Bir haziran akşamına rastlayan o sessiz ve yalnız gidişin, kulaklarımdan hiç gitmeyen aynı öğüdü tekrarladı bana: "Mücadele etmeyi bileceksin ama gerektiğinde de çekip gideceksin" Senin yaptığında buydu işte zamanı geldiğinde çekip gitmek... Şimdi bu evde hazin gezinmelerin olmayacak biliyorum. O çocuk gözlerinle beni camlarda beklemeyeceksin. Seni bulmak istesem de hiç gelmeyeceksin sabahlarıma... Bu sonsuz göç'ün ne acı umutlar armağan etti bana bir bilsen. Etrafımda kimsenin olmayışı ne çok yordu beni anlayamazsın...Senle ben iki ayrı dünyada ama hep aynı yalnızlıktayız şimdi. Yıllar sonra kucağımda bulduğum bir hırçın çocuk vardı terkedişinle o da eksildi bu dünyadan. O yorgun hayatından bana kalan, her mutluluğumda yanı başımda bulduğum yokluğun olacak. Seni düşünürken bu an ayrılığımıza bir şiir tutturdum. Kimbilir belki duyarsın diye... Kısa sürdü bu yolculuk N' eylersin ki sonu yok Gece leylak ve tomurcuk kokuyor. Uy anam anam Haziranda ölmek zor!