“Eski Türkiye’de” Türk bayrağını gönderden indirmeye çalışan Yunanlıyı tek mermi ile indiren Türk askerini hatırlayan var mı?

Özel kuvvetler askeri falan da değil ha!!!

Normal 18aylık süreçte “Her Türk Asker Doğar” diye eğitim alan her askerimizden biriydi…

Bayrağa el uzatan Yunanlıyı tek mermi ile gönderden b.k gibi yere düşünmüştü.

Efendiler:

“Yeni Türkiye’de” bayrağa el uzatan o Suriye kökenli olduğu söylenen herif-i nâşerife de o güç gösterilmeli.

Zira o herif-i nâşerif konu mankenidir ve milletin tepkisini ölçmek için sahneye sürülmüştür.

Onlar bayrağa el uzattıysa o elin kırıldığını dünya hatta evren görmelidir.

Aksi halde bu topraklar bize haram olur.

Yar koynuna baş koymadan daha 15 yaşında Çanakkale’de vatan için şehit olan dedemizin ruhuna ihanet olur.

Bayrak bir milletin şerefidir.

Ne politik çekişmeye ne ranta ne de “birkaç serserinin yaptığı eylem” gibi sığ izaha sıkışacak malzeme değildir.

Bayrağa uzanan el kırılır. (NOKTA)

Rahmetli Türkeş’in dediği gibi: ''GENÇLER; Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.''

Sevgili Gençler:

Bayrak sadece bezden yapılmış kırmızı beyaz sembol değil, özgür düşünce, ırkçı ve emperyalist akılla savaş, inandığımız değerlerin yaşandığı vatanın sembolü, tam bağımsız olmanın ilk adımıdır.

Bayrak Kur-an gibi, namus gibi kutsaldır.

Kur-an’ın değerlerinin yaşanması ve yaşatılması için lazım olan en önemli şey, özgür düşünce ve özgür düşüncenin sembolü bayraktır.!

Daha dün salgın nedeniyle aşı yaptırmayana “vatan haini” yaftasını yapıştıran sözde aydınların bayrak için bir cümle etmemesi sizce manidar değil mi?

Ey Türk gençliği titre ve kendine gel!

Daha birkaç yıl önce devlet tarafından koruma tahsis edilen kurtarıcı gibi gösterilen, sonra “pis mafya” olan Sedat Peker’in yayınladığı siyasilerin özel hayatla ilgili videoları, bayrağı indiren “bilmem Lenin çocuğu” kadar konuşulmadı bu ülkede.

Ne diyordu şair:

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.

Üzerinde dedenin kanı olan bayrağa sahip çıkman için daha ne gerekiyor.!

Sözleri sözlerin en güzelinin yansıması olan Kur’an’dan alan, Kur’an ruhu, istiklal şairimiz Mehmet Akife bırakıyorum.!

Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...

Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.

Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.

İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:

Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'

Davransana... Eller de senin, baş da senindir!

His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?

Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.

Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?

Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?

Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...

Sesler de: 'Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş! '

Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,

Tek kol da yapışsam demiyor bir taraftan!

Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;

Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.

Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...

Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.

Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır!

Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!

'İş bitti... Sebâtın sonu yoktur! ' deme, yılma.

Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma.

Doğru yolda olana selam olsun