Herkese merhabalar…

Bu gün dalış dışında ve bana göre kaybettiğimiz belki de hiç yakalayamadığımız bir konu hakkında duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Dostluklarımız, kurmuş olduğumuz ilişkiler çoğunlukla bir beklenti üzerine ve yalan, çıkar dünyası üzerine kurulmaktadır. 

İnsan olarak bunu çoğumuzun kabullenmesi zor olsa da bu gün kime sorsanız benim dostum, benim arkadaşım diye nitelendirdiği insanların bir çoğu ile aslında ortak çıkar ve paydalar doğrultusunda arkadaşlık kurduğu yadsınamaz bir gerçektir   Bu çıkar konusu çok küçük, basit bir şey de olabilir, çok büyük miktarda parasal ya da iş çıkarı da olabilir.

Peki böyle olmak zorunda mıdır ?

Yoksa insanın merkezi işlem biriminde “Dostluk” tanımı bu şekilde mi kodlandı?

Ya da zaman içinde her şeyin birbirini göreceği bir ilişki ortamına mı dönüştü ?

İnsan her ne kadar beklentisiz yaşarım dese de hep bir beklenti içinde yaşamaktadır. Dost dediğiniz kişi, aileniz, çocuğunuz yaptığınız her şeyin karşılığını görmek ister ve bekler de. Çok az insan bunu karşılıksız paylaşır ve o şekilde yaşar. Düşünün ki sokakta bir kediye, köpeğe sevgi ve doğallıkla yaklaştığınızda sizi bırakmaz, çünkü sizden zarar gelmeyeceğini hissetmiştir. Sizden sevgi dışında bir karşılık beklemez. İnsana baktığımız zaman durum vahimdir. Siz her şeyi yaparsınız ama bir gün yapmazsanız en kötüsü siz olursunuz. Yada uzun yıllardır konuşmadığınız kişi aklınıza gelir, işiniz düşmüştür hemen silmiş olduğunuz telefonu bulmaya, o kişiye ulaşmaya çalışırsınız. Ulaştıktan sonra da sanki kırk yıllık kadim dostunuzmuş gibi konuşmalar yaptığınızda, tabi karşı taraf eğer biraz durumun farkındaysa arkadan gelecek olan angaryanın ne olduğunu bekler. 

Aynı şekilde iş dünyasındaki ilişkiler de böyledir, hatta  dostluk kavramından  daha kötüdür. Sizin zeki olmanız, kültürel düşünceniz ya da bakış açınız iş yerindeki standart insan modellerinden farklı ise size farklı bir gözle bakıp farklı davranırlar. Ya da yapmacık sevecenlikleri ile dostluğunuzu kazanmaya çalışırlar. 

Dostluk  ?

Düşünün; birisi müdürü ya da en yakın arkadaşı olarak nitelendirdiği kişi hakkında ağzı alınmayacak bir ton laf sayarken, bir bakmışsınız ki öğle yemeğinde beraber canciğer kuzu sarması şeklinde oturmuş yemeğini yiyor. 

Ya da herhangi bir arkadaşınızın istediğini yapmadığınız ya da yapamadığınız zaman size cephe alıyor. Sanırım bu da insanoğlunun ne kadar nankör bir canlı olduğunun kanıtıdır. Kedilere deriz ama durum aslında hiç de öyle değil. 

İyi de gerçek dost kimdir ?

Herkesin ağzında sen benim kankamsın, canımsın, dostum lafları uçarken, o kişiler gerçek dost mu? Özellikle 21.yüzyıl sözcüğü KANKA nedir?

Birbirlerine kanka diye hitap ederken çok basit bir nedenle başlayan tartışmayı kavgaya götürüp sonra da hiç bir şey yokmuş gibi hareket eden insanlar dost olabilir mi ?

Yoksa dostluk da evrim tarafından mı bu şekle dönüştü ?

Elbette ki herkesin dost/dostluk anlayışı farklı olabilir ama yargısız infaz yapmayan, kesin hüküm vermeden önce dinleyen, sorgulayan ve en önemlisi bu gün sadece ihtiyacın olduğunda değil her zaman sana fikirleriyle, bakış açısıyla, vizyonuyla seni doyurabilecek ve yanında olabilecek kişiler bana göre dosttur. 

Bu gün senin siyasi bakış açından, dinine kadar olan bir çok şeyi olduğu gibi kabullenememiş, içten içe bileylenen her kim olursa olsun senin dostun da  düşmanın da olamaz, hiç bir şeyin olur. Bu gün dünyada siyasilere baktığımızda birbirlerine her türlü hakareti ettikten bir kaç saat sonra bile o benim dostum kankam diyebilecek mayaya sahip zavallıların dost olabilme olasılığı mümkün müdür? 

Tabi ki değildir. Zaten onların kavramında dostluk diye bir şey yoktur. Tıpkı ülkeler arasında da olmadığı gibi. Aralarında sadece çıkarlar, stratejiler vardır. Bu da eşittir paradır. Tabi işin siyasi boyutu beni hiç mi hiç ilgilendirmez ama bu durum kendi etrafındaki insanların arasındaki hiyerarşide de böyledir. Elbette ki bu sınıfa girmeyen insanlar da vardır ama yok denecek kadar azdır. Bir gün siz yatak döşek hasta olduğunuzda etrafınızda sadece aileniz olur. Daha önce etrafınızda pervane gibi dolanan bir çok kan emici yanınızda olmaz. Siz iyileştiğinizde onlar da yeniden kene gibi yapışmaya başlarlar. Bu yüzden dostluk, arkadaşlık farklı kavramlardır. Önüne gelene kanka demeye başladığımızdan beri bu kavramların da yok olduğunu düşünmekteyim. Acı bir durum ama günden güne daha da kötüye gitmekte. 

Artık teknolojinin oldukça yaygın olduğu bu çağda birbirimizi ziyaret etmek yerine görüntülü konuşmayı, bayramlarda tek bir mesajı aynı anda onlarca kişiye göndermeyi bir görev haline getirmiş olmamız bile insanoğlunun birbirinden ne kadar kopuk yaşadığının, değer vermediğinin bir göstergesidir. 

İnsanoğlu yalakalıkla, küçük hesaplarla bir yere varamayacağını, sonunda elindeki her şeyin bir gün uçup gideceğini fark etmediği ya da önemsemediği sürece dostlukların, ilişkilerin önemini de anlayamayacaktır.

Hepinize sağlık, mutluluk ve güvenli  dalışlarınızın olacağı bir hafta dilerim. 

Doğada ve mavide kalmanız dileğiyle.

Çalışmalarımı web sitem üzerinden takip edebilir, web siteme abone olarak gelecek olan yeniliklerden haberdar olabilirsiniz. 

Hepinize iyi çalışmalar, mutlu haftalar diliyorum.

Web: www.psalvatore.com

İnstagram: Peter_salvatore

Facebook: Peter Salvatore

Youtube: My Underwater World