Bilimsel ve teknik gelişmeler savaşın doğasın da büyük değişimler yaşanmasına neden oldu. Hibrid savaş kavramı oldukça yeni olmakla birlikte bütün savaş yöntemlerini barındırmaktadır. Bütün savaş yöntemlerini çok yönlü ve çok boyutlu, karma olarak aynı anda yaşayan tek bir ülke var o da hiç şüphesiz Türkiye'dir. Bu nedenle hibrid stratejilere, örtülü ve vekâlet savaşlarına karşı koymak için yeni güvenlik stratejilerine ihtiyaç duyulmakla ve yeni savaş konseptine göre bütün ilgili  kurumların yeniden dizayn edilmesi gerekir.
Savaş konsetpleri hızlı ve çok büyük değişimler geçirmekte, yeni kavram ve kuramlar, yeni savaş yöntemleri ve yeni savaş stratejileri ortaya çıkmaktadır. Karma, kirli, örtülü ve 4. nesil savaş olarak ifade edilen Hibrid Savaş, oldukça yeni bir kavram olarak açık veya gizli olarak birden fazla savaş vasıtasının belli bir amaç için karmaşık bir biçimde kullanıldığı yeni bir savaş türüdür.
Hibrid savaşın açık veya gizli uygulama vasıtaları çok çeşitlidir. Bütün milli güç unsurlarını hedef alabilir. Bir ülkenin kara, hava ve deniz sahalarında icra edilebilir. Modern siber savaş yöntemlerinin kara-deniz-hava gibi ülke sınırlaması yoktur. Asimetrik olarak her türlü savaş taktik ve tekniğinin uygulanacağı ‘hibrid savaş harp alanı’nın boyutları sınırlanamaz.
Karma bir savaş olan bu yeni savaş konsepti kimilerine göre hibrid savaş, 4. nesil savaştır. Kimilerine göre ise, ‘kirli’ bir savaştır. Bazıları da bu tanımdan yola çıkarak hibrid savaşı ‘karma savaş’ olarak nitelemektedir. Savunma önlemleri alınırken hibrid savaşın karmaşık, çok boyutlu ve sınırsız özellikleri göz önünde tutulmalıdır.
Birden fazla savaş yöntemini ayna yaşayan tek ülke Türkiye'dir. Bu nedenle bu yeni savaş yöntemlerine çok hızlı önlem alınmalıdır. Terör+ ekonomik saldırı+ siber saldırı+ siyasi suikastler+ diplomatik saldırı+ kültürel saldırı+ bulaşıcı hastalıklar ve algı yönetimi gibi aynı farklı uygulayıcılar tarafından anda gerçekleştirilmekte, bu yeni saldırı tekniğine karşı Güvenlik Enstitüleri kurularak askeri ve sivil uzmanlar teknik analizler ve araştırmalar yapmalı, uygulanacak karşı stratejiler belirlenmelidir.
Küresel güçler, vekalet savaşlarıyla taşeron örgütler üzerinden bu yeni savaş stratejilerini daha az maliyetle uygulamakta, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri hizaya getirmek için gizli ve örtülü yoğun bir çaba göstermektedirler. Hibrid savaşı en etkili uygulayan lider ve ülke olarak eski KGB Başkan Yardımcısı ve FSB Başkanı Putin'li Rusya örnek gösterilebilir.
Rusya Genelkurmay Başkanı General Valery Gerasimov, “hibrid savaş” olarak kavramsallaştırılan stratejinin mimarı kabul edilmektedir. “Gerasimov Doktrini” olarak da adlandırılan hibrid savaş, “non-linear” war, “kirli savaş” gibi farklı isimlerle de anılmaktadır.
Geçmiş örneklerine baktığımız da (1914) I. Dünya Savaşı’nda Almanya’nin İngiltere yönetimi altındaki Hindu ve Müslüman unsurları kışkırtması en eski örneklerden biri olarak gösterilmekle birlikte, müttefiklerin veya taşeronların kullanıldığı, kontrollü kaos stratejierinin uygulandığı, (2006) Lünan Savaşı Hizbullah, (2008) Gürcistana Rus müdahalesi,   (2010) Arap Baharı, (2011) yılında İran’a gerçekleştirilen STUXNET saldırısı, (2014) Kırım'ın ilhak edilmesi, (2016) Rusya ve Çin'in aynı anda ABD'ye yaptıkları siber saldırı, Türkiye'nin (1984) PKK ile yürüttüğü mücadele hibrid savaş stratejilerinin yaşandığı, en uzun süreli örtülü savaş olarak değerlendirilebilir. (2011) Suriye iç savaşı da hibrid savaş için güzel bir örnektir.
Devletimizin hibrid savaş stratejilerine teorik ve pratik bir uygulayıcı olarak hazırlanması gerekmektedir. Bunun da ötesinde ilgili kurumlar tarafından böyle bir saldırıya maruz kalınması durumunda yaşanan örnekler üzerinden alınması gereken dersler olduğunu kabul ederek savunma önlemleri üzerine de kuramsal ve kurumsal bazda derinlemesine çalışmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendi bekası için hibrid savaş dahil, her türlü savaş türüne karşı, milli güç unsurlarını kullanarak, etkili savunma stratejileri geliştirmeli, asimetrik, karmaşık tehdit ortamını bütünüyle hesaba katmalı ve hiç bir tehdidi gevşeklik göstermeden kararlılıkla bertaraf etmelidir.