Başın sağolsun Türkiyem demekten başka bir şey gelmiyor elimden .Ne dersek diyelim,ne yaparsak yapalım gidenleri geri getirebilir miyiz? Tabi ki hayır. Bağrı yanan anaları,babaları teselli edebilir miyiz mümkün değil,mümkün değil edemeyiz.Geçen zaman içerisinde yaşanmış acıları bastırıp unutmuş gibi davranıyor olabiliriz ama asla ve asla hiçbir evladımızı unutmamız mümkün değil. Kedimizin köpeğimizin ayağına taş batsa sanki kalbimize değiyormuş gibi olurken evlatlarımızı nasıl unutalım. Duygularımızı bastırmış gibi gösterip diğer vatani göreve gidecek olan evlatlarımızın yüreklerine sadece su serpmiş oluyoruz.Bunca şehit askerimize, bunca katledilen kadınlarımıza dünyaya yayılan virüs belasında giden canları kim geri getirecek bilen varmı?Ölen alıp başını kabrine giderken arkada kalan analar babalar yakınlar bin defa ölüyor. Ölünce iki metrelik yere sığıyoruz yaşarken koskocaman dünyaya sığamıyoruz.
Halbuki bu dağ taş bu doğa bu derya deniz bu güzellikler hepimizi barındırmaya yetiyor.Doyumsuz,hazımsız,aç gözlü olduğumuz sürece asla insan olmayı öğrenemediğimiz için ölenlerin hiç uğruna gidenlerin hesabını da kimseler veremiyor.
O kadar tahammülsüz olduk ki düğünümüz,cenazemiz,maçımız,bankamız,hastanemiz,postanemiz kavgasız tartışmasız olmuyor.Bütün bu saydıklarımın cenaze hariç hepsi eğlenceli. Bizler ne yapıp edip mutlaka mutsuz ve kavgalı olmaya yetiyor da artıyor .
En basit örnek vericem sizlere;minübüste arka koltukta oturan yolcu parasını çıkartıp öncekilere rica minnet uzatabilir misiniz diyor.
Gelen cevap ise aynen şöyle kalkta kendin ver ben niye uzatıyorum senin paranı?Buyur burdan yak kavga sebebi olarak atışmalar başlayıp ölümle dahi sonuçlanabiliyor.Hiç bir şeyi hafife almamak lazım kalp kırmadan rencide etmeden cevap verilmeli.Bu basit söz düellosunun sonunu düşünmek lazım. Binlerce askerimiz evlatlarımız can verdi.Dünyada virüs yüzünden çoluk çocuk ölenlerin haddi hesabı yok. Hiç uğruna insanların ölmesine göz yumuyorsun olmuyor.Müdahele ediyorsun hayatın mafoluyor hapislerde sürünüyorsun.
Peki ne yapmalıyız arkamızı dönüp gidelim kimin gücü kime yetiyorsa öldürsün bu mudur?
Çok yazık bu ülkenin insanı vicdanlı sahiplenen göğsünü siper edendi.Kadınlara,çocuklara savaşta dahi dokunmuyorlar millet olarak bize ne oldu ki insan ayrımı yapmıyoruz.Beyinlerimiz mi sulandı acaba dünya olarak da ülke olarak da her geçen gün kötüye doğru ilerlemekteyiz.Hepimiz elimizi vicdanımıza koyup biraz beynimizi düşünerek yormalıyız. Bedenen yormaya gerek yok
Sevgiyle kalın Güler