Herkes kendi payına olanı alıyor yaşamdan. Öyle ki; biz bir şeyler yapmayı planlarken, hayat bize en sürprizini veriyor. Zaman içinde sık sık yanılgılara kapılıyoruz. Veyahut beklenmedik olaylar hiç ummadığımız kişiler tarafından başımıza geliyor. Bir şeyler demeye gerek kalmadan gizli bir el çevreliyor dünyamızı... Tam da "işte bu!" dediğimiz insanların yüzündeki maskelerini çıkardığında uğradığımız hayal kırıklığını silmek zaman alıyor… Yarım kalmak! Yaşamın her alanında susuz kalmak! Deyim yerindeyse ters-yüz olmanın habercisidir. Hepimiz bir şeylerden dolayı mutsuz oluyoruz. Kimileri yüzünden her an tetikte yaşadığımız doğru. Ama her defasında kendimizi suçlamaktan vazgeçmiyoruz.. Hayır! biz seçilmiş değiliz. Herkesin eksiklikleri, hataları var. Hangimiz en dayanıklı? Hangimiz en güzel ve en başarılı?... Belki de mükemmeli aramak yoruyor bizleri. Yetinmek, çoğumuzun yapamadığı bir erdem... Bazense kaybederiz, uzaklara gider en sevdiğimiz.. Her şeyi geride bırakırsınız. Ağlamalar, yalvarmalar çaresizdir. Oysa neler adamışsınızdır uğruna... Yine gizli bir el planlamıştır her şeyi.. Size karanlık bir odada buharlı pencerenin önünde oturup ,yağmuru seyretmek kalmıştır artık... Ya bir gün kapınızı başkası çalarsa ne yaparsınız? Bir telaş yeniden doğuştur bu! Kabullenemezsiniz baştan. Olmamalı , yanlış dersiniz. Ama sonu teslimiyettir inanın . Yaşam var oldukça yeni eller, yeni kokular çıkacaktır karşımıza. Hiç kimsenin yedeği yoktur elbette. Bir gün kocaman bir çift göz dikilir karşınıza, belki o koku değer yüreğinize... Paniğe kapılmayın. Her şeyden önce sürprizleri karşılamak gerekir. Her yeni sahil tamir olmak için bir adımdır. Bilinmeyen bir zamanda gelir hayat eli.. Nerdesin demek için geç kalmayın… Yitirmemek dileğiyle...