Macron’u biliyorsunuz.

Aslında düşünce ufku Micron gibi ama ne yapalım ki adı öyle…

Kendisi Fransa Devletinin Cumhurbaşkanı…

Kısa süre önce onayladığı bir kanun var…

Ermeni soykırımı varmış söz de…

Ve de 24 Nisan anma günüymüş…

*       *       *

Başlık Fransızca…

ERMENİ SOYKIRIMI YOK” demek…

Monsieur Macron anlatayım da dinle…

Geçtiğimiz yüzyılın başında…

Birinci dünya savaşı sırasında Osmanlı içinde var olan güvenilir millet Ermenileri kışkırtmalar başladı…

Zaman içinde Ermeni çeteleri oluştu ve Devlete başkaldırı süreci hızlandı…

Bunu gören yönetim Ermenileri zorunlu göçe tabi tuttu ve isyanı önlemeye çalıştı…

Sonra Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları kurtuluş savaşı başlattı…

Gururumuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu…

Bütün bu hadiseler 1913 ve 1923 arasında yaşandı.

Ermenilerden 280 bin kişi öldü…

Türklerden 120 bin kişi…

Yaklaşık bilgiler böyle…

*       *       *

Yüzyılın başında…

Kepçe yok, Grayder yok. Kazı Teknolojisi gelişmiş değil…

Soykırım yapıldığı iddia edilen yerlerde toplu mezarlar olması gerekmez mi?

Bu mezarlar doğal olarak o tarihlerde insan gücüyle kazılacak değil mi?

Yani yerin bilmem kaç kat altına inmeleri olanaksız…

Öyleyse, insan gücüyle kazılacak, belki bir-iki metre altta…

Gösterin de kazalım hep birlikte soykırım ortaya çıksın…

Bir milyon diyorsunuz ya!

Bakalım nasıl olmuş bu soykırım…

Hani nerede toplu mezarlar?

Birlikte bulalım.

Gösterin hadi!

*       *       *

Gösteremezsiniz...

Çünkü yok böyle bir soykırım…

Savaşta ve isyan durumunda ölenler var sadece…

Sizin yok dediğiniz, arada kalan yaklaşık 700 bin Ermeni de aramızda yaşıyor…

Kimi Kürdüm Aleviyim diyor, kimi de Türküm Sünniyim diyor…

Ne denildiğinin önemi yok, bu devletin korunmasında ve gelişmesinde taşın altına ellerini kimler koyuyorsa onlar bu ülkenin vatandaşı olarak baş tacıdır.

*       *       *

Ama…

Yüz yıllık kin ve nefretle bu konuyu gündeme getirmeye çalışanlar var…

Dışarıda Trump, Macron gibiler, içeride siyaseten Kılıçdaroğlu bu işe acaba ne der?

2013-2023 arasında savunma refleksiyle devlet kendisini korumasını bilir.

Hem de her koşulda.