İşte Batı denen bu! Sözde yanımızda, özde karşımızda Hani ciddiyet? Hala kavak yelleri esiyor, başımızda! Kalmış devlet olmanın gereği, ah tarih sayfalarında Haklı suskun, saldırganlık; cüretkar kukla tayfalarında Ecdat şaşıyor, torunlarım ne halde diyerek, bu işe? Bir dur diyecek yiğit, yok mu Allahaşkına, bu gidişe? Sanki, mezarından fırlayacak da, şüheda önümüze Çevirecek gecemizi, çok hasret kaldığımız, gündüze Hayır, öyle değil; önce sen yap, hele elinden geleni Önce sen, hele bir geç harekete, kabart arslan yeleni İşte o zaman, Hudayı da almış olursun, yanına İşte ancak o zaman, Huda can katar, senin canına Sabrın da bir sonu vardır arkadaş; haydi, durma şahlan Sana da densin geç kalınmadan, atan gibi kahraman Açılmışken semaya eller, zafer niyaziyle her sabah Korkma yürü! “Yardımcısıdır doğruların Hazret – i Allah.” X Hakkari’de geçen hafta, 12 askerimizin şehit edilmesi, bardağı taşıran son damla oldu! Yurdun dört bir tarafında, terörü protesto eylemleri başladı. Binlerce kişi katıldı. Üniversitelisinden Rektörüne, Memurundan İşçisine, Öğrencisinden Öğretmenine, Esnafından Çiftcisine; velhasıl 7’den 70’e, toplumun her kesiminden bütün millet, ayağa kalktı. Terörü lanetledi. Seni kalbime gömerken, canım Mehmedim Sana karşı özrümü, beyan edemedim Sen, aldanmış kardaşına karşı, savunurken yurdu Çoluk çocuğumuz, ancak senin gölgende, uyurdu Yine gerdin göğsünü, açıp da kandırılmış zavallılara Kanat açtın, anan bacın misal; gelin giyimli allılara Yükseldi şehit ruhun, yükseldikçe ta göklere Daha sağlam tutunma sağladın, milli köklere Al bayrağa eş oldun, semada dalgalandıkça dalgalanan Türkiye’nin, mührünü vurdun ufuklara, daim damgalanan Eğerçi, bir öldün uğrunda vatan için, olarak pir Bıraktın, sana kurşun sıkanın alnında, kap kara kir Şehit piyade onbaşı, Halil Kömür’ün babası Ahmet: Öteki oğlum da fedadır, tek kalsın vatan ilelebet Şehit asteğmen, Ömer Fidan’ın dedesi Seyfi Varlı: Görevi biz tamamlayacağız, olsa da dağlar karlı Kanlı elbiseni ben giyeceğim, yerine senin Yerine ben asker olacağım…diye etti yemin Doğu, Batı, Kuzey, Güney; her yer veriyor, şehit üstüne şehit Vatan bölünmezliği, daha da artıyor; ey mel’un bunu işit Şehit babası Süleyman Olhan’a, taziye dileklerini iletti; Tuğgeneral İzzet Ocak’tan şehit babaya, bu ne de büyük izzetti Baba Olhan verdi cevap: “Vatan sağ olsun! Asker sağ olsun!” Yeter ki, bu vatan mazlum, mahzun insanlara; mesağ olsun Şehit piyade er, Cihan Olhan da, verildi toprağa Uğurlandı, mekan tutmak üzere, topraktan otağa Açıldı cami avlularında, ay – yıldızlı dev Türk bayrakları Hangi yürek dayanır buna? Yarabbi! Sen yakın et Irakları X Nerde görülmüş, İlköğretim çağındaki çocukların, Askerlik Şubeleri’ne koşmaları? Nerde görülmüş, genç kızların, gönüllü asker olmak istemeleri? Nerde görülmüş, kadınların; kahraman oğulları gibi, asker olmaya can atmaları? Nerde, hangi ülkede görülmüş, yaşlı askerlerin, tekrar gönüllü olarak, vatan uğruna baş koymaları? Nerde görülmüş, yaşlı gazilerin, yeniden orduya katılmak isteyişin, kutsal coşkusu? X Bu millet; Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkesi, Arnavudu, Arabı, Gürcüsü ve diğer unsurları ile asıllarına ayrışmaz bir bütündür. Ve bu haliyle, Yüce Türk Milleti’ni oluşturmaktadır. PKK; zoraki temsilciliğine soyunduğu yiğit Kürt kardeşlerimizi, asla temsil edemez. Çünkü, Türkiye’de bütün unsurlar; Türk Milleti harcıyla sentez / terkip teşkil ederek, büyük Türk Milleti’ni meydana getirmişlerdir. Ya, hep beraber varız bu ülkede, ya da hep beraber yokuz Kimse ayıramaz bu milleti, olsalar da sürüyle domuz Çünkü, herkes, şüphesiz, kökenlerinin elbette bilincinde Türk Milleti ferdi olduğunun ise, çok şükür, sevincinde Bu millet harika, inanın, ötekilerden bam başka Hangi millette var, böyle düşkünlük, vatan denen aşka? Kalktı şaha Türk Milleti; olarak, hepsi birer akıncı Çünkü var, büyük – küçük bütün hainlere, dinmeyen hıncı X Şairin dediği gibi: “Ölmez bu vatan, farz – ı muhal ölse de hatta Çekmez kürenin sırtı, bu tabut – u cesimi!” Çünkü: “Hepimiz Mehmetciğiz!” 27 Ekim 2007 Sarıyer - İstanbul [email protected]