağı ve ayakucu taşından oluşan lahit o günlerde müze olarak kullanılan Gök Medrese'ye taşındı."
Kıbrıs olaylarını değerlendirirken hep Girit'i örnek gösteririz.
Asırlarca Girit'te hakim olan Türkler bu adadan çekildikten sonra, tek bir Osmanlı eseri ayakta kalmamıştır.
1998 yılında ziyaret ettiğimiz Girit'te hiç bir cami görememek dikkatimi çekmişti. Yunanlı rehbere Girit'te Türk yaşayıp yaşamadığını sormuştum, rehber bu soruma çok bozulmuştu.
Rumlar Girit'te hiçbir Osmanlı eserini ayakta bırakmamış, yok etmişti.
Girit'in bilinen ilk medeniyeti olan Knosos'un depremle yok olmuş saray kalıntılarını turistlere pazarlamaya çalışan Rumlar, Osmanlı döneminden bahsetmiyorlar ve o dönemden kalan tüm eserleri tarih sahnesinden silmişlerdir.
4 bin yıllık Knossos medeniyetinin izlerini ihya etme çabası içinde olan Yunanlı'lar, Türkler'in izlerini silmek içinde büyük bir çaba içine girmişlerdir.
98'in yazında Rodos'ta gördüğüm bir cami tamiratı 10 yıldır sürüyormuş!?
Yunanlı'lar Osmanlı izlerini özenle silmeye çalışırken, Atina Olimpiyatları esnasında, Müslüman sporcular için bir cami yapmayı içine sindiremedi. Ama Heybeliada'da ruhban okulu açılabilmesi için ABD ve AB'yi başımıza musallat etmekten geri kalmıyor.
Türkler tarih boyunca diğer dinlere karşı hep hoşgörülü olmuşlardır. Ama aynı hoşgörüyü ve karşılığı batıdan görmemiştir. Ülkemizde eski kilise ve manastırları tamir ve ihya konusunda büyük bir çaba ve kampanya sürdürülmektedir.
Bu kampanya ve bu çabalar karşılıklı olmalıdır.
İslâmiyet’e karşı var olan tahammülsüzlük, küresel terör nedeniyle iyice hat safhaya ulaşmıştır.
Medeniyetlerarası diyalog hoşgörü ile mümkün olabilir.
Sadece Türkiye'nin tek taraflı ödünler vermesiyle bir yere ulaşılmaz.
İnsanın yüzüne karşı tatlı konuşup arkasından kuyusunu kazan arkadaşlar, süt görünüşlü zehire benzerler.
Hitopadesa