Sen gittiğinden beri  senin  gibi kahvemi acı yapıyorum. O son gecemizde, ellerinle bana hazırladığın kahve inan zehir  gibiydi. O gün  bugündür  senin gibi, sen gibi yapıyorum kahvemi…

Artık gökyüzüne baktığımda gönlüm kuş gibi seyir eylemiyor, o mavi  gökyüzünde üfül  üfül kanat çırpamıyorum. Öyle bir tutulma yaşadım ki sende, belki de ay bile böyle tutulmamıştı…Dışarıda mutlu çiftlerin birbirlerine bakan gözlerini izliyorum ve içtenlikle o an onlar kadar mutlu olabiliyorum. Bazen durakta beklerken dalıp gidiyorum o kadar insanın içinde tek başıma nefes alıyorum, seni düşlerken defalarca otobüsü kaçırabiliyorum. Herkes beni güçlü sanıyor çünkü her şeye gülümseyebiliyorum. Bilmiyorlar ki içimin nasıl acıdığını ,aklıma sen düştüğünde  derin bir off çektiğimi” bilmiyorlar”. Ne olursa olsun ahım olmadı sana ,sen benim saklı duamsın. En son birlikte en sevdiğim yemeği yemeğe gidecektik, olmadı bir türlü gidemedik. O günü inan çok bekledim... Bir gün her yer beyaza büründüğünde o muhteşem manzarayla yola çıktım. Saatlerce lapa lapa yağan karda o sokaklarda gezindim. Üşümüştüm, çok hem de çok. Yine, sen olmasan da yanımda o restorana girdim. “İKİMİZ” için sevdiğim yemeği söyledim .Lakin yine yoktun, yine gelmedin. Her şeyi soğutuyorsun sevgili; çayı da, kahveyi de, yemeği de. Sakın bunları sitem sanma ben ”İYİYİM” halen “GÜLÜMSEYEBİLİYORUM” sevgiyle, inan “HER ŞEY YOLUNDA”… 

Siz sevgili okuyucularıma;  2017 için yazımın sonlarına bir mesaj da eklemek istedim  naçizane mutlu, huzurlu, daha çok kendimizi tanıyıp öğreneceğimiz bol farkındalıklı, aşk dolu bir yıl diliyorum. Niyetlerinizin gerçekleşmesi dileğiyle. 2017 HOŞ-GELMİŞ olsun. Kavuşulan  ve sonsuz aşklara, sevgiyle…